Yeni dönem
ABD DIŞİŞLERİ BAKANI POMPEO çıtayı iyice yukarı taşıdı ve "GEREKİRSE VURURUZ! MADURO KENDİSİNİ BEKLEYEN UÇAKLA ÜLKEYİ BİR AN ÖNCE TERK ETSİN" dedi. Olacak iş mi bu? Ama oluyor! Güç böyle kullanılınca yapacak bir şey kalmıyor. Ya oradaki halk kenetlenecek ya da başlarına gelene razı olacak...
Venezuela'daki kavganın değişik tonları pek çok yerde mevcut.
YENİ DENGE oturuncaya kadar da bu sürecek. Türkiye de bu mekanizmanın en büyük DİŞLİSİ ve önemli oyuncusu olduğu için her zaman hesabın içindeyiz merkezindeyiz.
Değişmez... Geçtiğimiz gün yazdım... "ŞİFRE İSTANBUL" diye... Gelin isterseniz İSTANBUL senaryolarından hareketle gidelim... CHP adayı İMAMOĞLU mazbatayı aldı ve koltuğa oturdu. YSK bugünlerde son kararı verecek ve noktayı koyacak. İŞTE BU NOKTA'nın ne olduğu çok ama çok önemli...
İmamoğlu görevine başladığı gibi devam ederse söylenecek çok söz yok. Başladığı görevini devam ettirir! Bir sonraki seçime kadar.
Ancak Yüksek Seçim Kurulu eldeki bilgi ve bulgulara dayanarak SEÇİMLERİ İPTAL EDER VE YENİLENMESİ KARARINA VARIRSA ne olur? Bu sorunun cevabı, sadece CHP'de! İmamoğlu koltuğuna oturduktan sonra ilk önemli ziyaretçisi Çin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei oldu... Bu ULUSLARARASI ANLAMDA önemli bir mesajdı! İPEK YOLU için de... İmamoğlu'na ilk gelenin ÇİN olması, sıradan bir olay değildi, olamazdı! Derken geçtiğimiz gün ALMANYA ESKİ CUMHURBAŞKANI CHRISTIAN WULFF sahne aldı. Bir baktık ki İmamoğlu'nun yanında... Sıradan bir olay gibi bakmak mümkün mü? Elbette değil! Gelen ALMANYA sonuçta!
Wulff anı defterine "Avrupa'nın en büyük şehri olan İSTANBUL'a ve size iyi bir gelecek diliyorum" diye yazdı... Tam da bu arada Fransa ve Almanya, BALKAN DEVLETLERİNE "Sakın Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olmayın" uyarısında bulunuyordu!
Yetmiyor, 5 yıldır rol almayan ya da verilmeyen DEAŞ'ın lideri BAĞDADİ SAHNEYE ÇIKIYOR ve ELİNDEKİ DOSYA İLE TÜRKİYE'yi hedefe koyuyordu! Aslında Türkiye, Erdoğan ve Bahçeli'nin sık sık dile getirdiği gibi hedefti!
İşte bu noktada eğer seçimler iptal edilirse, CHP'nin rolü çok ama çok önem taşıyordu...
Herkes konuşuyor, SIR da değil zaten. Eğer iptal olursa CHP için akla ilk gelen şık "Hukukun üstünlüğüne inancımız sonsuz.
Tamam, tekrar yarışırız" kararı...
İkincisi ise "Yok böyle bir kararı tanımıyoruz. Buyurun sandığa siz gidin biz boykot ediyoruz" çıkışı... Son seçenek ise CHP merkezini dinlemeden protesto için sokağa çıkacak olanlar!
Doğmayan bebeğe don biçilmez...
Biliyorum...
Ortada bir YSK kararı yok.
Herkes gibi biz de bekliyoruz.
İMAMOĞLU İLE DEVAM KARARI ÇIKACAKSA zaten kimsenin söz hakkı yok! Ancak aksi bir karar nasıl tartışılacak ve taşınacak! CHP NE YAPACAK? Bunu da bilen yok!
Ve CHP böylesine önemli bir siyasi tepkimeden nasıl çıkacak?
Sanırım üzerinde durulması gereken de bu! İMAMOĞLU'na gelip gidenler sıradan isimler değil. Daha da gelenler olacaktır...
Bunu da görmek hiç zor değil...
Şu an iç politikaya bakıldığında 15 TEMMUZ'dan sonra oluşan denge dışında siyaset yapan tek isim SAYIN KILIÇDAROĞLU...
15 Temmuz şokunu yaşayan TÜRK DEVLETİ, kendi geleceğini günlerdir yazdığım gibi AVRASYA'da gördü ve buldu!
O ittifakın gereklerini yapmak için de çabalamakta. Rusya ile atılan ve atılması düşünülen bütün adımların arka planında, TÜRKİYE'nin dünya üzerindeki konumu tercihi yatmaktadır...
15 Temmuz sonrası ANKARA, HDP-YPG-PKK ve bunlara yakın olan her oluşumu BİRLİK için tehlike olarak görmekte.
HDP-YPG ittifakının arkasındaki güç yani ABD, Türkiye'nin kendi iradesiyle AVRASYA kartını tercih etmesinden rahatsız. BU NET! James Jeffrey de gelse Başkan Trump da gelse ANKARA yolundan dönecek gibi durmuyor...
