Korku stoğu
Defalarca burada DERİN AMERİKA'dan ve oradaki akıllardan söz ettim. Yerküre'de hiçbir şeyin tesadüf olamayacağını bilecek kadar olaya şahitlik ettim. Aslında Dünya bir süpermarketti. Koca marketin içindeki REYONLAR ülkeler ve onları kontrol edenler de DEVLETLERDİ. Haliyle herkes gerekli olanı aldıktan ya da yaptıktan sonra KASİYERLERİN önüne geliyordu. Bunu da Birleşmiş Milletler, NATO, IMF gibi düşünün.
Ödemeler yapıldıktan, ticari görev ve sorumluluklar yerine getirildikten sonra işlemin ilk bacağı tamamlanıyordu.
O koca marketin bir GENEL MÜDÜRÜ ve onun da hesap verdiği bir yönetim kurulu bulunmaktaydı.
Konu da bu YÖNETİM KURULUYDU işte. Bunu bilen, gören yoktu.
Takip eden de pek fazla isim bulunmuyordu.
Ama bütün kararlar burada şekilleniyor ve marketin içine sirayet ediyordu... REYONLAR arasındaki rekabet SAVAŞA, uyumlu çalışma ise ittifaklara dönüşmekteydi.
Ancak her kararın altında YÖNETİM KURULUNUN imzası vardı!
Dün burada sizlerle paylaştığım yazı çok önemliydi. YÖNETİM KURULUNUN önemli üyelerinden biri olan Prof. Joseph Nye'i ve onun aklıyla şekillenen yeni sistemi aktarmaya çalıştım.
Bugün de devam edelim...
Adım adım gidelim...
Belki bilenler olacaktır Prof. Joseph Nye, yıllarca "Yumuşak Güç" ile bir akımın öncüsü olmuştu. Şimdi "Akıllı Güç" ile bunu çok eksenli bir boyuta taşıdı.
Amerikan deha grubunun "Uluslararası İlişkiler Teorisyeni" olarak da gösterilen Joseph Nye, Yumuşak Güç'ü şöyle tanımlıyordu:
"Amerika Birleşik Devletleri ekseninde başka bir devlete veya devletlere askeri güç kullanmadan istediğini yaptırmaktır..." Dün de buraya taşıdığım AKILLI GÜÇ için ise yani SMART POWER için ise Prof. Nye şunları söylüyordu: "YUMUŞAK GÜÇ SİSTEMİNİ YÖNETMEK..."
Asıl patronun "Akıllı Güç" olmasının büyük bir kaotik ortam sonrası gerçekleşebileceğini de öngörüyordu. Elbette Nye, bunun bir virüs salgınıyla olacağını ilan etmiyordu, bunu açıkça dile getirmiyordu. Salgın öncesi Yumuşak Güç ile Washington birçok ülkeyi işgal etti. Son raporlara göre 21 ülke "Yumuşak Güç" ile işgal edilmişti. Bu az bir sayı değildi.
Şimdi salgın sonrası artık "Akıllı Güç" devrede... İçinden geçtiğimiz zaman diliminde görmekte zorlandığımız da bu sanırım.
TARİH oluşurken dokunmak, görmek, "işte bu" demek hiç kolay değildir. ABD-SOVYET dengesini bilmeden yazılan binlerce kitap, onbinlerce makale, yüzlerce film vardır. Ama hepsi yanlıştı! Çünkü YÖNETİM KURULU'nun aldığı kararları bilmiyorduk. Bilmeyince de baltayı taşa vurmak kaçınılmaz oluyordu.
Şimdi "Akıllı Güç" sahada... Bu sistemi asıl oyuncularla oynayacak güç yani. Dünyanın en güçlü işadamları, teknolojileri, finans sistemi artık "Akıllı Güç" içinde yer alacak. Yeni para, yeni ticaret sistemi de "Akıllı Güç" içinde olmak zorunda.
"Akıl" ve "Güç" ilk kez bu kadar etkin şekilde hayatımızın her anında yer alacak. Bir örnek vermek gerekirse, Afrika kıtasının yüzde 83'ü "Akıllı Güç" içinde yer alıyor artık. Bunu bilmeyen devlet başkanları da var. Coronavirüs öncesi başlayan "Akıllı Güç", IMF ile Afrika kıtasının neredeyse tamamını aldı. Şimdi Afrika kıtasında ticaret yapmak isteyen her ülke, her lider ve her işadamı bu sistemin içinde olmak zorunda.
Dışında hayat yok çünkü.
Neden Afrika? İşte bu sorunun cevabı çok basit aslında. Amerikan Derin Devleti, Coronavirüs sonrası dünyayı yönetmek için tarımın ne kadar etkili olacağını biliyordu.
