BAŞKAN Erdoğan Azerbaycan'a gitti. Dün de altını çizdiğimiz gibi bu ziyaret AVRUPA BİRLİĞİ'ne mesajdı.
Erdoğan da bunu net dile getirdi.
Avrupa'nın alacağı yaptırım kararı, bizi çok da ırgalamaz... Gelin şimdi bugünden geçmişe dönelim. Sonra yine başa gelelim...
Türkiye gibi kilit ülkelerde BAŞKENTİN rotasını anladığınız zaman geleceği görmek çok zor olmaz.
"ROTA"yı sık sık kullanıyorum.
Çünkü Türkiye'nin dünya üzerindeki yönünü ittifaklarını çözdüğünüz zaman içeride kimlerin paraya hükmedeceğinden, kimin iktidara yürüyeceğine kadar olan YELPAZEDEKİ bütün sorulara cevap verirsiniz...
Biraz da ARŞİVİ hafızanızda "canlı" tutuyorsanız atılan adımlar artık sizin için sürpriz değildir... AKPARTİ iktidara geldiğinde bölge şimdi olduğundan daha sorunluydu.
Türkiye'de yeni bir sayfa açılıyor, AK PARTİ ülkede pek çok şeyi değiştirmek için yola çıkıyordu. İlk konu TEZKERE meselesiydi...
Masadaydı. ABD ile çözüm bulunacak mıydı? Bu ilk ciddi sınav, ilk ciddi türbülanstı... Çok detaya gerek yok. Sancı büyüktü. Sonuçta 25 şubat 2003'te MECLİS'e geldi.
Ve kabul edilmedi... TEZKEREYE "HAYIR" diyenlerin içinde CHP'de ÖNDER SAV bayrağı taşıyordu. AK PARTİ'de ise Beşir Atalay, Mehmet Aydın, Zeki Ergezen, Azmi Ateş ve Kemalettin Göktaş gibi isimler öne çıkıyordu...
Abdullah Gül ile Bülent Arınç ise "KABUL" tarafında değillerdi.
Cüneyt Zapsu, Ömer Çelik ve Egemen Bağış ise KABUL için uğraş veriyorlardı. Kitaplara kadar yansıyan isimler böyleydi...
Neyse son tahlilde TEZKEREGEÇMEDİ...
Aradan birkaç ay geçti.
İSTANBUL SARSILDI... Tüm dünya resmen nefesini tutup İstanbul'a baktı... Kasım ayının ortaları gibi dört farklı noktada bombalar patlıyordu. BOMBAYÜKLÜ KAMYONETLER infilak ediyor, korku tavan yapıyordu... Sabah saat 9;30'da Şişli'deki Bet İsrael Sinagogu, 9;34 gibi ise Beyoğlu'ndaki Neva Şalom Sinagogu kamyonetlerin hedefi oluyordu. 28 kişi hayatını kaybediyor 300'den fazla insan yaralanıyordu. Bu saldırılardan 5 gün sonra ise yine bomba yüklü kamyonetlerle Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosluğu ve HSBC Bankası sarsılıyordu... Bu kez 31 kişi ölüyor, 450 kişi ise yaralanıyordu... TEZKERE'ye "HAYIR" diyen EKOLE ABD tarafından uyarı veriliyordu. Hedef olarak açık ve net şekilde İNGİLTERE seçilmişti... HSBC İngiltere'nin simgelerindendi. Ve vurulmuştu. AK PARTİ içindeki KÜRESELANLAYIŞA sıcak bakanlara daterörle mesaj veriliyordu. Bu AKPARTİ içindeki KOALİSYONUNortaya çıkmasıydı. Aslında taraflarbaştan beri netti.
2002'de yine dengeleri anlatması açısından önemli bir açılış gerçekleşiyordu. HÜRRİYETALMANYA daha doğrusu DOĞAN MEDYA'nın BASKITESİSLERİ BÜYÜK törenle hizmete giriyordu. Yani Almanya ile arası her zaman sıcak olan Aydın Doğan Bey Almanya'da gücünü gösteriyordu. Aydın Bey açılış konuşmasında hazır bulunan TÜRK ve ALMAN siyasilere seslendi. Almanlara "Dostlarım kapılarınızı açın" çağrısı yaptı.
Bizim tarafa ise "Köprüleri kurun" dedi. Aydın Bey "Bu proje, birlikte paylaşılacak bir geleceği bize bugünden anlatan bir habercidir" diyerek sözlerine NOKTA koyuyordu... Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, bu çağrıya tam destek verdiklerini belirttiler. Rahmetli Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller'in yanı sıra Devlet Bakanı Tunca Toskay, DevletBakanı Nejat Arseven, Kültür Bakanı İstemihan Talay, DevletBakanı Yılmaz Karakoyunlu, AK Parti Genel Başkan Yrd. Yaşar Yakış, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Priştina gibi isimler de törene katılmaktaydı. Genel Başkan olarak Tayyip Erdoğan da oradaydı... ALMAN TARAFI çok kalabalıktı... Claudia Roth'tan Hans-Dietrich Genscher'e, Almanya'daki Yahudiler Merkez Konseyi Başkanvekili Michel Friedmann'dan Cem Özdemir'e kadar herkes oradaydı...