S-400'lerin teslimatı için gün sayılırken gelen gidenin pek önemi yok gibi! Türkiye yaşananlardan sonra NATO ve ABD çizgisinden hızla uzaklaştı... Dünyada kendine yeni bir yer aradı! Zaten gittiği yerde ise kapılar sonuna kadar açıktı... İPEK YOLU ve YENİ DENGE Türkiye olmadan kurulamazdı...
Ancak içeride taşlar tam olarak yerine oturmamıştı.
Sayın Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırı, bilerek ya da bilmeyerek "HDP-PKK İTTİFAKINA" yakınlıktan kaynaklanıyordu!
Saldıranlar bilmese de öfke dışarıdan böyle okunuyordu! Ve çok konuşulmayan ve yazılmayan başka şeyler de okunuyordu!
Açalım biraz...
İsimlere girmek istemem ama CHP içinde ERGENEKONBALYOZ- ASKERİ CASUSLUK ve diğer davalara uzak bakan, sert eleştiri getiren önemli isimler mevcut. Fatura ödeyenler de var! Aslında partinin içinde HDP ile ittifaka mesafe koyanlar da bunlar... Şimdilik sesleri fazla gür çıkmasa da durum bu! Doğru zamanı bekledikleri için fazla öne çıkmıyorlar gibi... Doğmamış bebeğe don biçtiğimim farkındayım ama İSTANBUL seçimleri tekrar edilirse İMAMOĞLU DIŞARIDAN ALDIĞI DESTEKLE CHP'nin başına yürüyecek gibi durmakta.
Görevine devam ederse de bu biraz ertelenmiş olacak gibi...
Bütün gelişmeler düşük tonda da olsa buna işaret etmekte...
Daha açık aktaralım... Türkiye İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra ABD'nin yanında yer aldı mı? Aldı! NATO'nun pozisyonunu savundu mu? SAVUNDU! Peki rolü neydi? KOMÜNİZMLE SONUNA KADAR MÜCADELE ETMEK... Etti mi? Etti! Benim gördüğüm kadarıyla TÜRK DERİN DEVLETİ, AVRASYA konusunda çok kararlı! Gideceği yeri biliyor ve gereğini yapıyor.
İçeride bu oluşumun önünde duran motivasyonları da değiştirir gibi geliyor... ULUSALCILIK, MİLLİYETÇİLİK, TURANCILIK ya da ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ diye tanımlayın!
Bilemem! Ama Türkiye ULUS DEVLET olarak yola devam edecek... Bütün siyasi hareketlerde aranan yeter şart "MİLLİ- YETÇİLİK" olacak. Tonu farklı da olsa aranan ve kabul edilir ortak payda bu olacak! İşte bu noktada CHP gibi daha doğrusu Sayın Kılıçdaroğlu gibi düşünen AK PARTİ'ye yakın güçler de sahne alacaktır. Hem Türkiye'nin AVRASYA çizgisine hem de ABD-NATO ekseninden kopuşuna itiraz edeceklerdir... Yine isimlere girmek istemem ama öne çıkacaklar uzun zamandır belli. İmamoğlu herkesi kucakladığını söyleyerek geldi. "CHP'nin başına geçse HDP'yi dışlar mı?" sorusu sorulabilir. Cevabı ise pekala mümkün! Hayat bu! 15 Temmuz, şifrelerin en önemlisi.
Millet sokağa çıktı elbette ama ASKERİN BÜYÜK BÖLÜMÜ KALKIŞMAYA KATILMADI...
Sonucunda ORDUDAKİ TASFİYE kaçınılmazdı ve oldu da... O saatten sonra DEVLET OLARAK KONTROL ele geçirildi...
Aslında 15 Temmuz'da sokaklara inenlerin büyük çoğunluğu, AK PARTİ-MHP çizgisinden insanlardı.
İTTİFAK KALKIŞMADA kuruldu yani... Türkiye, AVRASYA'da olacaksa, İPEK YOLU'nda RUSYA ile yürüyecekse, Çin'e elini uzatacaksa burada MİLLİ- YETÇİLİK yükselecektir! YOK, İstanbul seçimleri yenilense de yenilenmese de ANKARA, ABD-NATO çizgisinde olacaksa sürtüşme kaçınılmazdır... Tansiyonun yükselmesi çok güçlü ihtimaldir!
15 Temmuz'la Türkiye yeni bir yola girdi! İstanbul seçimleri de bu yolun uzunluğunu ve sağlığını belirleyecektir... Tekrarlansa da tekrarlanmasa da... Bütün bu iç mücadeleye DIŞARIDAN YABANCILAR da katılacaktır...
Mesela AVRASYA kartından hiç haz etmeyen ABD başrol oynayacaktır...
Başkaları da olacaktır elbette... Durum bu!
NOT: İmamoğlu hemen T.C.'yi tabelalara yerleştirdi! Düşünün bakalım neden!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.