Fay hattı
DEVLETLERİN içinde önemli isimler vardır. Ve gerçek anlamda DERİN olan bunlardır. Bilmeyiz. İşleyiş en tepedeki kurguya göre yapılır. Bazen çok kişi itiş-kakış arasında asıl rotanın nereye yöneldiğini anlayamaz.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Ankara'ya geldi... Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilim tırmanmakta. Öte yandan ABD yine Türkiye'yi karşısına aldı!
S-400'ler meselesi ile başlayan gerginliği tırmandırdı. CAATSA kapsamında Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir'in de aralarında olduğu dört isme "Rusya ile kurulan ilişkiler" nedeniyle YAPTIRIM getirdi.
Başkan Biden'ın Beyaz Saray'a gelmeden önce MUHALEFETE DESTEK verileceğini açıklaması, Dışişleri Bakanı Blinken'in Türkiye için "SÖZDE MÜTTEFİK" sözünü kullanması, Rahip Brunson için Dolar'ın fırlatılması, YPG'ye açıkça destek verilmesi, F-35'ten Ankara'nın dışlanması gibi pek çok sorun sıralayabiliriz! Çıplak gözle bakıldığında Türkiye'nin Rusya ile yakın olduğu, ABD ile kapıştığı, Çin'le sıcak ilişkiden kaçınmadığı, Avrupa ile bir yol aradığı sonucuna varılabilir... Gayet de doğal...
Veriler ortada... Gazete ve televizyonlarda bunu görmek zor değil. ANCAK GERÇEK BU MU?
Benim takıldığım yer de bu nokta. Günlük değil de stratejik düşündüğümüzde sanki gerçeğin üzerinde BAŞKA BİR
KIYAFET var gibi... Hatırlayın KOBANİ olaylarını! DEAŞ, KOBANİ'yi kuşatmış ve bu dünya basınında manşetlere çıkmış, günlerce inmemişti.
Hollywood starlarından politikacılara kadar herkes bir anda DEAŞ'a tepki yağdırır olmuştu. Türkiye karışmış, sokaklar alev topuna dönmüş, onlarca insan yaşamını yitirmişti. Sonrasında Türkiye'nin de izin vermesiyle müdahale edilmiş ve tansiyon düşmüştü. Elektriklenme KOBANİ çevresinde olsa da arka planda Türkiye ÇİN'DEN HAVA SAVUNMA SİSTEMİ
ALMAK İÇİN DÜĞMEYE
BASMIŞTI. Bunun sonucu olarak ülkede gerilim artmıştı.
Oysa benzer işbirliği RUSYA ile yapılmış, S-400 alınmış ancak ABD aynı tepkiyi vermemişti.
"NATO içinde RUS silahı kabul edilemez..." gibi kısır bir çıkıştan öteye geçilmemişti. Sık sık da "Türkiye NATO'nun önemli bir üyesidir" deniliyordu! Rahip Brunson olayındaki tepkiden daha az olduğu ortadaydı...
Büyükelçi Karlov suikastından, Rus uçağının düşürülmesine kadar bir el ANKARA ile MOSKOVA'nın arasını açmak niyetindeydi.
Gerginlik bazen TAVAN yapıyordu. Son tahlilde yine de çözüm yolu bulunuyordu...
Rusya, Navalny'nin tutuklanmasından, Sergei Skripal'in zehirlenmesine, Ukrayna'da gölgesinin görülmesinden, Suriye'de başrol almasına kadar ortadaydı. NET! Bu nedenlerle YALNIZ bırakılmak isteniyordu.
"TRUMP'I KREMLİN
SEÇTİRDİ" iddiaları gündeme geliyor, Savcı Mueller 448 sayfalık rapor hazırlıyor ancak kapatılıp gidiyordu. Bir el buna izin vermiyordu. Rusya'yı hedefe koyan FBI Başkanı James Comey koltuğunu kaybediyor, Rus oligarklar ABD'de rahat bir şekilde boy gösteriyordu. Yani ABD asla ve kat'a RUSYA'ya zarar vermiyordu. Rusya da Çin de hedefe konuyor ancak Pekin ile değişik yollardan mücadele verilirken Moskova sanki geçiştiriliyordu... Obama-Merkel, Biden-Merkel yakınlığına rağmen arka planda büyük bir çark dönüyordu... Rosenbergler nasıl nükleer sırları verdiyse Edward Snowden üzerinden de acaba günümüzün teknolojisi mi Kremlin'in emrine sunuluyordu! Sonuçta ABD SEÇİMLERİNE DİJİTAL
OLARAK MÜDAHALEDE
BULUNABİLECEK KADAR
GÜÇLENDİKLERİ İLAN
EDİLİYORDU!
Türkiye de, ABD de, Rusya da, İngiltere de, İKİ FREKANSIN görüldüğü ülkeler... Bizde AK PARTİ- MHP bir yana muhalefet bir yana. TEMELDE BÜYÜK FARK VAR. Muhalefet AVRUPA'ya çok yakın. Hatta DAVUTOĞLU döneminde AVRUPA ile ilişkiler hiç olmadığı kadar irtifa kazanmıştı.
Parti aynı olsa da isimlerin dünya üzerindeki tercihleri farklıydı. Meral Hanım'la Devlet Bey arasındaki fark gibi. İKİSİ de TÜRK MİLLİYETÇİSİ ama baktıkları ufuk farklı...
Günlük siyasetin dışına çıkıp bakabilirsek ABD ve RUSYA'nın yana yana olduğu zor da olsa görülebilir. Mesela UKRAYNA krizinde RUSLAR'a sert cevap verilirse fikrim değişir! ABD'nin kurmak istediği dünyada RUSYA kadar Türkiye de çok önemli... Moskova ile iyiyiz...
Peki ABD ile?
Konu TÜRKİYE'nin nerede olacağı ile ilgili... Avrupa da Çin de ABD de bu nedenle burada baskı kurmak istiyor. ABD'nin AVRUPA ile ÇİN'i durdurmaya, Rusya ile de AVRUPA'yı bölmeye çalıştığı ortada. Bir süre sonra TÜRKİYE de net olarak denklemde yer alacaktır.
Bakalım ne tarafta olacak...
NOT: CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Emekliler darbe mi yapar" diyerek amirallerin bildirisine destek verdi. Dünya üzerindeki konumunu belli etti.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.