DEĞİŞİMLERİ isimler üzerinden görmek çok kez daha sağlıklı olmakta...
İçinden geçtiğimiz zaman dilimi de böyle. Dün de altını çizdiğim gibi ABD Dışişleri Bakanı Pompeo'yu izlemek yeterli. Savaşı ve tarafları en keskin o tarif etmekte...
Cepheleri o keskinleştirmekte.
Derin Amerika'nın yüzü olarak...
Konu da şu!
Amerika Birleşik Devletleri, artık kendi kararlarını alacak bağımsız bir ülke için yola çıktı.
Durum böyle olunca çatışma kaçınılmaz olmakta...
Amerika, dünyanın bağımsız olmayan ve belki de hiçbir kararı kendisi için alamayan bir ülke. Bu pek inandırıcı olmasa da gerçek böyle.
Elbette bu önermeye hemen "Doğru" demek kolay değil. Ancak işin bir de perde gerisi var. Derin tarafı yani...
Pentagon'un 3 farklı yapıya hazırlattığı raporun sonucu da hiç parlak değil...
Mesela...
Washington'da Londra etkisi hala çok güçlü. Finans, işgücü, vergi Londra'da hazırlanan kararlara bağlı. FED, Beyaz Saray'ın tek bir kararını uygulamıyor.
Amerika Birleşik Devletleri, resmi rakamlara göre 37 olsa da gerçekte 49 ülkeye askeri operasyon düzenledi. Bazıları paralı askerler üzerinden gerçekleşti.
49 ülkeye gerçekleştirilen işgal operasyonlarının 48'i için onay Londra'da verildi.
Sadece bir askeri operasyonda Amerika Birleşik Devletleri içinde karar alındı ve uygulandı. Grenada işgali.
1983'te "Acil Öfke" koduyla başlayan operasyonda Karayipler'in Grenada adası hedefti. Marksist hükûmete karşı yapılan operasyon bizzat Pentagon'un kararıydı. ABD için hiç de HOŞ olmayan tablo bu... Raporlarla da sabit...
Bir örnek daha...
55 ülkede seçimlere müdahale edildi. 55'i de Londra'daki kararla gerçekleşti. Dünyanın en büyük ve güçlü devletinin bilinmeyen dehlizleri böyle...
Şaşırtıcı mı? Elbette. Bilinen ile gerçek farklı çünkü...
Şimdi yeni bir döneme giriyoruz. Coronavirüs, Londra'ya isyan salgınıydı.
Elbette her ülke etkilenecekti.
Çünkü Londra sadece Washington'da etkili değil. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, göreve geldikten sadece 3 ay sonra Başkan Trump'la özel bir görüşme yaptı. Pence, "Hangi kilit noktadaki isimle görüşsem, karşıma Londra çıkıyor. Aklımı zorlayan bu durumu kabul etmiyorum" dedi. Trump bunu biliyordu. Rahatsız da değildi.
Trump'ın savaşı Amerikan Derin Devleti ile olduğu için Pence'i oyalamaya başladı. İKİ tarafı da idare etmeye çalışan bir BAŞKAN profili vardı...
Ancak 7 yıl boyunca Amerika Birleşik Devletleri Temsilciler Meclisi üyesi olan çok önemli bir isim vardı. Mike Pompeo. İşte Pence, elindeki en büyük kartı kullandı.
Pompeo önce CIA Direktörü, ardından Londra'nın kararlarını uygulayan Tillerson'dan boşalan Dışişleri Bakanlığı görevine getirildi.
Pompeo'nun CIA Direktörü olması Londra'ya savaş ilanıydı. Önemli virajlardan biri buydu...
David Petraeus da John Brennan da Londra'ya yakın isimlerdi. CIA'nın patronlarıydı bunlar... Petraeus asker olmasına rağmen Londra ile görüşüp karar verirdi.
Söylenmezdi, yazılmazdı ama böyleydi. Bu artık o kadar açık olmaya başlamıştı ki, bir skandalla devre dışı kaldı. John Brennan, Londra ile çok yakındı. Ancak bazı kararları verirken Washington'ı düşünürdü. Ne Londra ne de Washington John Brennan için yakın kentlerdi belki!
Özellikle 2016-2017 arası John Brennan iki başkentle de karşı karşıya geldi. Sonra Mike Pompeo ve son olarak da Gina Haspel geldi. CIA'nın patron koltuğuna oturdu. Renkler değişti.
Tamamen Washington aklı ile düşünen tek güç, Amerika için çalışan bu isimler Londra'yı Washington'dan uzaklaştırmaya başladı. Derinlerde alınan kararın yansımasıydı bu tabii ki...
Pompeo Dışişleri Bakanı olduktan sonra ilginç bir olay yaşadı. Amerikan büyükelçilerinin, bulundukları ülkeden tatil için ABD'ye dönerken hep Londra'ya uğradıklarını öğrendi. Bu olağan bir durum değildi.
2018 Ekim, Kasım ve Aralık döneminde 27 büyükelçi Londra'da bir gece kaldıktan sonra Washington'a hareket etti.
O nedenle bir süre bazı ülkelere Amerikan elçisi atanamadı. Nedeni Londra'ya bağlı olanları bakanlık bünyesinden göndermekti.
Öyle de oldu. Pompeo, Dışişleri Bakanlığı'nda büyük bir temizlik yaptı. Şimdi Pompeo için Libya çok önemli.
Pompeo'nun kişisel hayatı için değil. Akdeniz'de güçlü olmak için Libya çok önemli.
Pompeo, Senato'nun onayı ile Norland'ı 1 Ağustos 2019 Libya Büyükelçisi olarak gönderdi. Fas'ta doğan ve eğitim hayatı hariç Afrika ve Avrupa'da yaşayan Richard Norland ABD için Libya'daki en büyük şans. ABD sadece Libya için değil Cezayir ve Tunus hattında da planlar yapıyor. Coronavirüs salgını sonrası unutulan Akdeniz tekrar önümüze geliyor.
Akdeniz'de Washington'ın karşısında yine derin Londra var. Paris ve Berlin de Akdeniz'de olmak istiyor.
Roma da Akdeniz için adımlar atıyor.
Ancak Akdeniz'de bir Türkiye gerçeği de var. Çünkü Türkiye Coronavirüs salgını süresinde de Akdeniz'de çok önemli adımlar attı.
Libya'da artık en güçlü ülke Türkiye. NET... ABD, Serrac hükümetine karşıydı. Ancak artık değil. Bu da Türkiye ile ABD'yi Libya masasına çekebilir. İhtimal...
ABD'nin Afrika Kuvvetleri Komutanı (AFRICOM) General Stephen Townsend, ABD'nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland ve çok önemli isimler Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı Fayiz Serrac ile görüşme kararı aldı.
ABD, Hafter'den vazgeçti.
Bunu ilan da etti. Üzerinden kısa süre geçti. Frekans değişti.
Aylardır Serrac'ı yok sayan bir Washington vardı. Rota farklılaştı. Pompeo'nn emri ile General Stephen Townsend ve ABD'nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland Serrac'la konuştu... Fotoğraf verdi.
Derin Amerika Derin İngiltere ile kopuşu körükledikçe daha çok sürpriz hamleler göreceğiz... ABD içinde de dışında da...
Ve bu gerilim her ülkeyi etkileyecektir... Washington'un Çin üzerinden Londra ile kavgası bu... Belli ki daha çok şey yaşayacağız... Bunun için DOLAR da silah da istihbarat operasyonları da masada... Bakalım nereye sürükleneceğiz... Bir de Corona var tabii...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.