TRUMP'IN AİLE ile yani ROTHSCHILDLER'leolan yakınlığı yeni değildi.
Wilbur Ross kaç kez AİLENİNparasıyla batanTrump'ı kurtardı.
Pentagon AİLEYE yakınlığı nedeniyle Steve Bannon'u yanına koydu.
Trump artık PENTAGON'a yakındı. Ancak uzun sürmedi. Seçildikten sonra AİLENİN baskısı Trump'ın kendilerine yaklaşmasına yetti...
İşte buradaki DENGE unsuru olan Steve Bannon uzun zamandır AVRUPA'da. AİLENİN çok güçlü olduğu coğrafyada geziyor, dolaşıyor, oyun kuruyor!
Steve Bannon'ın Avrupa tutkusunun nedeni elbette kendi siyasi hırsı değil. Ona verilen görevi en iyi şekilde yerine getirebilirse, ki şu ana kadar çok başarılı gidiyor, büyük hayaline kavuşabilir. Bu hayal bugün için uzak görünse de Donald Trump'ın ABD Başkanlığı da hayalden öteye geçmemişti.
Steve Bannon'ın Beyaz Saray'da başkan olması, Rothschild ailesinin çöküşü anlamına geliyor. Kolay mı, hiç değil, ama çıkılan yolun sonunda böyle bir IŞIK görmek isteyenler var. Kapışma da bu zaten!
Bannon, arkasındaki gücü en iyi kullanan Amerikalı. Rothschild ailesiyle savaşını incelersek, Bannon'ın gücünü de görebiliriz.
Açalım biraz... Önemli çünkü.
Hem de çok önemli...
Mart 2018'de Fransa'nın Lille kentine giden Bannon, Marine Le Pen'le bir araya geldi. SIR da değil. Çok sık bir araya geldikleri bilinmekte... Birbirlerini kucaklayacak kadar yakın olan Bannon ile Le Pen, uzun saatler süren toplantı yaptı. Bannon, Rothschild ailesinin Fransa'daki gücünü ve dolayısıyla Afrika'daki etkisini azaltmak için Le Pen'in Fransız hukuk sistemindeki gücünü kullanmak istedi. Kimin için?
Vincent Bollore için...
Açalım biraz daha...
Bollore, 19 yaşında yatırım bankası Edmond de Rothschild'de stajyer olarak işe başladı. Kalacak yeri bile olmayan bu genç adama, kira yardımı da yapıldı. Ailenin birçok önemli proje işadamları gibi Vincent Bollore de büyüdü, medyaya girdi. Telekom, finans, enerji, reklam, denizcilik ve havacılık derken Fransa, Afrika kıtasını Vincent Bollore'nin emrine verdi. Tabii bizler bunu böyle bilmeyiz. Koca kıtada tek bir ismin bu kadar etkili olacağına inanmak da istemeyiz. Bize uygun bir metod değildir bu! Ama böyledir.
Büyük güçler önemli isimler meydana getirir ve onun üzerinden oyun kurar...
Neyse...
Birçok ülkede seçimin sonuçlarına Vincent Bollore karar veriyordu. Vincent Bollore, ailenin isteğiyle daha agresif ve iş bitiricilik konusunda bir deha olan oğlu Yannick Bollore'yi öne çıkarma kararı aldı. Bollore ailesi büyüyordu.
Durmuyordu! Tabii bütün bunlar ROTHSCHILD AİLESİNİN kararıydı!
İşte bu büyük gücü çevrelemek isteyen de Steve Bannon'dı.
Afrika'daki limanların yüzde 20'sinin sahibi olan Vincent Bollore'ye operasyon düzenlenmesine karar verildi.
Marine Le Pen'in Fransız hukuk sistemindeki etkin gücü yadsınamazdı. Bannon'ın Fransa'da Le Pen'i ziyaretinden birkaç hafta sonra 2009 ve 2010 yıllarında Togo, Kenya, Kongo ve Gine başta olmak üzere 7 Afrika ülkesinde hükümet yetkililerine rüşvet verdiği iddiasıyla gözaltına alınan kişi Vincent Bollore'ydi.
İşinde gücünde olan insanlar olaylara böyle bakamazdı. Ama GÜÇLER ÇARPIŞIRKEN isimler harcanırdı. Doğaldı... "Çıkarkenyavaşlayabilirsin, düşerkenasla" sözü bir kez daha hayatta karşılığını buluyordu!
Dava hala devam ediyor.
Uluslararası hukukçular Vincent Bollore'nin en az 10 yıl hapis cezası alacağını söylüyor. Alır mı almaz mı bilemem! Ama adamın kontrol altına alındığı bir gerçek!
