BÖLGEYİ, içerideki çatışmaları, mücadeleleri, siyaseti, aktörleri, Irak'ı, Suriye'yi, Akdeniz'i YPG'yi, gözyaşı dinmeyen anneleri, HDP'yi, Kürt siyasetini, FETÖ'yü İstanbul sermayesini daha başka pek çok şeyi doğru anlamıyoruz. Bana göre konuşulan pek çok konu eksik.
Sloganlardan kimse önünü göremiyor.
İyi de sloganlarla gidilecek yol uzun olmaz. Kavga etmeden birlikte bakmak çözüm üretmek en doğru yol. Ancak içeride o kadar bölünmüşlük var ki kimi hangi meşalenin altına toplayacaksın!
Zor konular. Ama bildiğim TÜRKİYE'nin her zamankinden çok daha BİR ve BÜTÜNOLMAYA ihtiyacı var. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra güney komşumuz İNGİLTERE ve FRANSA'ydı! Şimdi ABD ve RUSYA... Dikkatli olmak doğru adım atmak durumundayız. Herkes ANKARA'nın yanında olmalı birlikte çözüm aranmalı... Ve 82 milyonluk AİLE fotoğrafı dünyaya servis edilmeli... Güneyden gidelim...
Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında yaşanan gerilim, Pentagon içindeki bir güç tarafından manipüle ediliyor. ALEPHENSTİTÜSÜ... Yahudi bir kuruluş.
Yardımsever bir organizasyon.
Kimsesizlerin yanında olan kimsesizlere koşan yardıma ihtiyacı olanları bulan özellikle ABD'li askerlere hizmette sınır tanımayan bir yapı... Bu kuruluş Pentagon'daki dengeleri kendilerine çevirmek için çok önemli adımlar attı. Aleph Enstitüsü'nün içinden doğan akım, Afganistan, Pakistan, Irak, Suriye, Türkiye ve Kıbrıs'ın her iki tarafını da kontrol etmek için karar aldı. Pentagon'u yanlarına alarak tabii...
15 Temmuz... Çok şey yazıldı çizildi.
Konuşuldu da. Ancak sanki bazı önemli noktalar DEVLETİNKARARLILIĞIYLA GÜCÜYLE iz bırakmadan geçildi… 15 Temmuz'a kalkışan FETÖ'nün içindeki askerlerin önemli olanlarından bazıları bu yapının içindeydi… Yani ALEPH Enstitüsü'nden doğan akıma yakınlardı. İsimlere girmek istemem. Gerek de yok. Yani FETÖ'nün içinde ağırlıklı olarak ALEPH FELSEFESİNE yakın isimler bulunmaktaydı. Ancak KATOLİK olarak tanımladığımız bir yapı da örgütün içindeydi.
Aynı yapının uzantısı Pentagon'da güçlüydü... Çok hem de... Ve bu yapı YAHUDİ felsefesini benimsemiş olan organizasyonla çatışıyordu.
Kıyasıya mücadele ediyordu. Türkiye en büyük kavga alanıydı.
Ancak aynı kavga Afganistan, Pakistan, Irak, Suriye ve Kıbrıs'ta da sürekli bir hal almıştı...
Yazmaya bile gerek yok. Bu saydıklarımız içinde ve dünya üzerinde eşsiz olan tek bir ülke vardı. O da Türkiye'ydi! FETÖ de bu iki akımın kavgasına sahne oldu. Türkiye'de... Bu mücadele 15 Temmuz'u getirdi dersek abartmış olur muyuz! Sanmam...
FETÖ içindeki ALEPH akımı 15 Temmuz'un startını veren bu kararı alan yapıydı. Ancak DARBE girişimi başarılı olsaydı hedeflere yürünseydi başka gelişmeler olacaktı. Katolik grubun etkisindeki örgüt generalleri aynı hafta içinde kışla darbesi gerçekleştirecekti. İKİ YAPI DAİSTEDİĞİNİ YAPAMADI. TÜRK DEVLETİ buna izin vermedi.
Bunun üzerine kabaca bakıldığında fotoğrafta İKİ YAPININ DAORDUDAN TASFİYE EDİLDİĞİ GÖRÜLÜYORDU. En azından güçleri elinden alınıyordu! Bir grup hapse yollanıyor diğer gruba ise el çektiriliyordu!
Pentagon, Katolik akımda yer alan örgüt üyelerini NATO şemsiyesi altında topladı. Almanya'da DERSPIEGEL'e ve çizgisine baktığınızda KATOLİK gücü görüyordunuz. Bu nedenle kaçak isimler askerler ya Almanya'ya ya ABD'ye gidiyordu!
Şimdi pek çoğu emeklilik hayatı yaşamakta... İşte bu güç Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri asla ve kat'a normal seviyeye getirmek istemiyor.
Olumlu her adımı biçmek için hamle yapmaktalar. VE AYRICA 1994 ve 2003'ün intikamına da almak peşindeler… Açalım biraz daha... Kafanız karışmasın...
