SARI YELEKLİLERoperasyonunu öncedenyazdım. Soroslar ve SteveBannon'un birlikte hazırladığıeylem planıydı.
Avrupa'daki birliği bozmak üzere düşünülmüştü.
Öyle de oldu. İtalya Bannon'un aldığı ilk ülkeydi. Şimdi Avrupa Birliği'nin önemli üyesi İTALYA, Fransa ile karşı karşıya! İtalya Başbakan Yardımcısı Luigi di Maio'nun Sarı Yelekliler'le görüşmesinin ardından Fransa BÜYÜKELÇİSİNİ geri çekti...
Ve İtalya'ya içişlerimize karışmayın çağrısında bulundu. "Bu yeni tahrik, AB'nin kalbinde ortak olan iki komşu ülke arasında kabul edilemez" çıkışını da yaptı.
Di Maio da "Değişim rüzgarıAlpleri aştı" mesajıyla karşılıkverdi! İtalya, ABD ile yan yanageldiğini göstermekten geridurmuyordu. Washington'unhedef olarak belirlediği Fransa'yavurmaktan da çekinmiyordu.
Doğal olarak ABD planı sahaya iniyor ve AVRUPA çatırdıyordu!
29 Mart'ta İNGİLTERE'nin atacağı imza her şeyi baştan sona değiştirecekti...
Bekleyelim bakalım...
Biz konumuza dönelim. Büyük kavgaya geçelim... Öyle ayrıntılar var ki buralarda hiç üzerinde durulmuyor! O yoldan gidelim.
Fransa-İtalya kavgasını nasıl önceden izah ettiysek yine aynısını yapalım. Yapmaya çalışalım...
Beyaz Saray'ın içindeki çekişme Amerikan medyasında ilk kez yaşanıyormuş gibi gösterilse de, gerçek böyle değil. Beyaz Saray inşa edildiği günden beri iki ekibin var olduğu ve birçok konuda karşı karşıya geldiğinin altını çizmeliyiz.
Amerika Birleşik Devletleri'nin en medyatik işadamı Donald Trump, Rothschild ailesiyle ortaklık yaptığı için büyüdü, güçlendi, etkin oldu. Zaten AİLENİN güvendiği isimlerin başında gelen Wilbur Ross hala Trump'ın en yakınındaki isimlerden. Trump'ı batmaktan kurtaran isimdi. AİLE yani ROTHSCHILD adına!
Başkanlık adaylığını açıkladığı anda Pentagon'un desteğinin olduğu anlaşıldı. Bu garip bir durumdu. Steve Bannon'ın da Trump'ın kampanyasını yönetmeye başladığı anda, gariplik daha da arttı. Bannon, çocukluğundan beri Rothschild ailesine karşı bir eğitim aldı. Bir ailenin dünyayı yönetemeyeceğine inanarak yaşlandı. Ancak Trump'ın, Rothschild ailesinin kararlarından dışarı çıkması zordu. En azından iş yaşamındabu hiç olmadı.
Ancak şu gerçeği öğrenince, gariplik de ortadan kalktı. Pentagon, yıllardır Cumhuriyetçiler'i yöneten güç, artık etkin değildi. Trump da Hillary Clinton da Rothschild ailesinin adayıydı. İşte Süper Güç Amerika olsa da o gücün çekim merkezi Rothschild ailesiydi. ABD'nin yeni öğrendiği ve yüz yüze kaldığı gerçek de buydu! İtalya'yı Fransa ile yani ROTHSCHILD ile karşı karşıya getiren Bannon Pentagon'un hamlesiydi! Bannon'un sahneye çıkması Trump'ı Pentagon'a yakınlaştırdı. İtti! Çünkü Trump, Başkan olmak istiyordu. Başkan olunca bir denge sağlayacağına inanıyordu. Bu imkansızdı, fitil ateşlenmişti ve çakışma kaçınılmazdı. Rothschild, elbette Hillary Clinton'ı istiyordu.
Ama Trump seçilince de güçlü olacaklarını biliyorlardı.
Rothschild ailesi, Trump'tan da Hillary Clinton'dan da Monroe Doktrini'ne dönülmesini istiyordu.
Yani Rothschildler Monroe Doktrini'nin en önemli maddesi olan 'isolation'a yani içeriye dönüş istiyordu. ABD'nin kendi sınırlarından uzak yerlerde olmasının önünü kesmek istiyordu!
Trump'ın "SURİYE'den veAfganistan'dan çekiliyoruz"demesinin nedeni de bu!
Pentagon'un defans göstermesinin nedeni de bu! Devam...
