İflas vakti
Geçtiğimiz günlerde Londra'nın gizli gündemini yazdım. Derinliklerdeki konu 5G ve Çin yani 5G ve Huawei'ydi...
KRALİÇE Elizabeth en az MI6 kadar değer verdiği National Cyber Security Centre (NCSC) yani Ulusal Siber Güvenlik Merkezi ile bir araya geldi.
Ve rapor istedi. National Cyber Security Centre ısrarla Kraliçe'ye ve BAŞBAKAN'a "Eğer Huawei, İngiltere'nin 5G altyapısında hizmet sağlayıcı olarak yer alırsa ülkenin anahtarı Pekin'e teslim edilir. Britanya'nın ulusal güvenliği tamamen ortadan kalkar. Huawei, Britanya için yüzde 100 riskli bir hizmet sağlayıcı" dedi. Ve dün İNGİLTERE, Huawei için kararını verdi. Yolları ayırdı.
Yaklaşık 1 hafta önce Kraliçe ile National Cyber Security Centre arasındaki teması, zirveyi aktardım. National Cyber Security Centre, Boris Johnson'u da ikna etti ve ÇİN devre dışı kaldı. O yazıda şunu da eklemiştim... Londra- Pekin ortaklığı Rothschild'in Waddesdon Malikanesi'nin isteğiydi... Şimdi bu bitti!
Savaş bitti mi peki? Hayır!
Bu kararın ardından Huawei Londra'ya "Bu güvenlikle ilgili değil. Washington'un baskısıyla oldu" dedi... Bildiğiniz gibi ABD, Huawei için "CACUS" tanımlaması yapıyordu... Bu karar çok ama çok önemliydi.
Dünyanın nasıl şekilleneceği ile ilgisi yazılandan çizilenden çok daha fazlaydı...
Devam...
Dün kaldığımız yerden yürüyelim. Önümüzdeki günlerde bu noktaya yuvarlanacağız çünkü... Erken de olsa o kapıyı aralayalım...
Covid-19, pandemi, vaka ve ölüm sayısı, yeni normal, ikinci dalga kelimeleriyle bir yaşama geçtik. Bu terimlerin etkisiyle dünya ekonomisi çöktü.
Devletler her ne kadar Covid-19 ile mücadelede başarısız olsa da gerçekte 'devletçilik' kavramı güçlendi. Buna itiraz edecek kimse var mı? Sanmıyorum...
BM üyesi tüm ülkeler, devletlerin aldığı karara uyan halkları kolay şekilde yönetmeye başladı. "Evlere girin", "Sokak kısıtlamalarına uyun", "Maske takın", "Evden çalışın", "Sosyal mesafeye uyun", "Devlet vatandaşına ve şirketlere yardım yapacak" gibi devletin en güçlü olduğu dönemi yaşadık son 5 ayda. İşte bu Great Reset yani "Büyük Sıfırlama" için gerekliydi.
Büyük Sıfırlama, saygınlık görmesi için doğa, iklim gibi konularla ilişkilendirildi.
Gerçek böyle değil. Büyük Sıfırlama, yüzde 100 ekonomik operasyon. Öncelikli olarak zengin ve fakir ülkeler, zengin ve fakir insanlar, iş ve gelir kayıpları, iflaslar ve yeni şirketler ile zihinsel operasyonun temelleri atıldı.
Ne ile? Elbette Covid-19 ile...
Şimdi ikinci adıma geçiliyor. Yeni patronlar. Tamamen Amerikan derin yapısına bağlı, tamamen çizgiden sapmayacak ve özellikle yeri geldiği anda en büyük riski alabilecek yeni patronlar dönemi başlayacak... OECD "Son 100 yılda barış zamanındaki herhangi bir durgunluktan daha derin ekonomik krizle karşı karşıyayız" açıklaması yaptı.
Basit bir ilke vardır! Yeni patronların gelmesi için eskilerinin iflası istenir. O sürecin içindeyiz. Değişimin yani...
Sadece 1 yıl içinde Amerikan derin devletiyle karşı karşıya gelen çok önemli 20 işadamı iflas etti. O işadamlarının kolları olan orta ölçekli işadamları da iflas etti. 1 Temmuz itibariyle 2 bin 300 işadamı gitti. Bu işadamları Londra'dan emir alıyorlardı.
Bazıları Londra eksenine yeni geçmişti. Yanlış tercih yaptıklarını yeni gördüler. Dünya Bankası, virüs nedeniyle 2 milyar kişinin doğrudan ekonomik olarak etkilendiğini açıkladı.
