Büyük masa
Gelin bugün bu kapışmayı ÖNEMLİ karakterler üzerinden götürelim. Bakalım yüksek rakımlı masalarda neler oluyormuş... Neler konuşuluyormuş...
Coronavirüs salgını elbette dünyanın dönüş hızında bile etkili oldu. Bu ironi New York ve Washington'da çok kullanılmaya başlandı. Pek çok kişi bunu yazıyor da zaten...
Amerika Birleşik Devletleri, salgına karşı çaresiz kaldığı günlerde ilginç bir olay yaşandı. 15 Mayıs 2020'de Başkan Trump, Dışişleri Bakanlığı Müfettişi Steve Linick'i kovdu. Küçük haberlerle geçiştirilse de bu adım önemliydi. Kovulma da...
Medyaya, "Steve Linick'in kovulma nedeni Pompeo.
Çünkü Linick, arı kovanını dağıttı. Pompeo'nun Suudi Arabistan'a 8 milyar dolarlık silah satışının hızlandırılması talimatını soruşturmaya başladı" diye yansıdı. Amerika gibi bir ülkede, koca bir güçte, kolay kolay sonuçlar hakkında gerçek yansıtılmazdı.
Burada da öyle oldu. Linick kovuldu ama neden? Gerçek medyaya yansıtıldığı gibi değildi... Steve Linick'in görevi bambaşkaydı. Steve Linick, Dışişleri Bakanlığı'nda görevli olan, özellikle Londra'ya Rothschild ailesine yakın olan ekibin Akdeniz ve Kuzey Afrika konularında aldığı kararları soruşturuyordu! Ama gerçekte soruşturmuyordu!
Görüntü ile işin aslı farklıydı...
Linick, Pompeo'nun bazı Çinli yetkililerle yaptığı tüm görüşmeleri, isim isim Rothschild ailesine ulaştırıyordu. Görev tanımının tam tersini yapıyordu.
DERİN AMERİKA yapılan her gizli görüşmeden sonra Rothschildler'in bilgi sahibi olmasına şaşırıyordu.
KÖSTEBEK belli değildi yani.
Bulundu ve kovuldu...
Ama ana konu neydi?
Gelin onun üzerinde duralım biraz... Steve Linick, kovulmadan kısa bir süre önce Honolulu'da Hickam Hava Üssü'nde Dışişleri Bakanı Pompeo ve Bakan Yardımcısı Stephen Biegun çok önemli bir görüşme yaptı.
Zirve, Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un Beyaz Saray'ı sarsan "The Room Where It Happened:
A White House Memoir" isimli kitabının fırtına başlattığı güne denk gelmişti! Bolton kitapta, Trump'ın, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yaptığı görüşmede çiftçilerin ağırlıklı olduğu eyaletlerde 2020 seçimlerinde zafer kazanması için büyük miktarda Amerikan tarım ürünleri almasını istediğini öne sürmüştü. ABD bunu tartışırken POMPEO HONOLULU'daydı!
Çin Komünist Partisi'nin ABD konusundaki belki de tek yetkili uzmanı Yan Cieçı'yi ağırlayan Pompeo ve Stephen Biegun, şaşkınlık yaşıyordu. Çünkü Rothschild ailesi Washington ile Pekin'in kopmasını istiyordu. Yan Cieçı, büyük ortaklığın sürmesinden yana tavır koyarken, Dışişleri Bakanlığı'nda görevli bir ekibin Washington-Pekin hattını koparmak istediğini Pompeo'ya anlatıyordu. Evet Steve Linick'in adı orada da geçiyordu. John Bolton'ın kitabında birçok gerçek dışı olay olsa da Honolulu'da Hickam Hava Üssü'ndeki görüşme gerçekti. Hem de 2 gün boyunca birçok toplantı yapıldı.
