ABD'DE Trump'ın seçilmesi de yerini Biden'a bırakması da sancılı oldu.
Bu tansiyonu şimdi ABD GENELKURMAY BAŞKANI Milley üzerinden görebiliyoruz...
Yapılan ÖZEL ve ÖNEMLİ telefon görüşmeleri deşifre olunca işler bir anda karıştı. Washington Post gazetesinden Bob Woodward ve Robert Costa'nın beraber kaleme aldıkları TEHLİKE isimli kitapta ayrıntılar fazlaca bulunmakta.
Kitaba göre Milley 2020 yılı Ekim'i ile 2021 Ocak'ında iki kez ÇİN'li muhatabını arıyor. Ve iki kez Çin Genelkurmay Başkanı'na "SİZE SALDIRMAYACAĞIZ. RAHAT OLUN" diye güvence veriyordu. İlk telefon görüşmesi 2020 başkanlık seçimlerinden dört gün önce 30 Ekim'de, ikincisi ise Kongre baskınından iki gün sonra 8 Ocak'ta yapılıyordu.
Bu hem ABD hem de dünya için son derece önemliydi. ABD Genelkurmay Başkanı Milley'in, General Li Zuocheng'e "Birdenbire size saldırmayacağız..." demesi haliyle ortalığı toza dumana kattı...
Soru yağmuru altında kalan Mark Milley "STRATEJİK İSTİKRARI KORUMAK ZORUNDAYIM..." cevabı veriyordu...
Özellikle 6 OCAK KONGRE baskını belli ki dünyanın çatısını karıştırmıştı. Baskından sonraki görüşmede Milley "Amerikan hükümeti istikrarlı ve her şey yoluna girecek" sözleriyle ÇİN'e güvence veriyordu.
Rahatlatıyordu! ABD Genelkurmay Başkanı devamında "Eğer saldıracaksak, seni önceden arayacağım. Sürpriz olmayacak..." diye konuyu özetliyordu...
Kitapta Milley'in verdiği güvenceye rağmen "ÇİN'in yüzde 100 rahatladığını söylemek zor" diye de not düşülüyordu...
Pentagon 6 Ocak'taki baskından sonra KIRMIZI ALARM durumuna geçmişti. Daha önce yaşanan bir şey değildi karşı karşıya kaldıkları. TRUMP miting yapıyor sonra SEMBOLLERLE
Washington'a gelenler KONGRE'ye doğru yürüyüşe geçiyordu...
İşte bu andan itibaren gizli bir KANALDAN ÇİN'e "DİKKAT EDİN ABD SİZE SÜRPRİZ BİR ŞEKİLDE SALDIRACAK. ÖNLEMİNİZİ ALMAYA BAKIN...
Kontrollü gerginlik sizi vurmak için düzenleniyor" deniliyordu. Bunun üzerine ÇİN ayağa fırlıyor ve ABD Genelkurmay Başkanı ile temas kuruluyordu.
Mark Milley, Çin tarafıyla yaptığı görüşme biter bitmez BİRLEŞİK KRALLIK ve RUSYA Genelkurmay Başkanlarını da arıyordu. Her şeyin kontrol altında olduğunu, tansiyonun tırman-mayacağının garantisini veriyordu.
Olayları dikkatle izleyen aklı başında biri hemen şu soruyu sorabilirdi!
ÇİN GENELKURMAY BAŞKANI Lİ, MILLEY'I ARASA ve "BİZ TAYVAN'I İLHAK ETMEK İÇİN ASKER YOLLUYORUZ..." dese bu da POLİTBÜRO tarafından öğrenilse GENELKURMAY BAŞKANI Lİ'nin sonu ne olurdu?
Çin böyle bir karar alabilir miydi? Alsa bu Washington'a ulaştırılır mıydı?
Hiç şüpheniz olmasın anında bu bilgi Washington'a giderdi.
Çünkü KÜRESEL DENGELER KÜRESEL ORDULAR ÜZERİNDEN kurulurdu. ABD-Sovyet dengesi gibi...
Milley ne diyordu savunmasında!
STRATEJİK İSTİKRARI KORUMALIYIM...
Bu ÇİN için de geçerliydi! NET!
Pek çok CUMHURİYETÇİ
Milley'in kovulmasını isterken Biden ve ekibi TRUMP'ın getirdiği komutana sahip çıktı...
Hep bir ağızdan "GÜVENİMİZ TAM" diyerek...
Zaten araştırma biraz derinleşince PENTAGON'daki pek çok askerin bu konuşma anında hazır bulunduğu anlaşılıyordu... Yani MEDYANIN bize gösterdiği ile gerçekte olan hep farklıydı...
Bunu anlamamız bazen 70 yıl sürebiliyordu.
SOVYETLER'in ABD'nin isteğiyle dengeyi oluşturduğunu anlamak gibi...
Zaten çok yakın bir dostum bunu Bill Clinton'un GENELKURMAY BAŞKANINDAN duyuyordu. Şaşırsa da tekrar soruyor ve şu cevabı alıyordu:
"NE SANDIN. SOVYETLER'İ KARŞIYA TAHTEREVALLİNİN BİR UCUNA KOYAN BİZDİK... DENGEYİ BÖYLECE KURDUK. SAVAŞ
KORKUSUYLA DÜNYAYI YÖNETTİK..."
Şimdi de olan buydu! Ülkeler yeni rollerle tanışıyordu...
Bunu Suriye'de de Libya'da da Afrika'da da Kafkasya'da da görebiliyorduk.
Ufak tefek ikazlar yaşansa da işler rayına girecekti. Aksi mümkün değildi zaten...