Neler olacak

KAFALARIN karışık olduğunu görüyorum.
İstanbul'da ne olacak?
Türkiye'de neler yaşanacak?
Bölge nereye savrulacak?
Bunlar gibi pek çok soru sorulmakta. Sanırım MEDYA hayati önem taşıyan konularda aydınlatıcı olmuyor, olamıyor.
Kısır ve diz boyunu geçmeyen gündemlerle ilgilenmekten vazgeçmiyoruz.
İsimlerin üzerine basarak gitmek pek hoşumuza gidiyor. Ama gerçek böyle değil. İSİMLER değil SİSTEMLER kazanır! Bunu bilmediğimiz için analizlerimiz, değerlendirmelerimiz eksik kalıyor...
Açalım... Dışarıdan örnek vererek içeriye gelelim...
Angela Merkel, yaklaşık 1.5 yıldır Katolik Amerika ile ciddi bir savaş halinde. Merkel, Almanya'nın Washington'dan yönetilmesine hep karşı oldu. Haklıydı! Merkel, Doğu Almanyalı Protestan bir kadındı. Ancak bir güç onu Katolik Batı Almanlar'ın partisi CDU'ya başkan yaptı.
Katolikler'i de tek bir çatı altında toplamanın mümkün olmadığını bu kararla da anlamıştık. Katolik güç Almanya'da Der Spiegel'le etkin oldu. Hatırlayın bu dergi ile ilgili birkaç yazı yazmıştım.
Trump-Erdoğan-Putin- Cinping DÖRTLÜSÜNÜN DÜNYAYI YÖNETMESİNE İZİN VERMEYİN DİYORDU... Çok zaman önce de değildi bu kapak!
Der Spiegel, 2018 yılında Almanya Başbakanı Merkel'i çıplak olarak bastı. Bu Almanya tarihinde bir ilk oluyordu. Katolik güç Der Spiegel, Protestan Merkel'i bitirmek için harekete geçmişti.
İşte Merkel o kapaktan sonra Derin Amerika'nın karşısına geçti. Çünkü savaş başlamıştı.
Bu savaşı kaybedecek taraf da Protestan Merkel ve ekibi olacaktı. Merkel geçtiğimiz günlerde UKRAYNA DEVLET BAŞKANI ZELENSKİY'i karşıladı.
Ancak törende Merkel'i bir titreme aldı. Dakikalarca sürdü. Hatta konuk Başkan korktu. Ne olduğunu anlamadı! Herkes "Merkel hasta mı?" sorusunu sordu!
Merkel manşetlerdeydi...
Merkel'in titreyen görüntülerini ilk servis eden de Der Spiegel'in internet sayfası oldu. Almanya, televizyonlardan önce bu anı Der Spiegel'in online sayfasından öğrenmişti.
Merkel de bir karşılık vermek istiyordu. Daha önce defalarca gizli toplantılarda söylediği KÜRT DEVLETİ FİKRİNİ özel bir yerde bir kez daha tekrarladı. Katolik nüfusun yoğun olduğu ve Pentagon'un hep özel olarak gördüğü Almanya'nın Aşağı Saksonya eyaletinde bir ziyarette, "Ben Irak'ın toprak bütünlüğünden yana olduğumu yineliyorum.
Bu konuda fikrim asla değişmeyecek. Bağımsız bir Kürt devleti kurulmasının bölgedeki kaosu arttıracağı ortada. Kim bu devleti istiyorsa, bölgenin barış içinde yaşamasını istemiyordur" dedi.
Merkel'in hedefinde Pentagon vardı.
Çünkü Pentagon danışmanları 2019 yılının ilk günlerinde Aşağı Saksonya eyaletinde bir konferansa katıldı. Ve burada "Kürt devleti" sözü verildi. Pentagon, Kuzey Irak merkezli bir Kürt devleti ile Ortadoğu'yu şekillendirmeyi planlıyor.
PKK'ya büyük destek veren Almanya'nın istihbarat birimi BND, defalarca önemli Kürt isimlere devlet sözü verdi.
