Yatta tezgah
Tansiyon giderek yükselmekte.
Ancak PARA üzerinden gerginliğin bitmesinden sonra daha doğrusu biterse kullanılacak son koz silah... Garip bir şekilde olaylar çok ama çok tırmanıyor.
İçinde biz de varız...
Bakın Suudi Arabistan Prensi Selman'ın Çin'e gitmesi Pekin yönetimine PETROL konusunda açık çek vermesi bir milattır!
Bunun etkileri olacaktır. Hem de çok sarsıcı şekilde. Bu, iki büyük ülkenin kendisi arasında yaptığı TİCARİ anlaşmanın çok ötesindedir! ABD'nin yıkılıp yıkılmamasına kadar uzanacak bir yoldur. Kimin ayakta kalacağını bilemeyiz. Sadece etkilerini ele alabiliriz. UYGURLAR da Türkiye de Müslümanlar da Çin de İngiltere de Rusya da işin içine çekilecektir. Koca bir savaş bu...
UYGUR TÜRKLERİ üzerinden kanlı bir oyun çok uzak değil.
ABD'de herkes bir anda UYGUR DOSTU kesildi. Dikkat diyorum.
Hem de çok dikkat...
Devam...
Geçtiğimiz haftalarda CIA'nın uzantısı olan güçler, ALMANYA'da Deutsche Bank'a girdi. Operasyon yaptı. Merkel de daha sonra İSTİHBARATTA büyük değişikliğe gitti. Sinan Selen isimli bir TÜRK'ü işin başına getirdi... Dünya üzerindeki çekişme orada da BANKA üzerinden de görülüyordu... İyi güzel de bu bankanın bizimle ne ilgisi vardı!
Açalım...
HSBC ve Deutsche Bank...
Kuşkusuz bu iki banka dünyanın en önemli operasyonel bankaları.
Dahi çocuklar çalıştırıp, kesin sonuçlar alan kuruluşlar! Bu iki banka, finansal gücü sayesinde birçok ülkede iktidarları değiştirdi.
Türkiye tarihinin en önemli krizi olarak gösterilen 2001'de de bu iki bankanın rolü çok önemliydi.
Gecelik operasyonlarla o tarihte Türkiye'de devalüasyon olmasını sağlamıştı. Türk lirası çökmüştü!
Çökertilmişti!
Şimdi bu iki banka, son dönemde yine karşımıza çıktı.
Başkaları da vardı ama bunlar yine öndeydi! Türkiye'de her taşın altından çıkıyorlardı! Türkiye için Ağustos 2018 çok ağır bir saldırı ayı olarak kayıtlara geçti.
Pastör Brunson'la başlayan kriz bankaların operasyonuyla devam etti. HSBC'nin sadece 16 saat içinde 120 milyon dolar kazandığı resmi olarak açıklandı.
SIR değil! Kimse de itiraz edemedi! Ancak açıklanmayan başka bir detay daha vardı!
Bilinmeyen de oydu!
Peki ne oldu?
HSBC Ağustos ayında Türkiye'de doların artması için yapılan alım ve satımlarla 5.7 milyar dolar kazandı. 120 milyon dolar açıklandı ama turpun büyüğü heybedeydi! Kimse bilmiyor kimse yazmıyordu!
Piyasada olmayan dolara karşı sürekli alım yazan HSBC, doların hızla yükselmesini sağlarken, onun yardımcılığını da Deutsche Bank üstlendi. Deutsche Bank'ın da TL-dolar operasyonuyla 16 saatte 35 milyon dolar kazandığı da resmi olarak açıklandı. Ancak Ağustos ayında 2.9 milyar dolarlık kazancı gizli tutuldu.
Yani dalgalanma meydana getirenler, dalgadan kasalarını dolduruyorlardı... Sadece PARA mı kazanıyorlardı? İşin içinde başka neler vardı? Kimler rol almıştı?
Bu noktalar da çok ilginç! Öyle böyle değil hem de...
