Kıyamet
Ancak AİLE "DÜNYAYI YÖNETMEK BİZİM İŞİMİZ" diyor. Ve işe ABD'den başlıyor. Buna karşı çıkan SİLAHI ELİNDE TUTANLARLA KIYASIYA çarpışıyor. Aileyi yani Rothschildler'i anlamak köşe yazılarıyla olacak bir şey değil.
Muazzam bir gücü temsil etmekteler. Haklarında yazılan çizilen çok şey olmadığı için anlamakta zorlanıyoruz.
Ancak bilenler için zorlanacak bir nokta yok. Rothschildler kurdukları sistemle emin adımlarla yürümekteler. Epstein da onların adamıydı. Bu nedenle günlerdir yazıyorum.
ÖLDÜRÜLMESİ savaşın geldiği yeri gösterdiği için ÇOK ÖNEMLİ... Şu an DERİNLERDE BÜYÜK SARSINTI VAR. Sadece biz bilmiyoruz. ARŞİV yani Epstein'ın sahip olduğu kayıtlar ortaya çıktıktan sonra her şey değişecektir! Bundan zerre kadar şüphe etmeyin!
Epstein olayına farklı açıdan baksak bile karşımıza devasa bir güç topluluğu çıkıyor. Epstein'in tutuklanmasına karar veren, onun kefaletle serbest kalmasını engelleyen kişi, Özel Savcı Robert Mueller'in arkadaşı Hakim Richard Berman.
Hatırlatmakta fayda var. Mueller kime karşı savaş açmıştı?
Elbette TRUMP'a karşı...
Devirmek için... Amerikan derin devletinin hakimi olan Richard Berman, Epstein'in avukatı Reid Weingarten ile restleşti. Reid Weingarten, "Sayın hakim, Rıza Sarraf'ı kefaletle serbest bırakırken, onun yakın dostu Babek Zencani'yi yakından tanıdığınız için mi bu kararı vermiştiniz?" sorusunu ortaya attı. Ancak cevabı yoktu. Epstein'ı savunan Reid Weingarten, Martin G.
Weinberg ve Michael Miller, Rothschild ailesinin olağanüstü avukatlar listesinde bulunan isimlerdi. Ancak derin yapı ile savaştıklarını bildikleri için 3 avukat Epstein'i hastanede tutmaya karar vermişlerdi.
Çok da akıllıca bir hamleydi bu! Çünkü onlar da Epstein'in öldürüleceğini biliyorlardı.
Rüzgar öyle esiyordu, anlamışlardı. Otopsisini kendileri yaptırmak istese de Amerikan derin devleti buna izin vermedi. Ölümünün resmi olarak 'cinayet' şeklinde kayıtlara geçmesi gelecekte sıkıntılara yol açacaktı. Bir el bunu önlüyordu! PENTAGON her detayı YÜZDE 100 ele geçirdikten sonra EPSTEIN öldürülecekti. Daha henüz birkaç belgeye ulaşılmıştı ki Epstein öldürüldü. Pentagon'un kesinlikle bu cinayetin arkasında olmadığı ortada. Bunu dillendiren çok kişi var! Richard Berman'ın Epstein'in öldüğü haberini aldığında Soho'daki bir restoranda bardağı yere vurduğunu düşünürsek, derin Amerika bu olayın arkasında değil. Hiçbir hakim, ölen bir sanığı için üzülmez. Tepki de göstermez. Amerika Birleşik Devletleri'nde kural budur.
ABD'de son yıllardaki en önemli iki davanın özellikle New York'a alınması yani Sarraf ve Epstein'in yargılanmasının bizzat Richard Berman'a verilmesi içindi.
Epstein'in ağından geçmeyen birkaç kişiden birinin de Richard Berman olması elbette önemliydi.
Little St. James Island, 1998 yılından itibaren Epstein'in adası oldu. Bu ada ağın içinde bulunanlar arasında Little St. Jeff's. olarak söylendi. Bu adanın özelliklerinden biri çok önemli iki tünelin olmasıydı.
