Derin değişim
Yaptığı toplantılar, oturduğu isimlere bakılacak olursa GERÇEK BAŞKAN o!
Pompeo bir süre önce Çin POLİTBÜRO'dan üç önemli isimle masaya oturdu.
Detayları yazdım.
Orada Çin'i tehdit etti. Dönüşte uçaktan İNGİLTERE DIŞİŞLERİ BAKANI ile görüştü. Bakan Raab da mesajı Kraliçe'ye iletti...
Detaylarını aktardığım yazı milattı. O gün bugün ABD ile İngiltere aynı çizgide fotoğraf vermekte.
Mesela ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo "Çin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde UYGUR TÜRKLERİ'ne yönelik etnik temizlik yapıyor. Bölgede İslam dinini ve kültürünü silmeye çalışıyor. Keyfi tutuklamalar ve nüfus kontrolü uyguluyor.
Sessiz kalmayacağız" dedi.
Hedef Çin olunca Türkler üzerinden ilerlemekte de bir sorun görmüyorlardı. Bir süre geçti.
Önceki gün benzer açıklama İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab'tan geldi: "Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türkleri'ne yönelik korkunç ve iğrenç işkenceler var. Bunu yapan Çin'e karşı yaptırımlar çok daha genişletilmeli. Bu konuda çalışma yapıyoruz..." Bu iki cümle bile ÇİN'e karşı alınan tavrı anlatmak için yeterli...
Devam...
Tarihte önemli olaylar önemli kırılmaları beraberinde getirdi...
Uzun yıllar Amerikan kapitalist sisteminin tek güç olması için organize edilen tiyatro saldırılar gerçekleştirildi. Bu operasyonların ÜÇÜ çok ama çok özeldir. 1898 Maine, 1941 Pearl Harbor ve 2001 İKİZ KULE saldırıları...
Maine de, Pearl Harbor da, 11 Eylül de Amerika Birleşik Devletleri içinde hazırlanan ancak ABD'ye saldırı gibi gösterilen çok ama çok iyi kurgulanmış operasyonlardı. Çok kişi hatırlamaz ama Küba 1895'te BAĞIMSIZLIK istedi. Yola çıktı. İspanyollar gelip acımasızca müdahale etti. Bu baskı ABD BASININDA büyük yer edindi. Halkın desteği istendiği için manşetlerde KÜBA vardı.
ABD vatandaşlarını korumak için HAVANA'ya savaş gemisi USS Maine'i yolladı. Bir gün bilinmeyen nedenle bu gemi batırıldı! ABD savaşın içinde kendini buluverdi. İspanyollar direnemezdi. DERİN PLANLA ABD etkisini ve sınırlarını genişletiyordu... İKİZ KULE ve Pearl Harbor da böyleydi.
Sonuçlarına bakılınca zaten amacın ne olduğu görülmektedir...
NET! 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılması, 1991'de Sovyetler Birliği'nin dağılması, 1992'de Balkanlar'da başlayan savaş ve sonucunda yeni ülkelerin meydana gelmesi gibi I. ve II. Dünya Savaşı da Amerika Birleşik Devletleri için organize ediliyordu.
Tüm bu olayların ardından önemli gelişmeler yaşanıyordu.
Dünyadaki değişim oturduğunuz yerden görülebiliyordu.
CORONAVİRÜS de bu nedenle sahaya sürüldü. COVİD- 19'un etkisi tam olarak istenilen düzeyde değil. Coronavirüs planı da Amerika Birleşik Devletleri içinde hazırlanırken, geçmişteki kırılmalar gibi etkisini elbette daha sonra gösterecek. Yeni anlaşmalar, yeni ittifaklar, yeni iş adamları, yeni liderler ortaya çıkacak... İçinden geçtiğimiz zaman diliminde bunu göremiyoruz. Bu da doğal. Hiç görülmedi zaten...
Amerikan İçsavaşı sırasında 22 Aralık 1862 tarihli 100 dolarlık banknot, tarihi bir adımdı. Dolar dünya para birimi oluyordu. O banknotta pamuk tarlasında çalışan kölelerin fotoğrafı vardı.
Dolar yeni tahtına kuruluyordu.
Şimdi 158 yıllık güç artık yerini başka bir para birimine bırakacak. Dolar da değişecek yeni adını alacak. Elbette patron yine Amerika Birleşik Devletleri olacak. Bu yeni parada da aynı pamuk tarlasında çalışan kölelere benzer bir mesaj olacak.
