TAKİP edenler bilir! "Değil Trump yaşayan bütün ABD Başkanları BEYAZSARAY'da yan yana odalarda otursa ve hepsi 'SURİYE'DENÇEKİLİYORUZ' dese de ABD oradan çekilemez" diye çok not düştüm. Sık sık tekrarladım. Çünkü YENİDÜNYA DÜZENİ'ndeki kıvrımları görüyordum.
ABD'yi ORTADOĞU'dan çekmek için kararlı olan hiç kimse 24 saat yaşayamaz!
Net... Durum böyle iken olacakları görmek zor değil.
Dilerseniz gelin biraz daha açalım...
Yeni Dünya Düzeni 40-50 yılda bir revize edilir, 100 yılda bir ise değiştirilir... Konu da budur zaten... Şimdi tam değişim zamanı. I. Dünya Savaşı'ndaki değişim, II. Dünya Savaşı sonrasında revize edildi. Şimdi Yeni Dünya Düzeni, ABD dışında kurulmak isteniyor.
Arap Baharı, Suriye'nin istikrarsızlaştırılması, İsrail'in bölgede işgal politikalarını arttırması, 15 Temmuz darbe girişimi, TÜRKİYE, Rusya, İran ve Çin'e uygulanan ambargolar, ABD destekli Katar ambargosu, Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'da öldürülmesi, Kaşıkçı'nın benzeri Epstein'in hücrede infaz edilmesi, İngiltere'de sürekli başbakanların değişmesi, HONG KONG'un karışması, Kraliçe II. Elizabeth'in neredeyse İngiltere Parlamentosu'nu ortadan kaldırmaya yönelik adım atması Yeni Dünya Düzeni içindi. Bu nedenle yapılan mücadeleydi.
Bugün dünyanın her köşesinde yaşanan gerilimler var. Öyle birkaç yılda çözülmesi muhtemel görünmüyor. Yeni Dünya Düzeni kurulurken büyük kaoslar gerekir. Dünya savaşlarının çıkarılma nedeni o büyük HEDEFLERDİ.
I. Dünya Savaşı'nda resmi 17 milyon, gayriresmi 25 milyon kişi hayatını kaybetti.
II. Dünya Savaşı'nda bu rakam 70 milyonu aştı. Şimdi III. Dünya Savaşı'nda 500 milyonun üzerinde bir kayıp ön görülüyor. Çin'in beklenen şekilde bu savaşa dahil edilmesi halinde bu rakamın 900 MİLYONU bulacağı tahmin ediliyor.
ABD, Yeni Dünya Düzeni'nde etkin olmak istiyorsa, Çin, Rusya, Türkiye, Hindistan ve belli ölçülerde Avrupa Birliği'nin jeoekonomik konumunu engellemeli. Çünkü Çin, Rusya, Türkiye, Hindistan ve AB, Afrika ticaretinin yüzde 95'ine sahip. Sadece Afrika mı? Elbette hayır. Avrupa ve Asya için de yüzde 80'in üzerinde bir ortaklık var.
İşte o nedenle III. Dünya Savaşı, Pentagon'un en büyük planı. Ekonomik saldırılar, derin ambargolar I. ve II. Dünya savaşları öncesinde de vardı. Hatta o plana uyan ABD, şimdi de benzerini yapıyor.
Rusya içinde bir kaos ortamı CIA ve Pentagon'un 40'a yakın hamlesine rağmen başarılı olmadı. Uygur üzerinden Çin'i karıştırma fikrini benimseyen ABD; belli ölçülerde başarılı oldu.
Hong Kong denemesi ise başarılıydı. ABD, Türkiye'yi iki parça haline getirerek en büyük gücünü burada elde etti. Henry Kissinger'ın, "İki Kıta'yı birleştirenTürkiye'yi ikiye bölmekne kadar da kolay" sözü, hala Beyaz Saray'da gün aşırı tekrarlanır.