Stephen Biegun, Pompeo'ya "Dışişleri Bakanlığı bünyesinde 70 bin kişi çalışıyor. Bu çok önemli bir rakam. Ancak maalesef çok büyük bir çoğunluğu Londra'daki zincire bağlı. Bu zinciri kopartmadığımız sürece ulusal güvenlik problemimiz hep olacak" dedi. Pompeo bu kadarını beklemiyordu. CIA Direktörü olduğu günlerde benzer durum vardı.
Ancak çok hızlı hareket edilerek CIA, Londra zincirini kırmayı başardı. Aynı durum Dışişleri Bakanlığı için geçerli değil.
Çünkü çok daha güçlü bir yapı.
Her ülkede ABD Dışişleri Bakanlığı çalışanı var. Bunları sistemin dışına çıkarmak kolay değil. Hala 20'nin üzerinde ülkede Amerikan büyükelçisi yok. Atanamıyor. Karar verilen isimlerin Rothschild ailesiyle mutlak bir bağlantısı ortaya çıkıyor. Bu ağ yıllar öncesine dayanan bir sistem olduğu için temizlemek de öyle kolay değil.
Amerika Birleşik Devletleri, Akdeniz'de büyük güç olmak isterken, Dışişleri Bakanlığı'nda bir ekip bunu engellemeye çalışıyor. Hafter'in bile Londra'dan emir aldığı için üzerinin çizildiğini düşünen kişi sayısı çok fazla. Oğlu Saddam Hafter'in Amerikan karşıtı olduğu, hatta ailenin önemli danışmanlarıyla birlikte çalıştığı da biliniyor. Durum bu kadar iç içe ve karmaşık yani...
Başkan Yardımcısı Mike Pence de CIA Direktörü olduğu günlerde Pompeo da Hafter'i "güvenilmez" olarak görüyordu. Ancak Trump'ın baskısı Hafter'in Libya'da Amerikan generali olarak görev yapmasını sağladı. Şimdi bu yanlıştan dönüldü.
Hafter tamamen yok edilmeyecek ama sistemin dışına gönderilecek. Hatta gönderildi. Şimdi Pompeo, birçok ülkede Washington için çalışan kişilerin aslında Londra'yı düşündüklerini biliyor. Önlemler alınıyor.
Steve Linick elbette en önemli adımdı.
Kuşkusuz şimdi yeni adımlar göreceğiz. Washington, Londra'ya karşı Pekin'le masada olmak istiyor. Eğer Pekin'de Londra güçlü olursa, Washington masadan kalkar.
O nedenle tazminat davaları hep sıcak tutuluyor.
Londra'nın yeni dönemde Pekin'de güçlü olması halinde, Hong Kong da karışacak Doğu Türkistan da... Bu net... Pompeo'nun CIA'den getirdiği ekip, Doğu Türkistan üzerinde çalıştı.
Bu özel çalışma tamamlandı.
Pekin kendi geleceğine karar verecek. Ya Londra ile hareket edecek ya da Washington ile... Bu karar için zaman da daralıyor. Bu karar Çin'in Akdeniz ve Afrika'daki geleceğini de değiştirecek.
Sonuç, Akdeniz'in de Avrupa Birliği'nin de yeni şeklini almasını sağlayacak.
Amerika Birleşik Devletleri de İngiltere de Çin de İKİ PARÇA... Washington'la yürümek isteyen YAPILAR olduğu gibi LONDRA-PEKİN arasında DÜNYAYI ŞEKİLLENDİRMEK isteyen de var. Kavganın dünyaya yayılma nedeni de bu. Henüz son karar verilmiş değil.
Bu kavganın yansımalarını her yerde görmekteyiz.
ABD'de ve İngiltere'de SOKAK OLAYLARI olarak HEYKELLERİN yıkılmasıyla ortaya çıkan bu savaş, Türkiye'de ise son günlerde HAVAİ FİŞEK patlamaları olarak sahne alıyor...
Birkaç gündür yazmaya çalıştığım gibi TÜRKİYE'nin büyük güçlerden önce hareket etmesi ve LİBYA'ya girmesi dengeleri sarstı. Oyun bozuldu... Haliyle mücadele ya da savaş BAŞKA formatta devam edecek. Ediyor da...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.