ERGÜN DİLER

TESADÜFE BAK!

Parça parça gidelim...

Daha önce de buraya sık sık taşıdım. Almanlar'ın ünlü dergisi Der Spiegel yaklaşık 2 yıl önce TRUMP-ERDOĞAN-PUTİN-CİNPİNG'i kapak yaparak "Durdurun bu liderleri" çağrısı yaptı. Bu mesaj Papua Yeni Gine'ye değildi. Pentagon'a ve derin Amerika'ya idi... Daha sonra zaman aktı Trump gitti, kapaktaki ilk büyük oyuncu SEÇİMLE kenara alındı. Biden geldikten sonra asıl hedefin Rusya olacağını değişik nedenlerle anlatmaya çalıştım. Rusya öyle bir coğrafya ki Çin'i alıp Avrupa'ya, Avrupa'yı alıp Çin'e taşıyordu. Aradan çekilmesi şarttı. ABD için olması gereken Putin'in oyunun bozulmasıydı...

Zaten Biden koltuğa oturur oturmaz, yemin eder etmez Rus MUHALİF lider Aleksei Navalny üzerinden düğmeye basıldı... ABD, Almanya ile Rusya'nın arasını açmak istiyordu. KÜRESEL politikaları açısından bu gerekliydi. Aynı şekilde Türkiye'nin de RUSYA'dan uzak durması istenmekteydi. S-400 krizi bunun dışa vurumuydu. Öncesi vardı! Hatırlayın! Türkiye RUS SAVAŞ uçağını vuruyordu. Gerilim baş gösteriyor, ardından Rus Büyükelçi Karlov infaz ediliyordu. Amaç iki ülkenin asla ve kat'a bir araya gelmemesiydi. Aynı bakış açısı Almanya ve Rusya ilişkileri için de canlıydı. ABD "Ne yapabiliriz" diye düşündü!

Derin Amerika önce oyunu Almanya'nın Moskova Büyükelçisi Geza Andreas von Geyr üzerinden kurmak istedi. Büyükelçi tasfiye edilecekti. Ancak Karlov örneği ortadaydı. "Ya Almanya ile Rusya arasındaki ilişkiler bozulmazsa" yorumu gündeme geldi. Buradan ÇIKIŞ görmeyen ABD, ibreyi Rus muhalefet figürü Aleksei Navalny'e döndürdü. Navalny büyük oranda kitlesi olan, gücü elinde tutan bir isim değildi. En büyük özelliği ALMANYA'ya yakın olmasıydı. Bu da onu hedef haline getirmekteydi. Ancak ÖLÜM olmadan SONUÇ istenmekteydi. Öyle de oldu. Uçakta gizli servis tarafından çayına katılan madde ile zehirlendi. ZEHİRLENME Rus ekolüne yakın durduğu için tercih edildi. Kurgunun arkasında ABD vardı.

Berlin'in tüm taleplerine rağmen Aleksei Navalny'nin, Berlin'de tedavi edilmesi için Kremlin'den izin çıkmadı. Ancak Putin, Kuzey Akım Projesi'nde sorun yaşanacağını anlayınca, işin ciddiyetini kavrayınca perdeyi indirdi. Navalny için Almanya vizesi çıktı. Bunlar geride bıraktığımız gelişmelerdi. Derken Navalny Rusya'ya döndü! Havaalanında önce gözaltına alındı. Sonra tutuklandı. Haliyle

tansiyon fırladı... Rusya'nın pek çok şehrinde binlerce insan sokaklara indi. Polisle karşı karşıya geldi. Şiddet hakim oldu. Çok sayıda insan yaralandı ve hapse atıldı...

Kırılma noktası ise YOUTUBE oluyordu. Navanlyn hapse giderken ekibi daha önce hazırladığı videoyu yayına veriyordu. Bu, ülkeyi içten içe sarsıyordu. "Putin için saray: En büyük rüşvetin tarihi" isimli videonun izlenme sayısı da 70 milyonu geçiyordu. Tepki de büyüyordu. Berlin'deki Charite Hastanesi'den taburcu olduktan sonra ülkesine dönen Navalny VİDEO ile yürüyordu... Kremlin'in tepkilerine bakınca doğrudan ABD'yi suçlayan bir tavır net olarak görülmekteydi...

ABD tarafından ise KREMLİN'in yeni dengeyi bozan oyuncu olduğu bilinmekte. ABD, Çin ile baş başa kalmaktan şikayetçi de değil. Derinlerde bu gerçek var. Ancak Rusya Çin'e yanaştığı an AVRUPA ile ÇİN sınır komşusu olmakta! Haliyle AKDENİZ'e de Afrika'ya da uzanmakta... Bu da yüzyılın projesi olan İPEK YOLU'nu başka bir kulvara taşımakta. Haliyle ABD'yi çaresiz bırakmakta... Washington için BEKA sorunu olmakta... Tam da bu nedenle VATİKAN'a yakın olan ekiple İRAN üzerinden Beyaz Saray'a ulaşan HAT canlandırılacak. Putin'in yönettiği Rusya hedef olacak. Türkiye'nin bu hamlelerden sonra ABD ile anlaşmasının, sorunları çözmesinin önü açılacak. Amaçlanan bu! Planlanan bu!

Bu denklemin bir sonucu olarak Türk mürettebatın bulunduğu LİBERYA bandıralı gemi GİNE KÖRFEZİ'nde baskına uğradı. 15 Türk gemici kaçırıldı. Bir Azeri gemici ise öldürüldü!

M/V Mozart isimli gemi güvenli bir limana çekildi. Peki neden bu gemiye saldırı düzenlendi?

Sanırım üzerinde durulması gereken nokta burasıydı! Öncelikle geminin taşıdığı bayrağın bir önemi yoktu. Korsanlar zaten bunu biliyor ve buna bakmıyordu. Gemi BOREALIS MARITIME isimli İNGİLİZ şirketine aitti. Bu şirket de diğerleri gibi UCUZA gemici bulabilsinler diye

İstanbul'a ofis açtı. Boden Denizcilik... Şirket İNGİLİZ, kaçırılan mürettebat TÜRK, öldürülen ise AZERİ... Yani İngiltere ile Türkiye yakınlığına itiraz eden güçler, Azerbaycan'ın

da bu iki gücün yanında olduğunu bilen güçler denizden mesaj vermek istiyordu... Saldıranlar büyük istihbarat örgütlerince yönlendirilmekteydi...

Olay sıradan bir KORSANLIK değil, KÜRESEL KAVGANIN bir sahnesiydi...

İngiltere'nin BOKO HARAM'ın memleketi olan ve petrolü-demir cevheri ile ünlü ülkeden uzak tutulması istenmekteydi... Somali'nin SİNGAPUR'un çıkışı olması nasıl istenmiyorsa, Afrika'nın BATI'sında da İNGİLİZLER istenmiyordu... Çünkü trafikleri çok ama çok artmıştı... Terör

görünümlü ticari amaç taşıyan eylem aslında A'dan Z'ye siyasiydi! Biden dönemiyle birlikte tansiyonu her yerde görecektik... Yeni oyun başladı çünkü...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.