PESCO pazarlığı

YANILIYOR MUYUM bilmiyorum. Ama TÜRKİYE'de PESCO'yu yani AVRUPA ORDUSU'NU konuşan yazan yok gibi.
Elbette kimin ne yazdığı beni hiç ilgilendirmez.
Ama yakıcı ve önemli bir konu.
Yeni Dünya Düzeni'ni belirleyecek olan bu. Kayıtsız kalınması ilginç...
Neyse...
Biz işimize bakalım. Olması gereken noktalara gidelim...
PESCO (Avrupa Ordusu), yeni dünyanın en önemli gücü olacak mı?
SORU BU!
Bu sorunun cevabı, Amerika Birleşik Devletleri'nin geleceğini belirleyecek. Çünkü planlanan PESCO kurulursa, NATO için büyük kriz başlayacak. Burada çok önemli iki ülke var. Biri Türkiye diğeri İngiltere. Tarih boyunca Amerika Birleşik Devletleri üzerinde Londra hep etkili oldu. "Karar aşamasında Buckingham Sarayı, daima Beyaz Saray'dan daha güçlü oldu" diyen de çoktu.
İngiltere ile Türkiye PESCO konusunda kararsız. İngiltere, eğer Avrupa Birliği'nden tamamen ayrılırsa ki, BREXIT kararı bunu gösteriyor.
AYRILDI ve bu kabul de edildi! Geriye tek seçenek kalıyor. ABD İLE BÜYÜK ORTAKLIK KARARI ALDI!
Ancak Buckingham Sarayı, bu ortaklığı ne kadar istiyor. Çünkü asırlardır Washington'u etkileyen Londra bu kararla geride kalır ve BUCKINGHAM'ın duvar boyalarının rengini bile PENTAGON seçer... Beyaz Saray karar verir hale gelir...
Bu nedenle DERİN İNGİLTERE, PESCO'da yani AVRUPA ordusunda olmak istiyor... Ancak önemli bir talebi var. Romanya'daki NATO üssü olarak bilinen ama kontrolü ilk günden beri İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait Mihail Kogalniceanu Üssü'nü istiyor.
Romanya, PESCO'ya imza attığı için bu konuda problem yok. Ayrıca Bulgaristan'da imzaladı.
İngiltere Gürcistan ve Türkiye'den de ÜS istiyor...
İngiltere, bu sayede Karadeniz'de güç olacak ve Avrupa'nın gaz kontrolünde hem Türkiye hem de Rusya kadar etkili olmayı planlıyor.
Stratejik bir hamle yapabilirlerse PESCO'ya gelecekler yani...
PESCO için bir önemli ülke de elbette Türkiye. Bunu en az anlayan bizim içimizdekiler...
Ne kadar gerilim de olsa siyasi mücadeleler bitip tükenmese de TÜRKİYE olmadan hiçbir şey olmuyor! Olamaz da. İnanın bunu sadece ben söylüyor değilim.
Çok akıllı adamlar bu fikirde!
Daha da abartarak yorum yapanlar var.
Ben bu kadar ile geçiştiriyorum! ÇOK ÖNEMLİ BİR ÜLKE, ÇOK BÜYÜK BİR DEVLETİZ. Ortadoğu'ya, Akdeniz'e ve Karadeniz'e uzun bir sınıra sahip Türkiye'nin, PESCO'da olması yeni dünyanın dengelerini tamamen Avrupa adına değiştirir.
Pentagon'un Türkiye konusunda geri adım atmasının nedenlerinden biri PESCO diğeri ise Akdeniz ile Karadeniz sınırı. Hatta bazı önemli İSİMLERİN fısıltılarına göre, terör örgütü PKK'nın önemli isimlerinden Murat Karayılan, Kuzey Irak'ta CIA'nın gizli evinde tutuluyor! Ama bu sadece fısıltı...