PKK'nin lider kadroları da Almanya ile yaptıkları işbirliğinde hep devlet sözü üzerinden yürümeyi tercih etti.
Şimdi Merkel yeni bir dönemin fitilini ateşledi.
Almanya Başbakanı'nın sözleri önemlidir, değerlidir. Alman devletinin kararlarıdır.
Bu sözler hep dikkatlice dinlenir!
Bu nedenle Merkel'in yaptığı açıklamalar, Alman devletinin de kararıdır ve ABD ile yeni bir restleşme olarak kabul edilmelidir. Konu bu kadar NETTİR! Savaş alanı yine bizim coğrafyamızdır!
Almanya'nın ABD ile karşı karşıya gelmesinin nedeni de merak ediliyor. "Berlin nasıl bu kadar cesaret dolu adımlar atıyor?" diye soran çok! 2018 yılında CIA, Suriye'de 3 BND ajanını pusuya düşürdü. Ortak bir operasyon beklenirken, CIA, BND ajanlarını infaz etti. Bu Berlin'de büyük bir sarsıntıya neden oldu.
İstihbarat paylaşımları hala iki birim arasında devam etse de iç çekişme zirveye çıktı.
Öte yandan ALMANYA ORTADOĞU'daki gücünü kaybetmeye başladı. Bu da SIR değil!
Afrika'da da büyük darbe alan Almanya, ABD ile çıkar çatışmalarını başlattı. Geri duramazdı sonuçta. Bu durum Pentagon için beklenen bir durumdu. ABD; Ortadoğu'da İngiltere'yi partner olarak seçti. Hatta Afrika için de belli anlaşmalar yapıldı. Oyun dışına itilen Berlin, Fransa ile ortaklık imzaladı. Bu da satrancın doğasına uygun bir hamleydi! Ancak ABD, İngiltere ile adım atarken bir anda Londra'nın diğer yüzüyle tanıştı. Bunu da çok yazdım!
2019'un ilk günlerinde Almanya, Fransa ve İngiltere, ABD'nin yaptırımlarını bertaraf ederek İran ile ticaret yapmak amacıyla ortaklaşa "INSTEX" adlı bir ödeme sistemi kurduğunu ilan etti.
İngiltere ile ortak olan ABD, başka bir İngiltere ile savaşmak zorunda kalıyordu. Theresa May'in bu "INSTEX" kararı, koltuğunu kaybetmesine yol açtı. Theresa May, BREXIT kararları alarak ABD ile ortaklık yapıyor gibi görünse de aslında bunu engelliyordu.
ABD bu durumu anladığında kaybı büyük oldu. Theresa May koltuğunu kaybetti ama BREXIT kurmacasıyla ABD'ye de iki yıl kaybettirdi.
Washington'ın Kürt devleti istediği doğru, Almanya'nın istemediği artık biliniyor.
Şimdi diğer aktörlerin kimin tarafından yer alacağı önemli. May'in yerine Boris Johnson'ın gelmesi ABD'nin istediği bir durum.
Görünen o ki, Johnson çok önde. Yani BREXIT yanlısı.
Yani Washington çizgisi...
Tekrar başa dönüp aktörleri sıralayalım...
Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Fransa, İngiltere ve biz! Çünkü KÜRT DEVLETİ yanı başımızda kurulmak istenmekte. Final sahnesinde ne olacağı da belli değil... Merkel gitti, May gözyaşları içinde gitti!
Macron zorda! Anlayacağınız yeni bir paylaşım savaşı ve masası kuruldu! İngiltere'nin kritik önemde pozisyonu var.
Bakalım BORIS JOHNSON ne yapacak? ABD'ye yakın olsa da bu noktada duracak mı, sapacak mı?
Göreceğiz... Kavga böylesine büyük olunca içeride tansiyon normal seyredemez! Burada da ritim yükselecektir...
İstanbul seçimleri bunun ilk göstergesi olacaktır. Devamı da gelecektir... Olaylara böyle bakarsak sanırım muhtemel gelişmeleri önceden kestirebiliriz... Bunlar BATI'da yazılıp çiziliyor...
Bakalım neler olacak...