Dijital para ama elbette bir fotoğraf, bir KÜRESEL MESAJ yer alacak. Değişim AMERİKAN merkezli başladığı için CORONA sonrası pek çok ezber bozulacak.
BÜYÜK KIRILMALARIN ne getirdiğini az önce üç örnekle aktardım...
Buradaki savaş da PARA için ticaret için enerji için TEK PATRONLUK için...
Derin Amerika, tek kutuplu bir dünya istiyor. Ancak her ülke gerekli olduğu kadar Amerikan sistemine dahil edilecek. Derin Amerika, Londra'yı da bir daire içine alıyor. Bunun için öncelikli olarak bazı istihbarat örgütlerinin Derin Amerika'nın kontrolüne geçmesi gerekiyordu.
Trump ile Derin Amerika karşı karşıya gibi görünse de 2017 Ocak ayından itibaren istihbarat örgütleri Derin Amerika'nın kontrolüne geçti. CIA, FBI, NSA, IRS, OICI, I&A, INR ve TFI gibi en önemli istihbarat örgütleri tamamen Derin Amerika tarafından yönetilmeye başlandı. Bu Amerika Birleşik Devletleri'nin yaşaması için çok önemli adımdı. Bununla terörden yabancı istihbarat kurumlarına karşı koymaya, finansal operasyonlardan vergi kaçırmaya, uyuşturucudan kara paraya kadar her şey WASHINGTON'un radarına giriyordu... Çok önemliydi yani.
CIA, FBI, NSA, IRS, OICI, I&A, INR ve TFI, Londra'daki aileler tarafından etki altında kalıyordu. Sistem böyle kurulmuştu. Özellikle Bill Clinton ve Barack Obama döneminde istihbarat örgütleri Londra'ya bağlandı. Bir anda Londra'nın elindeki koz gitti. ABD üzerinden dünyanın her noktasını izleyen, her ülkede operasyonel adım atabilen koz elden uçtu gitti.
Başkan Trump, Londra ve Moskova ile birlikte yürümek istiyordu. Bu doğru. Ancak Trump, Derin Amerika ile savaşırken bunu ortalıkta yapmaya başladı. Derin Amerika, Trump'ın pimini çekmek isterse, memuru Bolton'ı kullanmaz.
Çok kolay bir şekilde bunu yapabilir. Hala Trump'ın yüzde 100 dönüşünü bekliyorlar. İKİZ KULELERİ vuran, donanmasını PEARL HARBOR'da sulara gömen bir akıldan söz ediyorum...
Derin Amerika her ülkeye özel bir fahri vali atadı. Birleşmiş Milletler üyesi 198 ülke için de valiler göreve başladı. Hepsi valisi olduğu ülkenin tüm dehlizlerini bilen isimler. Bu liste Derin Amerika'nın 12 yıllık bir çalışmasıydı. Hepsi de göreve başladı. Hem de çok önemli adımlar atarak.
Özellikle Afrika kıtasındaki valiler çok önemli adımlar attı.
Afrika'da Amerika Birleşik Devletleri çok ama çok öne çıktı. Afrika'da büyük darbe alan Fransa'nın Libya'da var olma çabasını görüyoruz. Çünkü Afrika, Derin Amerika tarafından yönetilirse, Fransa da Rothschild ailesinden kopar. Bir taşla birden fazla kuş yani... Derin Amerika bunu bildiği için Afrika'yı öne aldı.
Dünyanın her noktasını saran Coronavirüs, Derin Amerika'nın etkin olduğu Afrika ülkelerinde neden yok? Ya da neden etkisiz.
Güney Afrika, Coronavirüs'ün en çok hissedildiği ülke. Ancak Güney Afrika, Londra'daki ailelerin ülkesi olduğu için özenle Coronavirüs'le hedef seçildi.
Önümüzdeki ay çok daha önemli olaylar göreceğiz.
Avrupa da Asya da çok ciddi etkilenecek. Ortadoğu'da büyük değişimler olacak. Birçok kral yerini veliahtlara bırakacak.
Bunu görmek zor değil.
Coronavirüs sonrası değişim hala tamamlanmadı. Hatta yeni başladı. İzleyin görün... Sonrasını yazarız zaten...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.