"Akıllı Güç" de Afrika'yı seçti.
Çünkü dünyada bulunan ekilebilir tarım alanlarının yaklaşık yüzde 21'i Afrika'da. O nedenle bugün en değerli kıta Afrika.
Afrika, gelecekte "Akıllı Güç" sisteminde dünyanın tarım ihtiyacını karşılayacak. Petrolden daha önemli bir güç tarım olacak. Ekilebilir arazilerin işlenebilmesi için elbette teknoloji gerekecek. Bu teknoloji de Amerikan derin devleti tarafından en ince detayına kadar hazırlandı.
Bir kilo buğday, gelecekte bir varil petrolden daha değerli olacak. Bu tahmin değil, bir gerçeğin öngörüsü.
Geleceğin zenginleri teknoloji şirketleriyle tarım şirketleri olacak. Bankalar veya silah şirketleri değil, tarım şirketleri önlenemez yükseliş yaşayacak.
Henry Kissinger'ın tarihi sözünü hatırlatmakta fayda var. "Petrolü kontrol ederseniz ülkeleri, gıdayı kontrol ederseniz insanları yönetirsiniz." Evet 50 yıldır Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ile ortaklıkta petrol üzerinden ülkeleri kontrol ediyordu.
Bugün de Körfez ülkelerinden başlayıp, petrolü olan ülkeler hala Washington tarafından kontrol edilmekte. Şimdi "Akıllı Güç" gıda üzerinden insanları kontrol edecek.
Coronavirüs günlerinde insanlar ne korkusu yaşadı? Can korkusu öncelik olsa da ikinci korku yiyecek bulamamaktı. Araştırmalar 1 milyar kişinin evine stok yaptığını gösteriyor. Bugün 10 milyar kişiye yetecek gıda tedarik zinciri var.
Ancak gelecekte gıda tedarik zinciri kontrol altında olacak. O nedenle insanlar Coronavirüs günlerinde bu korkuyu yaşadı. Yani salgının en önemli noktalarından biri insanların evlerine yığınak yapıp yapmayacağıydı. Yaptı.
İnsanları yönlendirmek için onları korkutmalısınız. Coronavirüs salgını çok ama çok büyük bir korku alanı ortaya çıkardı. Hiçbir şey tesadüf değildi. Çin'de ortaya çıkan virüsün Avrupa'ya, ardından ABD'ye yayılması da tesadüf değildi.
Dünya Sağlık Örgütü ABD'nin "Akıllı Güç" sisteminin daha da hızlı yayılması için hep kendini yalanlayan açıklamalar yaptı. Dünya Sağlık Örgütü, eleştiri oklarını kendine çekerken Amerikan Derin Devleti 1 milyar kişinin evde stok yapmasını sağlamıştı. 1 milyar kişi, 4 milyarı etkiliyor. Çünkü hala aile olarak kabul edilen topluluk 4 kişi.
Evine stok yapanlar da 3 milyar 870 milyon kişi için bu paniği marketlere yansıttı. Yeni bir dünya bizi içine alıyor. Dünya tek bir köy haline geliyor. Buna karşı adımlar atılsa da maalesef "Akıllı Güç" evimizin içine girdi.
YÖNETİM KURULU bu kararları alıyorken bunları görmeden yürümek, yol almak, yeni rota oluşturmak çok kolay değil. Önemli olan oyunu BİLİP kurguyu FARKEDİP büyük rol KAPMAK... TÜRKİYE DE BUNU FAZLASIYLA ALACAKTIR... Joseph Nye de ödüllü Harvardlı PROFESÖR olarak bu oyunun tam merkezinde yer almakta... ABD DIŞ POLİTİKASINI yönlendirenlerin başında gelen isim olan NYE asimetrik ve karmaşık karşılıklı bağımlılık kavramını ortaya atmıştır... Devletlerarası ilişkilerde çatışma hali "DOSTLUK", ittifak fotoğrafı da "ÇATIŞMA" tablosu gösterebilir... Karmaşıklığın içinde SADELİK var! Bunu da görmek kolay değil. Yapanlar AKILLI adamlar çünkü...
Corona'dan sonra her şey değişecek ve başladı da zaten... Ama hala VİRÜS insan işi değil diyenlerle gidilebilecek bir yol var mı? Bunun cevabını siz verin! Akıl çıtası yükselmediği zaman acının çıtası yükselir... Türkiye kazananlar liginde olacaktır. Yeni sistem istemesek bile bize büyük rol verecek... Şu fırtına bir geçsin göreceksiniz...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.