Hindistan'da da iç karışıklık beklenen düzeyde olmasa da Pakistan kartını öne çıkaran ABD bölgede istediğini şimdilik aldı. Avrupa Birliği'ni de bitirmek için en akıllıca yol BREXIT'di. Hala İngiltere'de büyük bir karışıklığa neden olsa da (Bu kaos ortamıda ABD'nin planlarıiçindeydi), BREXIT mutlaka yasalaşacak. 2016 yılında İngiliz The Sun gazetesi, "Kraliçe II. Elizabeth, AB'ninyanlış yoldailerlediğini veartık ayrılıkzamanınıngeldiğinisöyledi"diye önemlibir habereimza attı. TheSun, KraliçeII. Elizabeth'isevmez amabu iddiaBuckingham Sarayı tarafındanyalanlanmadı.
Yani iddia doğruydu.
Kraliçe II. Elizabeth, Amerikan silah lobisi tarafından çevrelenmiş durumda. Kısa bir süre önce Epstein'in öldürülmesi, Kraliçe II. Elizabeth'in oğlu Prens Andrew'in taciz ve tecavüz olaylarının merkezinde yer alması Pentagon'un hala Kraliçe'nin ters manevra yapabileceği inancında olduğunu gösteriyor.
Prens Andrew'le ilgili o kadar önemli belgeler var ki, eğer bunlar ortaya saçılırsa Kraliçe II. Elizabeth'in yaşaması imkansız. Çünkü sadece Prens Andrew'le ilgili değil, Kraliyet ailesinin 20'ye yakın üyesinin nasıl bir skandalın parçası olduğu ortaya çıkacak.
O nedenle Washington, Avrupa Birliği'nin geleceği olmayacağı konusunda çok rahat. Yeni Dünya Düzeni için ABD'nin biraz daha öne çıktığı doğru. Ancak hala Rusya, Türkiye, Çin ve Avrupa Birliği istenilen noktaya çekilemedi. Rusya uluslararası arenada geri kalmak zorunda bırakıldı. Türkiye, sınırlarında YPG veya PKK, gerekirse DEAŞ saldırılarıyla Washington'a yaklaştırılması sağlanacak. Büyük hedef bu. Çin'in elindeki en büyük koz olan İpek Yolu'nun da enerji ile kontrol edilmesi planlanıyor. Washington'ın Çin konusunda belki de en rahat olduğu nokta. Çünkü petrol ve doğalgaz konusunda Arabistan, İran ve Rusya'ya bağımlı olsa da ABD; bunun yüzde 60'ını engelleyebilecek jeostratejik kazanımı sağladı.
Değişen dünyaya ayak uydurmak önemli. Ancak tek başına hiçbir ülke istediği sonucu elde edemez.
Burada en güçlü görünen ABD birkaç Körfez ülkesi dışında yalnızları oynuyor.
Ancak onun şansı diğer ülkelerin de kendi aralarında bir dayanışma içinde olmaması. Burada ABD'nin şansı da Fransa... Paris'ten yönetilen bu ülke, Türkiye ve Çin'le büyük anlaşmazlıklar yaşıyor. Rusya ile çok önemli ve gizli anlaşmalar yapıldı.
Fransa, Türkiye ile ortak bir konumda olmak istemiyor.
Akdeniz'de bile bazı ortaklıklar yapılmış gibi görünse de hepsi bozuldu.
Fransa'nın Akdeniz'de ABD ile de yakın temasta olması, ABD'nin karşı tarafında yer alan gücü zayıflatıyor.
Çünkü Fransa, her ne kadar Afrika'da ABD ile karşı karşıya gelse de gelecekte bazı ortaklıklara sıcak bakıyor.
Özellikle Suriye'nin Türkiye sınırındaki yeni bir devlet planında, ABD'nin en büyük partnerinin Fransa olduğunu gösteriyor. İşte o nedenle kısa sürede Yeni Dünya Düzeni her iki cephe için de kolay görünmüyor. Ancak bütün gelişmeler alt alta konulunca her şeye rağmen PENTAGON-ABD bir adım önde... Şu an böyle...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.