Dış güçler
Ege'deydik. Döndüğümüzde değişen bir şey yoktu. Defalarca yazdığım gibi aktörler yine sahnedeydi...
"DIŞ GÜÇLER" vurgusunda kabul etmemiz gerekir ki fazlaca katkım var. Yine tartışmalar DIŞ GÜÇLER üzerinden gidiyor.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI yapmış isimler bile bunları bilmezden görmezden gelme çabasında.
Gülüyorum...
Roma İmparatorluğu da Büyük Britanya da Portekiz ve İspanyollar da Osmanlı da büyük güçtü. Şimdilerde ise bu görev Amerika Birleşik Devletleri'nde... Her büyük gücün yaptığı gibi ABD de diğer ülkeleri kulvarlara sokmak, istediği sistemi kurmak ve herkese bir rol vermek ister. Osmanlı da bunu yapıyordu. Roma da... Anlaşılmayan bilinmeyen bir şey de değil bu. ABD İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra İMPARATORLUĞUNU ilan etti.
Silahın yanına PARA'YI koydu...
Zaten asıl mesele PARA üzerinden kurulan koca bir sistemdi... DOLAR üzerinden bütün ülkeler bir şekilde Washington'a bağlandı. Büyük akıl büyük bağımlılık getiriyordu.
Her kişi her kurum her banka DOLAR ile yürümek zorunda kalıyordu. Vücuttaki kan gibi.
Kan olmadan yaşanır mı? Zor!
Dolar da bu hale getirildi...
Ancak özellikle içeride hala birileri İŞGAL için yabancı asker görmek istiyordu. Yabancı ordu yabancı silahlar yabancı sesler...
Oysa PARA üzerinden gereken yapılmıştı. Savaşlar gücü ele geçirmek için yapılırdı. DOLAR'ın rezerv para olmasından sonra uzun süre büyük savaş yaşanmadı. Ufak tefek rötuşlarla işler götürüldü. Oyunu bozmaya kalkanlara operasyonlarla cevap verildi. Irak ve Afganistan'a girmek için İKİZ KULELER'E daldılar. ABD tez ve anti-tezi birlikte üretiyordu. Peki amaç neydi?
DIŞ GÜÇLER işte burada devreye giriyordu... Ankara'ya sadece muhalefet etmek için gerçek çarpıtılıyordu... Yaşadığımız dünya kendi haline bırakılmazdı. SIFIR SORUN keşke olsa ama olmuyordu.
Yeryüzünü yönetmek isteyen güçler akımlar çarpışıyordu. Ve bu güçler her ülkeyi yanına almak ve kullanmak için zaman zaman basınç uyguluyor hatta operasyon yapıyordu... Şu an için ABD ile ÇİN arasında yaşanan mücadeleyi nasıl okuyacağız? Bu iki gücün yer kürenin her köşesindeki bilek güreşini nasıl değerlendireceğiz?
Bu iki gücün etki ettiği ve etmek istediği ülkeleri nereye koyacağız?
Mesela İPEK YOLU yaşayacaksa TÜRKİYE nerede olacak?
Rahip Brunson olayı... Hatırlayın hafızalarda daha taze. Başkan Trump çıktı Türkiye'yi tehdit etti. Yetmedi Türkiye'ye aracı ülkeler üzerinden DOLAR operasyonunun startını verdi. Yaşadığımız AĞUSTOS şoku PASTÖR üzerinden ABD operasyonuydu. Bunu Başkan Trump da şimdilerde kitap yazan ULUSAL GÜVENLİK ESKİ DANIŞMANI BOLTON da söyledi. GİZLİ saklı bir şey değil yani... Peki Türkiye'nin kararlarını değiştirmek için gelenler YABANCI MIYDI? DIŞ GÜÇ MÜYDÜ? Ne kadar inkar etseniz de DIŞ GÜÇTÜ. Olayı JOHNSON MEKTUBUNA kadar götürecek değilim. Kıbrıs çıkarmasından sonra uygulanan AMBARGO'ya kadar uzanacak da değilim. Örnekleri çoğaltmak gibi amacım da yok.
Ama biraz aklı olan herkes BÜYÜK GÜÇLERİN hedef ülkelere basınç uyguladığını görür. Kör değilse. Zihni görmesine engel değilse!
AYASOFYA'nın ibadete açılmasından sonra DIŞ GÜÇLER yine sahne aldı.
Beklenmeyen bir durum da değildi. Asker yollayacak halleri yoktu. FİNANS kapısını aralayıp DOLAR'ı EURO'yu yukarı çektiler.
Türkiye'yi içeriden sıkıştırmak, istediklerini yaptırmak için...
Libya'ya gidersen, Suriye'ye inersen, Akdeniz'de bayrak gösterirsen geleceklerdi. Geldiler de. Sahada Türkiye ile mücadele zordur.
Bilirler. Maşa varken ellerini ateşe sürmezler. DOLAR'la EURO ile gaza bastılar. SİYASETEN istediklerini almak için. Son tahlilde bizim petrol kuyularımız doğal gazımız, sonsuz yer altı zenginlerimiz yoktu.