Ancak Türkiye Pentagon'la yakın çalışmayı kabul ederse, Murat Karayılan o hafta Türkiye'ye teslim edilir.
Bu da akla hiç uzak gelmeyen bir seçenek!
Satranç iki kişi ile oynanır.
Ancak bugün dünya haritasında Türkiye'yi ortaya koyunca, satranç masasında 20 ülkenin olduğunu görmek zor değil.
Türk Ordusu, büyük sorunlar yaşamasına rağmen hem NATO'da hem de PESCO'da dengeleri tamamen olduğu tarafa çevirecek güce sahip. Bu, RİSKLERİ olduğu kadar büyük avantajları da beraberinde getiriyor!
Zbigniew Brzezinski, "Türkiye Ortadoğu'da çok önemli bir ülkedir. Türkiye daima yüzünü Avrupa'ya dönmeli. Asya ve Afrika'ya yüzünü dönen Türkiye, Batı için risktir. Ancak Batı, benim için Avrupa Birliği değildir" demişti. Daha ne desin adam değil mi! Kitap gibi anlatmış olması gerekeni ve yapılanı!
Zbigniew Brzezinski, artık hayatta yok. Ancak sözünün bugün için PESCO'yu işaret ettiğini görüyoruz. PESCO, tarihin en önemli buluşu haline geldi. Perde arkasından çok önemli adımlar atılıyor.
Fransa ve Almanya PESCO'nun ana hatlarını oluşturuyor. Bu doğru. Ancak Türkiyesiz PESCO'nun ölü doğan bir bebek olacağını da biliyorlar. Fransa Genelkurmay Başkanlığı ile Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın PESCO konusundaki tek gündemi, Türkiye'nin kararını anlamak.
Çünkü bu PESCO ile birlikte Almanya ve Fransa'nın etkisini arttıracak.
Silahsız bir dünya için çalıştıklarını iddia eden Fransa ile Almanya'nın aslında silahla yönetilen bir dünya istediğinin de kanıtıdır PESCO.
Silahsız bir dünya hayalinin de aslında bir düzmece olduğunun da belgesidir PESCO.
Herkes güç istiyor. Bu güçle yönetmek istiyor. Romantizm olmadığını da görüyoruz...
Maalesef gerçek politikalar böyle oluşturuluyor...
Dünya var olduğu sürece silah olacak. Silah olduğu sürece de savaş ve ordu ülkelere yön verecek. Güç akılla buluşunca etkin olur. Bu etkinlik silahla da güce derinlik kazandırır. Bu derinlik de trilyonlarca dolar, İpek Yolu, tek kıtalık dünyanın önünü açar.
Yeni dünyada ABD de İngiltere de Avrupa da tek para birimini istiyor. Tek orduyu istiyor.
Tek bankacılık sistemi için çalışıyor, tek merkezden yönetilen medya planları yapılıyor.
New York Times ile Filipinler'deki The Manila Times, aynı yazı işlerinin haberini okuyucusuyla paylaşacak.
Birkaç yüz yıllık bu istek ilk kez bu kadar şiddetli şekilde eyleme dökülüyor.
Bu nedenle rüzgarlar çok ama çok sert esecek...
Yeni masa kurulurken, eski oyuncular değişirken yeni figürler gelirken bunlar normal...
15 TEMMUZ KALKIŞMASI bir fırsattı aynı zamanda... ORDU bambaşka bir yöne evrildi. Şimdi GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE PAZARLIK MASASINDA
OLMAMIZ için de büyük avantaj sağladı! Şer'den hayır çıktı yani...
ABD bizi örseledi, gururumuzu kırdı.
AVRUPA yıllarca kapıda bekletti.
ŞİMDİ HEPSİ KAPIMIZDA!
Kader!
Daha çok gelecekler...
Biz büyük olduğumuz için BÜYÜK pay vermek isteyecekler... Bakalım ANKARA nasıl tercih kullanacak...