Oyun bitti!
BAZEN ben de başkaları gibi geçmişi yazıyor ve olanların altını bir kez daha çiziyorum.
Erdoğan'lı yıllara iyi bakmak şart. Başkan Erdoğan'ın sözlerini de muhalefeti de iyi okumak gerekmekte.
Ancak söylenenlere değil söylenmeyenlere odaklanarak...
Son 20 yıla bir bakın...
Neler yaşandı neler... Bütün sarsıntıların özel bir nedeni olsa da TEMEL NEDEN KÜRESEL DENGE VE TÜRKİYE'NİN ALACAĞI ROLDÜ!
Son dönemde olan biteni daha rahat anlatabilmek için muhalefetten örnekler veriyorum. Kılıçdaroğlu, Akşener, Davutoğlu, Babacan, Karamollaoğlu ve Demirtaş'ı buraya taşıyorum...
Geçtiğimiz gün Davutoğlu Erdoğan'a yüklendi. "Biz ayrıldıktan sonra AK Parti, Bahçeli ve Perinçek'in rotasına girdi" dedi... Akşener de, Kılıçdaroğlu da buna benzer çok söz etti. Normal ve doğal...
NEDEN?
Gelin bu noktayı açalım. Açalım ki mücadele ortaya çıksın...
Başkan Erdoğan Cuma günü MÜSİAD'ın 26. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu. Ve aylardır yazdıklarımı dile getirdi. Bence bir Trump bir de Erdoğan bu kadar açık konuşuyordu. Başkan Erdoğan kısaca şunları söyledi: "Küresel siyasi ve ekonomik güç dengeleri çatırdıyor. Bu çatırtı aynı zamanda yeni kurulacak küresel siyasi ve ekonomik sistemin de ayak sesleridir. Türkiye inşallah bu defa treni kaçırmayacak. Hem de en ön sıradan hak ettiği yeri alacaktır..."
Binlerce kez yazdım!
İsimlerin partilerin önemini abartıyoruz.
Önemli olan liderin ülkeyi hangi eksene taşıdığıdır... Türkiye'de PARLAMENTER SİSTEMDE KÜRESEL DENGENİN İKİ UCUNDA OLANLAR hep vardı. Küresel dengede büyük oyuncu olmak isteyenler de.
KOALİSYON bu demekti zaten! ABD başta olmak üzere İngiltere ve AVRUPA burada hep etkili oldu. Bunlar açık açık yazılsa kütüphanelere sığmaz... OSMANLI'ya bakın! Son döneme bakın!
DEVLETİN içinde bir ALMAN bir İNGİLİZ ekolü yok muydu?
Tuttuğumuz TARAF bize yeni bir gelecek vaat etmemiş miydi?
Birinci Dünya Savaşı'na, ALMANLAR'a bayıldığımız için mi onlarla girdik? İngilizler'in ORTADOĞU politikası ve petrole karşı tutumları bize tersti? Ayrı kutuplara düştük. Oysa daha önceleri OSMANLI PROTESTANLARI AVRUPA'yı bölmek için desteklerdi. Son tahlilde coğrafyanın getirdiği bir sonuç olarak hep bir TARAFTA olduk!
Zorundaydık!
İçerideki siyaset de bu eksende yapılmaktaydı.
DESTEK, ait olmak istediğin ekolden, KÖSTEK de karşı bloktan gelirdi. Darbeler, kalkışmalar, muhtıralar bu nedenle olurdu. Bazen ABD bazen İngiliz kökenli uyarılar ve karışıklıklar olurdu. Almanlar da bu hesabın içinde yer alırdı...
Hem partiler hem ordu bu itiş kakışın merkeziydi.
Vekiller de bu denkleme göre seçilirdi. Bağı olanlar hep önde yer alırdı...
Ancak kimse bunları konuşmazdı.
AK PARTİ de kurulduğunda bir koalisyondu.
Ayrılan yollar zaten bunun göstergesiydi.
Başkan Erdoğan'ın rotası ile BAŞBAKANLIK yapmış Davutoğlu'nun yönü aynı değildi. Diğerleri için de aynı kural geçerliydi.
Erdoğan BAŞBAKAN olduğu günden bu yana basınçla karşılaşıyordu.
Kapatma davası, Oslo'nun sızması, MİT'çilere yakalama kararı çıkarılması, 17-25 Aralık, Gezi, 15 Temmuz...
Sarsıntılardan sonra kimin nereye sığındığına bile baksanız tarafları görmek mümkündü!
İçerideki nedenler önemli de olsa asıl motivasyon TÜRKİYE'yi istenen kulvara sokmaktı. İçeride yaşananlar Türkiye'yi yanında görmek isteyenlerin içerideki adamlarıyla ANKARA'ya çökmek istemesinden başka bir şey değildi.
İzleyince gülüyorum...
Çok kişi Erdoğan'ın kaybedeceğini, emekli olacağını, bırakmak için fırsat kolladığını yazıyor.
Oysa KÜRESEL DENGEDE TÜRKİYE yerini hızla almakta...
İddia edildiği gibi Erdoğan çıkıp "Yoruldum artık yokum. Torunlarıma zaman ayıracağım" dese bile aynı çizgiyi sürdürecek bir başka isim gelecekti. Bu muhalefetten biri değildi! Her şeyi bilenlerin söylemediği buydu. Çünkü KÜRESEL DENGEDE TÜRKİYE bir fırsat yakalamış ve burada hız yapıyordu.
Daha önceki dönemlerde mesela İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra da bize KOMÜNİZMLE MÜCADELE GÖREVİ VERİLMİŞTİ. Biz de bu kavgayı verdik. Ancak güçsüzdük ve her denileni yaptık. Şimdi öyle değil.
Şimdi her konuda destek almaktayız. Geçtiğimiz hafta İNGİLİZLER'in daha 2016'da birlikte uçak yapalım teklifini yazdım... Küresel anlamda, medyadan savaş uçağı motoruna kadar destek alabiliyorduk.
Önemli olduğumuz için S-400'e kadar yelpazeyi genişletebiliyorduk...
Bütün bunlar Türkiye'nin AVRUPA'ya sırtını döndüğü anlamına geliyordu. Brexit milattı.
Muhalefet de tümüyle AVRUPA'nın yanındaydı.
Yeni kurulacak KÜRESEL SİSTEMDE Türkiye'nin treni kaçırmaması AVRUPA ile aynı vagonda olmaması anlamına gelmekteydi.
Avrupa kanadı da bunu bildiği için var gücüyle gelmeye çalışacaktı...
Her yerden... "Yakında tansiyon artacak" derken bunu anlatmak istedim...
Çünkü Türkiye başka bir eksene yelken açtı...
Ankara 100 yıllık adım atmak için hazır. Karşı taraf ta bunu biçmek için...
Erdoğan'ın "TÜRKİYE ÖN SIRADA YERİNİ ALACAKTIR" sözü KARŞI TARAF için 'Oyun 100 YILLIĞINA bitti" anlamına gelmektedir...
MAKAS DEĞİŞİKLİĞİ de BUDUR...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.