Görünen serveti 7 milyar dolar, ancak yönettiği gücün 800 milyar doların üzerinde olduğu bilinmekte.
Vincent Bollore hapse girerse, oğlu Yannick Bollore de hapse girecek.
Çünkü rüşvette merkez olarak gösterilen Vivendi şirketi baba ve oğlun.
Bu isim önemli olmakla birlikte işin içinde iş var! Eğer Bolloreler ceza alır hapse girerse olay çok daha büyük coğrafyaya yayılacak... Bu arada Vincent Bollore'nin ortaklarından biri de BERLUSCONİ...
Ailenin en değerli güçlerinden birinin hapis cezasıyla yargılanması bile İngiltere, Hollanda, İtalya, Almanya, Türkiye, Arabistan, Kuveyt, Mısır gibi 43 ülkede Rothschild ailesinin parasını yönetenler için risk oluşturacak.
Çünkü Bannon'a hazırlanan raporlarda, hangi ülkede hangi işadamlarının Rothschild ailesiyle yürüdüğü var. DERİN AMERİKA Rothschildler'in adamlarıyla uğraşmakta. AİLE de DERİN ABD'yi Trump'la yola getirmekle...
Bu isimleri bulmak öyle istihbarat faaliyetleri gerektirmeyecek kadar açıktı. Ancak elbette profesyonel bir çalışma gerekliydi, yapıldı ve Bannon'a teslim edildi.
Bir süre önce bir araya gelen Steve Bannon ile Blackwater'ın kurucusu Erik Prince'in, Meksika sınırına kurulacak duvar ve güvenlik konularını görüştükleri açıklandı.
Bu tamamen aldatmacaydı.
Bannon ile Prince, Avrupa, Afrika ve dolayısıyla Ortadoğu konularıyla ilgili buluştu. Blackwater'ın olduğu yerde çatışma ve kan vardır.
Hedef ülkelerdeki hedef isimler belirlendi... Kirli savaşın ayak sesleri bunlar... 20'nin üzerinde ülkede katliamları mahkeme kararıyla kanıtlanan ve adını Academi olarak değiştiren Blackwater'ın sisteminde bir değişiklik olmadığı ortada. Üniformaları bile değişmedi.
Sadece şirketin adı değişti.
Israrla Eric Prince'in ülkesini seven milliyetçi biri gibi sunulması da Bannon'ın büyük planının doğru adımlarla ilerlediğini gösteriyor.
O nedenle Avrupa'nın da artık güvenli olmadığını kabul etmekte fayda var. Çünkü tüm Avrupa ülkelerinin istihbarat birimleri, ciddi bir hareketlilik içinde. Bu olağan bir durum değil. Herkes gelecek dalgayı biliyor, tahmin ediyor.
Sadece nereden, nasıl geleceği kestirilemiyor...
Oscar ödüllü belgesel yönetmeni Errol Morris, bir süre önce, "Bannon, Macron içinRothschild'in minik bankacısı" dedi. Errol Morris, derin Amerika'yı en iyi tanıyan kişilerden biridir.
ABD'nin Irak işgalinde neler yaptığını, gizlenen gerçekleri bazı konferanslarda anlatır. Bannon'ı da iyi tanıyan Morris'in bu açıklamaları Macron'un artık fişinin çekildiğinin de işaretidir. Bu arada Morris, Bannon'ı da Derin Amerika'yı da sevmez ve sert şekilde eleştirir.
Dünyanın neden bu kadar kaotik hal aldığını anlamamız da zor değil.
Kutupların savaşında anlaşma çok zordur! Böyle günlerde barış masası kurulamaz. Çünkü barış masasının istenmediği zaman dilimindeyiz.
Bu savaş, anlaşma olmadan neticelenirse en az 100 yıl daha böyle büyük bir kargaşa yaşamayız.
Çünkü savaşı kazananın kuracağı sistemin öyle kolay bozulmayacağı da kesin. Bu nedenle içinden geçtiğimiz SAVAŞ daha önceki savaşlardan farklı ve çok daha büyük... 100 yıllık bir parantez açılacak... Kim içinde kalacak, kim dışında?
Bunu yaşayarak göreceğiz...
NOT: Diğer taraftan Jeff Bezos ile Trump'ın kavgası tavan yaptı.
Bunun sonuçlarını da ABD'de göreceğimizden emin olun. Tabii her yerden de hissedilecektir... İSİMLER ÜZERİNDENrüzgar estirilmek istenmekte...
Başladı da zaten... Bezos DERİNAMERİKA'nın önemli ismive zengini... Trump'la çatışmahalinde... Büyük savaş BeyazSaray'ın içinde de WashingtonPost'ta da KAŞIKÇI'nınkaybolduğu SUUDİKonsolosluğu'nda da sürmekte...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.