KARAMSARLIK, korku, dehşet ve panik yayarak milleti döviz almaları için kışkırtıyorlar.
Başrollerde kendisine muhalifim diyenler ve medyadaki yancıları var. Uluslararası ticaret yapanları, ithalat ve ihracat ile meşgul olanları, döviz ile ilgili işler yapanları anlarım.
Bu saydıklarım, çok doğal olarak döviz alır, satar ve biriktirirler. Ama bunların dışındakiler de döviz ile yatıp, döviz ile kalkıyorlar. Evini, arabasını satıp döviz alanlar bile var. Bir mal ya da hizmet karşılığı olmadan dolar alanlar, ve yastık altına koyup saklayanlar, maalesef Amerikan devletine yardım etmiş oluyorlar. Üstelik; dolar üzerinden ekonomimize saldırmak isteyen şer odaklarına da bilerek yahut bilmeyerek yardım etmiş oluyorlar.
MUHALEFET DOLARA BEL BAĞLAMIŞ
Herkes, her gün dolar alıyor, böylece dolar yükseliyor, bunu bahane edip, mal ve hizmetlere zam yapıyorlar, mal ve hizmetlere zam yapılınca, hayat pahalılığı oluşuyor ve dolardan kazanmıyor aslında kaybediyorsun. Dolar bir değişim aracı, bir paradır. Yatırım aracı değildir/olmamalıdır. Ekonomik problemler ortaya çıktığında dolara sığınmak, yukarıda anlattığım gibi, kendi ayağına kurşun sıkmak demektir.
Böylesi anlarda dolara koşmak; hepimizi eriten bir kısır döngüdür.
Vatandaşlarımızın bu kadar dolara yönelmesi, doların dalgalanmasını daha da tetikliyor. Herkes, her gün dolar alırsa değeri düşer mi…?
Bu nedenle milletimizin, ekonomik kurtuluş savaşımıza, bu gerçeği bilerek yaklaşması gerekmiyor mu…? Bu arada; kendisine "muhalifim" diyenler korku, dehşet, panik yayarak milleti dövize yönlendirirlerken iktidara değil, devlete ve millete zarar verdiklerini elbette biliyorlar.
TÜSİAD VE YAVRULARI
Reel ekonomik göstergelerde herhangi bir sorun olmamasına rağmen, elinde bulundurduğu sermaye gücünü kullanarak, Türkiye ekonomisine operasyon çeken BATI'ya tapan Patronlar Kulübü TÜSİAD, hükümetin ekonomi programını hedef alıyor. Açıklamasında başka ifadeler de yer almasına rağmen, "genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli" ifadesini bizzat kendisi ön plana çıkarıyor… Yani; "faizi yükselt, IMF ve BATI ile yeniden masaya otur" diyorlar. Türkiye'yi BATI'nın emrine sokmak, kulu kölesi yapmak istiyorlar. Finans oligarşisi ve para baronlarının her istediğini yapan bir devlet yönetimi hayal ediyorlar. Faizci yamyamlar, Türkiye'yi yağmalamaya devam etsin diyorlar… Başkan Recep Tayyip Erdoğan, faiz'i indirmek ve yok etmek için samimiyet ile çırpındıkça, faizci sülükler adeta kuduruyorlar. Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın deyimi ile TÜSİAD'ın yavruları; karamsarlık, korku, dehşet ve panik yayarak milleti döviz almaları için kışkırtıyorlar.
TÜSİAD, MİLLETİN DEĞİL EMPERYALİST YAMYAMLARIN
TÜSİAD kimlerindir ve yavruları kimlerdir…? İlk sırada faiz ve sömürü düzenini devam ettirmek isteyen şeytan ve taraftarları ile bunlara bağlı gazete, radyo, televizyon, sosyal medya kurumları yer alıyor.
İkinci olarak; TÜSİAD'dan medet uman ve patronlar ile beraber olan siyasi partiler ile iç ve dış farklı güç merkezleri var. Öyle ya bu patronlar kulübü, geçmişte defalarca seçim dışı yol ve yöntemlerle iktidarları değiştirmekte kullanılmışlardı. TÜSİAD, bu milletin değil, emperyalist yamyamların hak ve menfaatlerini savunur. Para baronlarının borazanından medet uman solculara hatırlatmak isterim;
TÜSİAD daha evvel solcu CHP iktidarını da hedef almıştı. Bunlar için farketmez. TÜSİAD, Haçlı Hristiyan/Siyonist Yahudi ittifakı ne emrederse onu yapar…