Dünya üzerinde etkili güçler vardır. Bunlar doğal olarak çekim alanı meydana getirirler. Şu an için görünen İKİ ANA BLOK var. Nasıl önceden Washington'un kurguladığı ve İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra 90'lara kadar süren ABD-SOVYETLER dengesi varsa şimdi derinlerde iki blok var... Ve ikisinin de anavatanı Amerika Birleşik Devletleri... Ya da uzun süre kullandıkları adres bu. ABD aynı zamanda İKİ FARKLI SERMAYE GRUBUNU bağrında taşıyan bir güçtü. Zaten kritik ülkelerde rejim o ülkenin EKONOMİK oyuncuları tarafından belirlenir. Beslenir. Yaşatılır...
Daha önce bir arada olsalar da 2013 gibi dünyanın çatısında büyük kırılma oldu... ABD hala kendi içinde sallanıyor... Pompeo "Ben CIA Başkanlığı yaptım. Halihazırda Dışişleri Bakanıyım. Ancak dünyanın ve ülkemin en değerli üniversitesi olan Massachusetts Institute of Technology de konuşma yapmama izin verilmiyor. Üniversite ÇİN'e çalışıyor. Burada okuyan hiçbir yabancı öğrenci ülkesine gönderilmemeli. Hepsi bilgi transferi yapıyorlar..." diyerek sıkıntıyı aktardı. ABD'nin en derin ailelerinden olan KOCH'lar Pompeo'nun patronuydu ve hepsi Massachusetts Institute of Technology mezunuydu! Aynı zamanda üniversitenin en büyük bağışçıydılar... Üniversite üzerinden bile ABD-ÇİN dengesini görmek mümkündü... 2013'te Türkiye'de yaşananlar Ankara'nın rotasını da ortaya koyuyordu. OSLO süreci, MİT'çilerin tutuklanma talebi, GEZİ eylemleri, 17-25 Aralık ve ardından 15 Temmuz Türkiye'nin eski ortaklarından kopmasının önünü açtı...
DOĞU'da yükselen bir ÇİN vardı. Şu an bile Avustralya ve Güney Kore'nin de içinde bulunduğu 15 ülkeyle dünya ticaretinin YÜZDE 30'unu kontrol edebiliyordu. Asya'da 2.1 milyar insanı kapsama alanına alıyordu. Washington ve Berlin ile yaşanan sorunlar Ankara'yı uzaklarda yer sahibi yapıyordu. İŞTE BU YER DEĞİŞTİRME İÇERİDE SANCIYI BÜYÜTÜYORDU. ANLAŞILMAYAN BUYDU! Çünkü SERMAYE yapımız ÇİN'e yakın değildi... Türkiye bir değişimin içine giriyor ancak SERMAYE bunu istemiyordu. Sancının nedeni buydu... Aynısı ABD, Almanya ve Fransa'da da vardı... YENİ SİSTEMİN DOĞUM SANCILARIYDI BÜTÜN BUNLAR...
Türkiye gerçeği olduğu için KOÇ, SABANCI ve ECZACIBAŞI gibi ailelere bakalım... BATI ile yan yana oluşlarını görmekte zorlanmayız... Geçtiğimiz gün not olarak yazdım... Yıl 2009'du. Koç ailesine, 'Hayırseverlik' alanında ABD'nin en prestijli ödülü Carnegie Medal of Philanthropy verildi. Koç ailesi daha önce Gates ailesi, Rockefeller ailesi, George Soros ve Ted Turner gibi isimlerin sahibi olduğu bu ödülü alıyordu. Gözleri dolan Rahmi Koç, konuşmasını "Bu ödülü sadece ailem için değil, ülkem için de alıyorum" diye bitiriyor ve ayakta alkışlanıyordu. 500 önemli insan avuçları şişinceye kadar alkışlıyordu. Rahmi Koç ile David Rockefeller'ın oradaki dostluğu, iki ülkenin yakınlığını da ortaya koyuyordu...
COCA COLA CEO'su Muhtar Kent orada rahmetli Mustafa Koç'a "Türk dış politikası altın dönemini yaşıyor" diyordu!
Aradan 10 yıl geçiyordu...
ABD ile Türkiye arasındaki ekonomik ve kültürel bağları geliştirmek üzere 70 yıldır faaliyet gösteren The American Turkish Society'nin 'Hayırseverlikte Mükemmellik Ödülü' 50'nci yaşını kutlayan Vehbi Koç Vakfı'na veriliyordu...
