Tek kutup
Gariptir Trump iyice yalnızlığa itiliyor gibi... İki gündür yazdığım gibi TRUMP da POSTA YOLUYLA KULLANILAN OYLAR SONUCU gittiğini düşünmekte.
Aralıksız MAHKEME tehdidiyle gelmekte. Karşı taraf ise yoluna devam etmekte... Ama magazin dışına çıkıp olan biteni anlamak şart... Gelen sorular üzerine biraz daha KÖŞELİ yazalım bugün...
Takip edenler bilecektir. Çok yazdım çünkü... Tarihler 9 HAZİRAN 2018'i gösterirken ALMANLAR'ın ünlü dergisi DER SPİEGEL "BU DÖRTLÜYÜ
DURDURUN" kapağa ile çıktı.
Trump-Erdoğan-Cinping-Putin...
Dünyadaki en güçlü 4 lider hedef alınıyordu. Peki dergi kimdi neye güveniyordu? Aklını mı kaybetmişti?
Bu soruların cevabını bulmadan bunu anlamak ve anlatmak mümkün değildi... Dergiye geleceğim ama önce yine ANLAMLI bir hatırlatma...
Herkesin atladığı bir olay çünkü...
ABD seçimlerinden bir gece önce 2 KASIM gecesi VİYANA terör saldırısıyla titredi... Saldırı flaş haber olarak dünyaya servis edildi. Viyana ve DEAŞ saldırısı neden yan yana geliyordu? Geliyordu çünkü bu da ABD BAŞKANLIK SEÇİMİYLE İLGİLİYDİ! Viyana'daki bir sinagogun yakınında silahlı saldırı düzenlendi. Saldırganlardan biri polis tarafından öldürüldü. 4 kişi hayatını kaybetti, 15 kişi de yaralandı...
VİYANA sıradan bir nokta değildi.
KUTSAL ROMA GERMEN İMPARATORLUĞU'nun merkeziydi. GERMEN ekolünün ABD'de Biden üzerinden güç kazanmasının TEHLİKELİ olacağı mesajı veriliyordu. Viyana bu nedenle seçilmişti. Pek çok insan ABD'deki İNGİLİZ AĞIRLIĞINI bilir ve konuşur. Ancak ALMANLAR da çok ama çok güçlüdür. ABD tarihine bakılırsa İNGİLİZLERLE yaptıkları savaşlar görülür... ABD'nin ilk Katolik Başkanı olan Kennedy ABD'nin ALMANLARLA yürümesini istediği için "BEN BİR BERLİNLİYİM" demişti. Bu çıkış onun hayatına mal olmuştur. Büyük dengede SOVYETLER'in yerine ve İngilizler'in gözetmenliğine "HAYIR" diyerek yeni bir KURGU istemişti.
Ve bu John F. Kennedy'nin sonunu hazırlamıştır...
Dergiye dönelim...
Spiegel KATOLİKLERİN sesidir.
Çok ama çok önemli bir yayındır.
Dünya üzerinde küresel MİSYONU olan iki üç yayından biridir... ABD SAVUNMA BAKANLIĞI tarafından yani PENTAGON tarafından kapağı görülmeden yayına verilmez. İki yıl önce ABD içindeki bir güç Trump'ı DER SPİEGEL üzerinden hedefe koydu. Trump da bunu biliyordu.
Trump'ın gidecek olması en çok ALMANLAR'ı mutlu etmekte.
Bakın ALMAN basınına görüsünüz...
Derginin söyleyemediklerinden gidelim. Ve kehanette bulunalım...
Biden'ın geldiğini düşünerek ilerleyelim...
ABD içindeki bir güç Trump'ın ULUSLARARASI KURUMLARI aşağı çekerek Çin'in yolunu açtığını düşünmekte. Trump'ın "KÜRESELLEŞMEYE" karşıyım diyerek Çin'e bilerek ya da bilmeyerek destek olduğu fikrini taşımakta. Trump kalırsa muhtemelen dünyaya iki büyük hükmedecek! ABD ve ÇİN! İşte Biden farkı burada ortaya çıkacak.
Küreselleşme istenilen düzeyde olmayacak ancak bazı kilit ülkelerle Çin'i durduracak. Amacı bu... Trump kalırsa G2 olarak dizayn edilecek dünya sistemi Biden'le G1 şekline dönüşecek. Yani Biden ABD'yi tek patron olarak tutmak için Beyaz Saray'a gönderilmiş olacak... Dijital paradan nesnelerin internetine oradan da 5G'ye kadar her şey hayatımıza girecek ancak ABD tek patron olacak. Elbette bazı kilit ülkelerin rolleri olacak. Ama bu roller de ÇİN'i tamamen durduruncaya kadar sürecek... Trump'la aralarındaki temel fark bu! Bunları elbette Biden yapmayacak. O gerekli onayı verecektir sadece...
Biden, Beyaz Saray'a yürürken ZAMAN AYARLI bir haber düştü...
Önemliydi!