Monroe Doktrini aile için 'isolation'du. Trump da ilk dönem tamamen Pentagon'un taleplerini yerine getirdi. Çünkü Bannon yanındaydı.
Dünyanın her ülkesinde olmak istediklerini bile söyledi. Ancak aile baskısı başladı.
Özellikle Damat Jared Kushner, Monroe Doktrini'ni hatırlattı. Hem de çok ciddi şekilde.
Kızı İvanka da Sheldon Adelson da Monroe Doktrini'ni hatırlatan diğer kişiler oldu.
Bu çatışma hali sonunda Bannon görevden alındı. Doğaldı!
Kaçınılmazdı! Öte yandan Trump, ailenin taleplerini yerine getirirken, kendisine karşı açılan davalarla savaşmak zorunda kalıyordu. Bu da doğaldı!
Trump için zor günler vardı.
Hem Pentagon hem de aile Trump'tan istedikçe istiyorlardı.
Rothschild ailesi 'isolation'u yani içeriye çekilmeyi Türkiye, Almanya, Arabistan ve Kuveyt'e uygulanmamasını istedi. Bu 4 ülke Amerikan baskısıyla tanışacaktı, ardından da aileye yanaşacaktı.
Trump'ın görevi buydu. Ancak Trump'ın iyi tanıyan, Bannon darbesine rağmen gücünü yitirmek istemeyen Pentagon, bu ülkelere karşı operasyonlara izin verdi ama Washington'dan kopulmasını engelledi. Şu an 4 merkez de Washington ile her konuda konuşabiliyor!
Gerçekçi olursak bizim de içinde olduğumuz grubun sıkıntısı hala devam etmekte! Tabii bu 4 ülkenin yaşadığı sorunlara iyi bakmak yeterli olacaktır. Bir koldan Washington diğer koldan da Rothschildler'in çekiştirdiğini görmek zor değil! Bu durum için RİSKLİ tanımı yapmak gerçekliğin içinde kalmak demektir! Durum bu ama! Baskı belli, noktalar belli!
Trump'ın zor kararlarından biri de Dünya Bankası Başkanlığı... Eğer Trump, Dünya Bankası'na karşı hep tepkili olan ve Pentagon'un yönettiğini söyleyen ABD Hazine Bakanlığı Uluslararası İşlerden Sorumlu Müsteşarı David Malpass'ı aday gösterirse, ailenin talebini olumlu karşılamış olacaktı. ÖYLEYAPTI, ADAY OLARAK MALPASS'ı gösterdi!
Ailenin önemli operasyonel şirketlerinden olan 2008 krizinde Rothschild'in kararı ile iflas eden yatırım bankası Bear Stearns'ta çok aktif görevlerde bulunan David Malpass, Dünya Bankası'nı Pentagon'dan almak için göreve gelecek. Tabii Pentagon, buna izin verecek mi? Bilmiyoruz!
Ama kavga her yerde!
Dünya Bankası'nın girdiği her ülke ekonomik olarak Pentagon'a bağlanacaktı. Pentagon'un bu planı suya düşerse, Amerika içinde de kan dökülür. Çok ama çok sancılı günler yaşanır!
Çünkü Dünya Bankası, belki de Pentagon'un finans konusundaki en büyük kozu. Bunu kaybeden Pentagon daha da agresif olur.
Rothschildler bunu göze almış ki Trump'a bunu yaptırdı! Pentagon ne yapacak? Nerede saldıracak?
Kim, kimler hedef olacak?
Bilmiyoruz. Ama saldırının şimdiye kadar olanların içinde en etkili ve büyüğü olacağından şüphe yok. SİLAH'ın yanındaki PARA'nın gitmesine, ellerinden kaymasına izin vermezler!
Veremezler...
2008 krizinin en önemli merkezlerinden olan Bear Stearns iflas etmeseydi, krizin aile tarafından ortaya çıkarıldığı anlaşılacaktı. Rothschild ailesi, Bear Stearns'ı feda etti. David Malpass, Pentagon'un büyük finans planı Dünya Bankası'nı tekrar Rothschild ailesinin yönetimine bırakmak için hazır.
Bunun için yola çıktı, çıkacak!
Ancak Başkan olma ihtimali hala güçlü değil. Bunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Gelirse ayrı, gelemezse ayrı dert! YAŞAYACAĞIZ...
Hedef ülkelerden hedef kurumlara kadar her yerde kavga var ve büyüyor. Büyüyecek de...
Sarı Yelekliler de, Dünya Bankası çekişmesi de, YPG de, DEAŞ da hepsi aynı kavganın cepheleri...
Böyle bakın! Hangi güç öne çıkarsa etkilerini göreceğiz hissedeceğiz...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.