1993 yılı Türkiye için suikastlarla doluydu. İnternete girin "1993'teöldürülenler" şeklinde bir arama yapın. Karşınıza inanamayacağınız kadar önemli isimler gelecektir.
Turgut Özal'dan Uğur Mumcu'ya kadar! ALEPH rüzgarı haklı olarak tarihsel yakınlığı göz önünde tutarak Türkiye ile İsrail'i bir araya getirmek büyük bir güç yapmak istiyordu.
Kararlılık tavan yapmıştı. Tam da bu evrede buna karşı çıkan en az 20 önemli isim kazalar ve suikastlarla ortadan kaldırıldı. Ardından da Türkiye ve İsrail, çok önemli anlaşmalar imzaladı. İstihbarat paylaşımından ortak orduya, Suriye başta olmak üzere İran ve Irak'ta büyük ortaklığa kadar...
Bu anlaşmalar en çok FETÖ'nün işine yaradı... Güçlendiler. Kritik noktalarda görünür oldular. İlişkiler güçlenip büyüdükçe bu yapı da haliyle kendine oldukça geniş alan buluyordu. Hatırlayın bu dönemde Mehmet Ağar şöyle konuşuyordu: BİR TUĞLA ÇEKERSEK DUVAR YIKILIR...
İsrail burada güçlendikçe onlar da büyüyordu. Bu Türkiye'de pek dikkat çekmese de ABD'de rahatsızlık meydana getiriyordu. Katolikler, FETÖ'ye karşı sert açıklamalar yapıyordu. FETÖ, ALEPH ile yan yana gelince diğer yarısından yani KATOLİKLERDEN tepki alıyordu. İşte KATOLİK yapı 1993-94'te yaşadığı kayıpları hiç unutmuşa benzemiyordu. Türkiye'yi hedef olmaktan bu nedenle de hiç çıkarmıyorlardı. İkinci kritik nokta ise IRAK işgaliydi. Türkiye gibi Pakistan'da IRAK işgalinde ABD'ye destek vermedi.
Türkiye izin verseydi kapılarını ABD askerlerine açsaydı o KATOLİK yapı girip Irak'ı işgal edecek dönüp FETÖ'yü bitirecekti...
Türkiye başka nedenlerle ABD askerlerine kapıyı açmadı.
Dolayısıyla ABD'nin içeride yapacağı operasyonları önledi. Katolikler için Türkiye o gün de bugün de hedef. ALEPH akımı içinde… Çünkü FETÖ'nün tasfiyesi sıcaklığı ortadan kaldırdı!
Katolikler 1994 ve 2003'teki tutumu nedeniyle Ankara'dan hesap sormak için fırsat kollayacak. Bunu hep deneyecek.
O nedenle bugünkü Pentagon'un Türkiye ile tek bir ortak noktası olamaz. Beyaz Saray da Türkiye ile Pentagon'un ortak adım atmasına karşı. O nedenle Trump ile Pentagon hep karşı karşıya gelecek.
Amerika'nın Orta Doğu'daki en büyük askeri üssü olan Katar'daki El Udeyd askeri üssü, yine aynı ülkedeki Türk üssü ile karşı karşıya gelecek planlar yapıyor. Basra Körfezi'nin girişini koruyan Umman'a bir askeri operasyon da masada. Çünkü Umman'ın Türkiye ve İran'la aynı çizgide hareket ettiğine inanıyor.
ABD, tehdit ettiği Katar ile Ocak 2019'da, "Barış veistikrar" anlaşması imzaladı. Bu anlaşma ile Katar'ı Türkiye'den ayrıştırmak isteyen ABD; Birleşik Arap Emirlikleri ile Katar'ı aynı şemsiyenin altında toplamak istiyor.
Ancak Birleşik Arap Emirlikleri de Washington konusunda ikiye bölünmüş durumda.
Washington'la ortaklığın sadece düşman kazandırdığına inanan şeyhler de aile içi darbe planlıyor.
Uzaktan bakınca Washington'da ALEPH akımının kaybettiğini düşünen çok. Jeffrey Epstein olayından sonra bakış açısı böyle oldu. Ancak ALEPH akımı muazzam bir yapıdır.
Öyle kolay kolay yenilmez.
Geri çekilir yer altına iner ve bakarsınız bir anda çıkar gelir...
Sessizliği yanlış yorumlayanlar var... KABACA durum bu! İki büyük güç KATOLİKLER ile YAHUDİLER tarihi mücadeleyi her zaman devam ettirdiler. Bu alanlardan biri değerli oluşundan dolayı TÜRKİYE...
Yaşanan ve yaşanması muhtemel bütün gelişmelere bu pencereden bakmakta fayda var. İki güç de Türkiye'yi yanına almak isteyecektir.
Kimse Türkiye'siz yürüyemez YENİ DÜNYA DENGESİNİ kuramaz. Konu budur...
Türkiye sancı da çekse finalde kazanacaktır. Bizsiz olamayacak çünkü... NET... ARAMCO saldırısını da bu pencereden okuyun...
Bir kez daha...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.