İngiliz medyasından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ilgili çarpıcı bir iddia geldi. Daily Mail'in Moskova'daki kaynaklardan elde ettiği bilgilere dayandırılan haberde, Putin, 2012 yılından bu yana Parkinson hastalığının pençesindeydi. Ocak ayının sonunda devlet başkanlığı görevini bırakacaktı!
Bu haber her yeri sarstı. Kremlin bunu sonra yalanladı ancak haberin ZAMANI çok ama çok ilginçti.
Trump gidiyorken Putin de yanına eklenmek isteniyordu!
Bilgiler İSTİHBARAT operasyonu neticesinde DAILY MAIL'e ulaşıyordu...
Putin'in sağ kolunda asimetrik olarak azaltılmış bir kol salınımı olduğu ve bulgunun Parkinson hastalığının bir belirtisi olarak ifade ediliyordu.
Yani Der Spiegel'in kapağındaki ikinci önemli oyuncu olan PUTİN de hedefteydi... Derginin yayının üzerinden 2.5 yıl geçiyor ve savaşın izlerini şimdi görüyorduk...
Trump ise seçim sonuçlarına itiraz edeceğini açıklıyor ve tutunmaya çalışıyordu... Haliyle geriliyordu.
ABD Başkanı Donald Trump, Arizona'da Biden'ın öne geçtiğini duyuran destekçisi olan FOX'a ateş püskürüyor ve kanalın sahibi yani Fox News'in patronu Rupert Murdoch'ı arayıp "Bu haberi hemen geri çek" talebinde bulunuyordu.
Medya patronu telefonu kapatıyor ve haber aynı şekilde yaşamaya devam ediyordu. Başkan sözünü geçiremiyordu anlaşılan. Trump'la AYNI kampta olan Rupert Murdoch da DESTEĞİNİ çekiyordu. Bu da çok önemliydi!
Trump pes etmiyor seçimlerde HİLE olduğunu savunuyordu.
Bu nedenle BEYAZ SARAY'da basın toplantısı yaptı... Resmen savaşıyordu. "Eğer yasal oyları sayarsanız kolayca kazanırım.
Ortada çok fazla dava olacak.
Çünkü elimizde çok fazla delil var ve bu süreç ülkemizdeki en yüksek mahkemede bitebilir. Göreceksiniz.
Çok fazla dava açacağız çünkü bu seçim bizden çalınmış olabilir..." çıkışı yaptı. Olmayan bir şey oldu bu, iddialar sonrası ABC, CBS ve NBC gibi kanallar canlı verdikleri basın toplantısının yayınını kesti. Beyaz Saray'ı terk etti!
ABD Başkanı Trump'ın gücü geri alınmaktaydı. Şimdilik görünen buydu...
Buraya kadar yazdıklarımızdan sonra haliyle şu soru cevap bekliyor...
Hatta şunu da sorabilirsiniz.. "Dün Biden Erdoğan'la çalışacak diye yazdınız. Bugün ise Der Spiegel kapağındaki 4 lider de hedef" diyorsunuz... Çelişki yok mu?" Yok!
Biden'ı getiren güç Trump ve Putin'le ilgilenecektir... 2016 Başkanlık seçimlerine RUSYA MÜDAHALESİ tezi Trump'ın etrafına dalınması bunlar hep GELECEK için atılan adımlardı...
Biden gelirse Çin ile doğrudan ve kapsamlı mücadele edecek.
ALMANYA yanında olacak...
Biden Rusya'yı kulvara sokunca ÇİN'in MOSKOVA olmadan Avrupa'ya gelme şansını budamış olacak. Almanya da yanlarına geldi mi ÇİN için zor günler kapıda demekti... İŞTE BURADA sahneye TÜRKİYE çıkmaktaydı... Türkiye farklıydı. Müslümandı! Etkisi çok ama çok fazlaydı. Ve Rusya gibi doğrudan hedef alınamayacak bir ülkeydi. Çin-İran-Türkiye üzerinden AKDENİZ'e ve AFRİKA'ya ulaşma imkanı hep vardı. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı TÜRKİYE ile masaya oturacaklardı... İngilizler de Türkiye olmadan nefes alamazlardı...
AKDENİZ'in önemi ortadayken Türkiye her zaman yıldızdı ve yıldız olarak kalacaktı...
İki kutuplu, hatta 4 kutuplu olarak düşünülen dünya Joe Biden'la tek kutuplu olacak gibi... ABD'nin yörünge değişikliği de bu! Yeni para, yeni siyasi sistem, yeni internet, yeni iletişim için ABD herkesi masaya toplayıp destek isteyecek sonra da bildiği yoldan gidecekti... Her zaman yazdığım gibi TÜRKİYE çok ama çok önemliydi. Kimse dirsek gösteremezdi. Hele şimdi herkesin çok daha fazla ihtiyacı vardı TÜRKİYE'ye... Türkiye'ni sözü dün olduğu gibi yine herkes tarafından dinlenecekti.. Muhtemelen AVRUPA BİRLİĞİ ile yakınlaşma serüveni de tekrar başlayacaktır...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.