Ama insan zenginliğimiz büyüktü.
Bunu da bölmek ve siyaseten istedikleri sonucu almak için kapıya dayanıyorlardı... Yabancı orduların yapamayacağını DOLAR'la EURO ile yapmak istiyorlardı. Biz savaşın bu tarafını hiç bilmiyorduk! Oysa DÜŞMAN ordusu gelse alacağı şey karar gücüydü!
Bunu da FİNANSAL operasyonlarla yapmak niyetindelerdi.
Kurun ne olacağına da faizin boyutlarına da onlar karar vermek istiyordu. Borçlu Türkiye'nin çok daha fazla söz dinleyeceğini biliyorlardı. Bunu sadece içerideki bazıları bilmiyordu. Bilseler de söylemiyorlardı!
Biden'ın açıklamalarını da böyle okumakta fayda var.
Kırıcı olmak istemem ama Kemal Bey'in "DOSTLARIMIZLA İKTİDARA GELECEĞİZ" sözü ile Joe Biden'ın altını çizdiği DOSTLAR aynı mahallenin sakinleriydi... Yine kimseyi suçlamak istemem ama bazen bilmeden DIŞ GÜÇLER ile aynı çizgide olunur. Bilmeden. Temiz duygularla... ARAP BAHARI'nı hala kendini ateşe veren üniversiteli BOUAZİZİ mi yaptı sizce? Ülkeleri hallaç pamuğu gibi atan bir genç miydi? Değildi tabii ki... Ülke sadece ve sadece akılla korunur. BÜYÜK GÜÇLERLE mücadele etmenin yolu içeride BİR ve BÜTÜN olmaktır.
Eğer bu sağlanırsa önce kapıya dayanırlar sonra masaya gelirler... Bu böyledir.
Osmanlı karşısında kimleri buldu?
Koca bir ittifak yok muydu? Ya ATATÜRK? Kimleri denize döktü?
Kimlerle nerelerde savaştı? Libya çöllerinde ne için gözünü kaybetti?
Ulubatlı Hasan BURÇLARA sancağı niye dikti? Ya da kendi halindeki BOSNA neden 7 düveli karşısında buldu? Neden çullandılar bardak kadar ülkeye? Oyunun kuralı değişmez... Sadece güncelleme var! DIŞ GÜÇLER artık içerideki güçlerini çoğaltıyor ve sahneye sürüyor... Adamlar işini yapıyor biz de işimizi yapıp ülkemize sahip çıkacağız. Bunun partiyle ideolojiyle ilgisi de yok. Ama bütün bu dengeyi bir PARTİ üzerinden anlatmaya kalkarsanız da BİDEN'ın korosunda olursunuz... Bilerek ya da bilmeyerek... İşe de "İSTANBUL SEÇİMLERİ neden Biden'ı bu kadar ilgilendiriyor?" diye sormakla başlasak fena olmayacak...
Dışarıdan gelen basınca karşı gerekeni yapanları zora düşürmek için harcayacağımız enerjiyi sahnenin arkasındakileri görmek için de kullanmalıyız.
Gelin bir de Biden olayına farklı bakalım... ABD ve dünya için hayati önemdeki seçim PANDEMİ nedeniyle farklı bir kulvarda yapılacak!
Daha önce KOCH AİLESİNİ ve seçimi yazdım... Önümüzdeki seçimde Amerikan Posta Hizmetleri milyonlarca OY'u TAŞIYACAK.
Ancak POSTADAKİ oylar sandıklar kapandıktan hemen sonra sayılamayacak. Amerikan Posta Hizmetleri yetkilileri seçim sonuçlarının en erken Aralık 23 gibi açıklanabileceğini düşünüyor.
Çünkü oy kullanımının yüzde 30'u elektronik oyla, yüzde 70'i ise posta ile yapılacak. İşte burada DERİN AMERİKA devreye girecek.
Sonuçları onlar belirleyecek. Trump mı Biden mı gelecek? Karar veren DERİNLER olacak...
Derin Amerika'ya göre favori hala Trump, ancak Biden da çok önemli tavizler verdi. Amerikan Posta Hizmetleri Genel Müdürü Louis DeJoy, Lockheed Martin Yönetim Kurulu Başkanı Marillyn Hewson'ın yakın dostu. Seçimlerin posta yoluyla yapılacağının açıklandığı 18 Haziran'dan sadece 2 gün önce Louis DeJoy, Genel Müdür olarak atandı. Tarihin en çok oy kullanıldığı seçim olarak açıklanacak. Milyonlarca insan OY kullanacak ama DEVLET sayacak! Biden'ı bir de bu taviz açısından değerlendirin...
Ve hiçbir şeyi tesadüf olarak görmeyin... "DIŞ GÜÇLER" şablonuyla kafa yapmak isteyenlerin İÇ GÜÇ olabilme ihtimalini kenarda tutun! Çok az yanıldığınızı göreceksiniz...
Yeni başladık... Detaylara girerek gideriz...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.