Bu operasyon yapılırken, Türkiye'deki hangi işadamları destek verdi! KAYITLARDA BUNLAR VAR! Belki TÜRKİYE'de o kayıtlar o isimler yok! Ancak olması gerektiği yerde var. Bilen de biliyor zaten... Çünkü o iş adamları, hala Deutsche Bank ve HSBC'nin yurt dışındaki hesaplarıyla Türkiye için hazırlıklar yapıyor. Bu işadamları birkaç milyon dolarla yaşamayan kişiler.
Milyar dolarlara hükmeden ve isimleri bilinen kişiler. Onlar kendilerine ait olmayan paralarla yaptırdıkları işlemlerle komisyonlarını aldılar. Sadece Türkiye'de değil, birçok ülkede transfer yoluyla çalışan ve büyütülen iş adamları vardır.
Komisyonları ise yüzde 5'tir.
Forbes listesinde adı açıklanan zenginlerin birçoğunun gerçek serveti, açıklanın yüzde 5'idir.
Uluslararası komisyon yüzde 5'tir. Bu işadamlarının bazılarının Amerikan vatandaşlıklarını iptal ettirdikleri ve İngiliz vatandaşlığına geçtikleri de doğru. Burada yazılan çizilen bir şey yok ama olan bu! Çünkü para transferlerinde ciddi şekilde ülke kaydı aranıyor. İngiliz iş adamlarının operasyonları da o nedenle daha kolay oluyor. Bir İngiliz işadamının para transferi 1 saniye içinde gerçekleşirken, Türk pasaportu taşıyan bir işadamının para transferi bir saniye içinde gerçekleşmiyor.
Türkiye'de Ağustos ayında 7.30'a kadar çıkan dolarla operasyon yapan işadamlarının, Temmuz ayındaki TL'den DOLARA geçişlerini bilen var mı? Türkiye'de kaç kişi biliyor?
Bilemem! Bir yandan ŞİRKET satışları yapılıyordu bir yandan da satıştan gelen TL, DOLARA dönüşüyordu! Türk lirasında bulunan paraların hızla dolara geçmesi tesadüf değildi yani. Bu operasyon için elbette Pastör Brunson krizi kullanıldı. Ancak Brunson olmasaydı da başka bir bahane ile bu operasyon yapılacaktı.
Peki asıl soruya gelelim...
TÜRK İŞADAMLARI nasıl örgütlendi? Soru bu!
Açalım...
Türk işadamlarının çok önemli toplantıları EGE DENİZİNİN AÇIKLARINDA YAPILDI! Bir çok kez LÜKS YATLARDA TOPLANTI GERÇEKLEŞTİRİLDİ.
Zaten YAZ yani AĞUSTOS bu nedenle seçildi! Ege'de buluşan uluslararası finans guruları, Temmuz sonu ve Ağustos ayını ön gördüler. O finans gurularının tamamının HSBC ve Deutsche Bank'ın yatırım kurumlarından olması da garip değildi. Türkiye'nin buna benzer bir operasyonla daha köşeye sıkıştırılacağı önemli finans uzmanları tarafından da dillendiriliyor. Kulaktan kulağa fısıldanıyor!
Rusya ve İran'daki dolar operasyonlarında bu iki bankanın olmadığını da bilmeliyiz! Görmeliyiz! Orada da türbülans var! Ancak bu iki banka yok! HSBC ve Deutsche Bank, ne Rusya'da ne de İran'da tek dolarlık operasyon yapmadı. Operasyonu üstlenen Avusturya'nın en büyük bankalarından Raiffesein Centrobank'tı! Bu banka bu iki ülkede etkindi. O ülkelerdeki birçok iş adamı da gizli Amerikan vatandaşıydı. İran'la iş yapan iki şirketin patronu Fransız görünmesine rağmen onlar da Washington'a çalışıyordu.
Türkiye konumunu belirlesin diye PARA ile gelmek isterler.
Sarsmak isterler... Doğaldır.
Sadece bilelim. Bilelim ki defansımızı kuralım... MİLLİ TÜRKİYE kimseyi mutlu etmez.
İstemezler. Yanlarına almak için terörle silahla para ile gelmek isterler... Türkiye bunlara pabuç bırakmaz. Gelene şamarı indirir!
Ama bilelim... OYUN BU!
Her oyunun içinde mutlaka TÜRKLER vardır unutmayın!
Bizden olup karşımızda duranlar!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.