George Soros'un Dünya Ekonomik Forumu'nu emanet ettiği Klaus Schwab, "Yeni bir dünya bizi bekliyor. Tek bir gezegene sahip olduğumuz için hata yapma lüksümüz de yok.
Bugüne kadar yapılan hatalardan ders çıkarıldı. Küresel felaket olmaması için adımlar atıyoruz.
Covid-19, iklim değişikliğini (Schwab, 3 ayda dünyanın nasıl temizlendiğini ima ediyor aslında...) gösterdi. Birçok küresel değişiklik karşısında daha dayanıklı, daha eşit, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomiler ve toplumlar inşa etmeliyiz. Artık Büyük Sıfırlama zamanı geldi. Büyük Sıfırlama çok daha adil, güçlü bir gelecek için çok güçlü ekonomi için yeni sosyal sistemi inşa edeceğiz" dedi.
Klaus Schwab'ın sözlerini açmamız gerekirse, "1.5 milyar kişi günde 1 dolarla geçiniyor.
1.5 milyar kişi de günde 2 dolarla yaşamak zorunda kalıyor. Biz yeni sistemde 4 milyar kişinin 1 dolarla yaşamasını istiyoruz.
Sadece tedarik zinciri içinde kendini önemli hissedecek ama yaşadığını asla bilemeyecek 4 milyar kişi. Bu 4 milyar kişi çoğalamayacak. Çünkü yeni gıda sisteminde kısırlık artacak. Global sıfırlama olmazsa 2050'de dünya nüfusu 10 milyara yükselecek. Global sıfırlama ile dünya nüfusu 2050'de 6.4 milyar olacak. Yani milyarlarca kişi ölecek." Hemen araya bir not! 5G zaten bunun için önemli...
Nedense kimse bu tarafını konuşmuyor, konuşamıyor!
Devam...
Savaşlarla milyarlarca kişiyi öldüremezsiniz. Bir virüsle bunu başarabilirsiniz. Büyük Sıfırlama dünya nüfusuna da kastediyor.
Yaşamsal kaynakların hızla tüketilmesi, sadece 3 aylık ev hapsinde birçoğunun kendini onarması Büyük Sıfırlama'yı daha da güçlendirdi. Amerikan derin devleti, Büyük Sıfırlama ile dünyayı yönetmek istiyor.
Buna Londra'nın itirazı var.
İtirazı olan da AİLELER yani ROTHSCHILD ve dostları...
Amerikan derin yapısı da karşılarındaki tek gücün Londra olduğunun farkında... Bugünkü finans yapısı ile Londra'yı bitirmek mümkün değil. Yeni para ile Büyük Sıfırlama amacına ulaşabilir. Büyük Sıfırlama ile birlikte yeni dünya para birimini de göreceğiz. Bu para birimi elbette dijital destekli olacak.
DOLAR gidecek DOLMAZ gelecek yani...
Amerikan Derin Devleti, IMF'nin SDR'si (Special Drawing Right) ile yine IMF'nin yeni dünya para birimi Bancor'u evlendirdi.
Petrol ile dolar evliliğini SDR ile Bancor olarak görüyoruz. SDR de Bancor da Derin Amerika tarafından yönetilecek. Büyük Sıfırlama, SDR ile Bancor'un evlilik töreni... Bu tören için davetliler de heyecanlı. Birçok ülke bu evlilik töreninde yer almak istiyor. Yeni dünyaya geçiş hızlanıyor. Elbette Büyük Sıfırlama ile.
Bretton Woods Konferansında iki görüş yarıştı. Biri Keynes'in hazırladığı Birleşik Krallık görüşü, öteki de ABD Hazine Bakan Yardımcısı White'ın hazırladığı ABD planıydı. Keynes "DÜNYA MERKEZ BANKALARI tek çatı altında toplanmalı ve ortak para birimi BANCOR gelmeli" diyordu... Aradan yıllar geçti. 1970 yılında IMF, uluslararası likiditeyi artırabilmek için SDR (özel çekme hakları) adı altında bir rezerv meydana getirdi. Keynes'in BANCOR önerisinin üzerinden çok uzun süre geçtikten sonra dediğine gelinmişti. DÜNYA MERKEZ BANKASI? Onu da yaşayan görecek...
Olay budur... Paylaşım ve roller hızla hazırlanmakta...
BÜYÜK SIFIRLAMA taze bir konu, ancak temeli yıllar önce atıldı... 5G'ye de DAVOS ZİRVESİ'ne de DOLAR'a da COVİD-19'a da ABD-Çin ticaret savaşına da böyle bakın... Gerisi hikaye...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.