Denizli mermeriyle donatılan tapınak, adanın en önemli noktasıydı. İstanbul Kapalıçarşı'dan alınan el dokuması özel halılar ve Türk hamamı ile dikkat çeken malikane vardı. Burada çok önemli isimler 12- 13 yaşlarındaki kızlarla buluşturuluyordu. Önemli isimler burada ağırlanırken, Epstein 2016 yılında yeni bir adım attı. Little St. James Island'ın yanındaki Great St.
James Island'ı 18 milyon dolara aldı. Ve orta ölçekli kişileri bu yeni adada ağırlamaya başladı.
Bill Clinton'ı adada gören çok önemli biri, Epstein'e, "İnanamıyorum. Bill Clinton burada. Nasıl oldu bu?" diye sordu. Epstein de "Clinton'ın bana borcu var. Burada olmak zorunda. Onun bu konuda tercih hakkı yok" diye cevap verdi. Epstein, ABD Başkanı'ndan söz ediyordu.
Ancak sıradan bir Amerikalı edasıyla... Bu inanılmaz gibi görünse de gerçek böyleydi.
Derin Amerika ne kadar güçlü olursa olsun bu iki adanın küçük bölümlerinde arama yapabildi. Sadece belli noktalara girebildiler! Dünyanın en büyük gücü olsa da derin Amerika adayı arayamıyor. Bilinmeyen gerçeklerden biri de buydu...
Yasaların bunu engellediğini söyleyen derin Amerika'nın adamları, elbette kimseyi inandıramıyor. Etrafı Amerikan gemileriyle çevrilen bu adalar çok önemli. Çünkü yıkılacak bu büyük yapının altında kimlerin kalacağı bilinmiyor.
Kaos kapıda... Bill Clinton bile, eşi Hillary Clinton'ın veya damadının burada olabileceğinden endişeli. Aynı durum Obama ailesi için de geçerli. Trump ailesi için de durum farklı değil. Korku dağları adanın etrafında büyüyor. Trump, "Konuyla ilgili adalet bakanımız harika bir soruşturma yürütüyor" dedi.
Bu olayda en şanslı Epstein.
Öldürüldüğü için ya da öldüğü için biri şanslı olabilir mi? Evet Epstein çok şanslı biri. Çünkü yaşasaydı her gün farklı bir işkence metoduyla tanışacaktı. Onu öldürenler elbette kendini kurtarmak için bu adımı atsa da onu da bir derecede kurtarmış oldular. 50 eyalette sıradan Amerikalılar'ın bile konuştuğu, Avrupa veya Afrika'da yüksek makamların endişeyle izlediği bu durum sessizce büyüyen bir çığ haline geliyor. Bu çığın yuvarlanarak büyümesi, altına kimleri alacağı sorusunu da gizemli bir hale getirmekte. Kıyamet kopacaktır.
Az bekleyin... Muazzam bir dizayn geliyor. Hazır olun...
ARŞİVİ, kayıtları ele geçiren kimse kimlerse ve nereye verdilerse o konum kontrolü ele alacak. Dünya üzerindeki herkesi hizaya getirecek. Kimse de karşı çıkamayacak. Bu kadar etkili bir silah var ve kayıp!
Ancak çok fazla gizlenecek bir şey değil. Epstein'in öldürülmesi ve kayıtların yazılıp çizilmeye başlanması savaşın bir cephesi.
KURGUYU yapanların hesabı tıkır tıkır işliyor.
Aklı başında herkes bunun sonucunu bekliyor. Şu an bile KAYITLARDA tercihler yapılıyor olabilir! İŞLEME KONULACAKLARIN nükleer füze gibi olacağından şüphe yok. Bakalım saldırı nereden başlayacak... Eğer kayıtlar PENTAGON'da değilse onları çok zor günler bekliyor. Tek kurşun atmadan ABD'yi teslim alırlarsa şaşırmam! Çünkü ortada büyük bir akıl var... NET! Bakalım görelim...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.