Semahat Arsel, New York'taki törende ödülü 'Synergos' isimli organizasyonun kurucusu Peggy Rockefeller Dulaney'den aldı. David Rockefeller'ın kızından yani... New York'taki ünlü Cipriani gala salonunda yapılan ödül töreninde konuşan Peggy Rockefeller, daha iki hafta önce Türkiye'de bulunduğunu söylüyordu. KOÇ grubunun ileri gelen ABD'li ortakları arasında dev Amerikan firmaları, Ford Motor'un Başkanı William Clay Ford, JP Morgan Chase'in CEO'su Jamie Dimon ve Carlyle Group'un sahibi David M. Rubenstein, Gala'ya gönderdikleri videolu mesajlarla Koç ailesini tebrik ediyorlardı... Muhtar Kent'in 2009'da yaptığı yorumun aksine töreni izleyenler ABD ile Türkiye arasındaki gerginliği, soğukluğu not düşüyorlardı. "KOÇ AİLESİ dışında kimse bu ödülü alamazdı" yorumu yapıyorlardı... Haklılardı...
Güncele geçelim... Merkel'e bakalım...
Almanya Başbakanı "Aşı araştırmalarına 750 milyon euro, yapay zeka, kuantum ve 5G ile 6G teknolojisi için de her birine ayrı ayrı 2 milyar euro ayırdık. Salgın, dünyadaki güç dengelerini, iktisadi olarak da sosyo-politik olarak da yeniden düzenliyor... Çin'in salgın sürecini ABD ve diğer Avrupa ekonomilerinden daha iyi atlatabileceği ortada..." açıklaması yaptı... Ve "Olağanüstü süreçte, olağanüstü hareket etmemiz zorunlu..." diye ekledi...
Bunlar olurken dünya PANDEMİ ile boğuşurken Başkan Erdoğan Azerbaycan'a gitti ve ZAFER GÜNÜ'nü kutladı... Türkiye Ermenistan'ı değil arkasındaki gücü orada alt etti. Zafer bunun zaferiydi. Mağlup olan Ermenistan gibi görünse de başta Fransa olmak üzere Avrupa ve ABD'ydi... Fransa ORTADOĞU'ya inmeye çabalıyor, bir anda Hz. Muhammed'e hakaret eden karikatürler ülkesinde yayınlanıyordu. Londra-Pekin hattı Fransa'ya İSLAM üzerinden geliyor ve Türkiye'nin olduğu yerde dolaşmamasını söylüyordu... Bunu yapan arkada bir akıl vardı yani... Ermeni soykırım meselesi de aynı şekilde ilerliyordu. "Türkler Ermeniler'i katletti" hikayesini güncelleyip Güneydoğu'yu karıştırmak ve şiddeti körüklemek istiyorlardı. Ardından "Türkiye Kürtler'e de aynı muameleyi yaptı" diyebilmek için... Türkiye'ye müdahalenin kapısını aralayabilmek için...
Sermayenin renkleriyle TARAF olduğu dünyanın yeni şekli oldukça sancılı bir sürecin ardından son halini alacak gibi... Londra-Pekin hattına karşı çıkanlar ile omuz omuza olanların mücadelesi bu... AB'nin yaptırım talebi de NATO'nun "Türkiye'siz BATI olmaz" demesi de, Erdoğan'ın Bakü'den BERLİN'e el sallaması da hepsi büyük kavganın önemli cepheleri... MUHALEFET de genel olarak ABD ile AVRUPA BİRLİĞİ'ne yakın İSTANBUL SERMAYESİ'nin gölgesinde siyaset yapmakta. Son tahlilde EKONOMİSİ olmayan hiçbir şey yaşamaz. Başkan Erdoğan ekonomik enstrümanlara sahip çıktıkça karşı taraf da dışarıdan, çok dışarıdan gelip başka ellerle sarsmaya çalışıyor...
Ankara'nın ROTASI orduyu da siyaseti de bürokrasiyi de sermayeyi de etkiler... Aslında yaşadıklarımız bunların toplamı... Mehmetçik'in BAKÜ'de asfaltı inletmesine de buradan bakın... 2013'te başlayan mücadele içeride dışarıda tüm hızıyla sürmekte. Sürecek de...