Türkiye 2007 ERGENEKON operasyonlarıyla başka bir kulvara girdi. 2013'teki 17- 25 Operasyonları ile iyice sarsıldı. Bu tarihler arasında biriken gaz AK PARTİ'yi de Türkiye'yi de başka yere götürdü.
Olan biten buydu. Anlaşılmayan ve ıskalanan da bu... Açılışı "GELECEĞİ BUGÜNDEN ANLATAN BİR HABERCİ"diye tanımlayan AYDIN DOĞANmedyadan çekilmek zorundakalıyordu. Hürriyet Gazetesive patronu Türkiye'nin gittiğiyerde olamazlardı artık. Türkiye,Almanya'sız yürüyordu. AydınBey'in damadı Mehmet AliYalçındağ, Rusya üzerinden birkanal açmaya çalışsa da yeterliolmuyordu. Aydın Bey'in sözlerigerçeğe dönüşme fırsatı bulamadansilinip gidiyordu. 17-25 Aralıkoperasyonları ile başlayan kopuş,15 Temmuz ile tavan yapıyor,Türkiye ALMANYA ile bambaşkakutuplara savruluyordu. DolayısıylaAVRUPA BİRLİĞİ ile gerilim hiçbitmiyordu... Bitmeyecekti de...
Türkiye doğal olarak ALMANYA ve AB ile koptukça Londra ile Pekin ile yan yana geliyordu. Türkiye'nin ROTA'sı değiştikçe AK PARTİ de değişiyordu. Kendi içinde tasfiyeler yaşanıyordu. CHP'de benzer şeyler oluyordu. Deniz Baykal gidiyor Türkiye'yi ALMANYA üzerinden konumlandırmak isteyen Kemal Kılıçdaroğlu geliyordu...
Daha sonraları benzer gelişme MHP'de oluyor, Meral Akşener gelmek istiyor Devlet Bahçeli kapıyı kapatıyordu... Türkiye ile Almanya'nın koptuğu Berlin'e sığınan isimler üzerinden de okunabiliyordu. 17-25'te olduğu gibi 15 Temmuz'da da BERLİN ön safta yer alıyordu... Bütün bunlar hem başkan Erdoğan'ı hem Türkiye'yi farklı koordinata itiyordu. İPEK YOLU için Ankara öne çıkıyor büyük rol üsleniyordu.
Ankara aslında Londra'yı Pekin'e, Moskova'yı Doha'ya bağlıyordu... Ocak 2017'de Çin'den kalkan İPEK YOLU TRENİ Londra'ya ulaşıyordu! Önceki gün İstanbul'dan hareket eden ve MARMARAY'ı geçen ihracat treni de ÇİN yolunda ilerliyordu. Ve fotoğrafı ortaya koyuyordu... AVRUPALI LİDERLERİN Türkiye'ye yaptırım için aynı masa etrafında toplanmalarından önce de Başkan Erdoğan BAKÜ'ye uçuyordu. Zaferi kutluyor ve oradan Berlin-Washington hattına el sallıyordu. Bu Türkiye'nin konumunun anlaşılması ve anlatılması açısından çok önemliydi...
Forbes dergisi tarafından "dünyanın en güçlü kadını" seçilen Angela Merkel "Avrupa Birliği- Türkiye müzakerelerinde istenilen sonuca ulaşılamadı" diyordu.
Türkiye içindeki ALMANYA'nıngücü budanıyor haliyle Berlin-Ankara arasında yüksek gerilimyaşanıyordu. YAPTIRIMLAAVRUPA kaybettikleri gerialmanın yolunu arayacaktı. AncakErdoğan daha onlar toplanmadannoktayı koyuyordu: YAPTIRIMBİZİ IRGALAMAZ...
Türkiye rotasını ve konumunu ilan edip İPEK YOLU'nu ve Londra-Pekin-Moskova-Tahran- Doha hattını çerçevenin içine yerleştiriyordu. Karşı blokta ise AVRUPA BİRLİĞİ ve Amerika Birleşik Devletleri var... İçeride dışarıda siyaset ve mücadele bu EKOLLER arasında yaşanacaktır... ÇİN AŞISI tartışmasını izleseniz bile tarafları görmek mümkün... AK PARTİ-MHP bir yanda muhalefetin tümü diğer yanda...
Yaşanacak olanlara bu şablondan bakın...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.