CIA mı, Trump mı?

TÜRKİYE dünya üzerindeki konumunu kullanıp MASAYA güçlü oturmak niyetinde. Haklı olarak kendisi için gerekli adımları atıyor ve hiç de çekinmiyor...
Peki BÜYÜK OYUNCU
ABD ne yapıyor? Ne yaşıyor? Neyin peşinde?
İsterseniz kabaca bakalım...
CIA eski Direktörü John Brennan, çok özel biridir. Ve Trump ile çatışma halindedir.
SIR da değil bu... Eğer Washington, onunla ilgili bir yaptırım kararı alırsa, bilin ki ülkede eski ne varsa çöpe atılmıştır. Bugünlerde çok konuşulan ama 2013'te gizli tutulan PESCO'yu ilk öğrenen Amerikalı'dır. Brennan için kayıtlarda sadece Suudi Arabistan'da istasyon şefi olarak görev yaptığı yazılsa da Ürdün ve Türkiye'de de önemli operasyonlarda yer aldı.
Brennan, PESCO'nun kurulması için karar alındığını Obama'nın İç Güvenlik Danışmanı olduğu günlerde öğrenir öğrenmez bir rapor hazırladı. PESCO'nun sadece ve sadece Türkiye'nin NATO'dan ayrılması halinde büyük bir güç olacağını yazan Brennan için çok ilginç iddialar ortaya atıldı.
İddiaya göre Brennan, dünyada sadece Türkiye'nin kendi başına kararlar almasının Amerikan dış politikalarını etkileyeceğine inanıyor. Ki ben buna çok fazlasıyla inanırım...
ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'in Özel Kalem Müdürü Lawrence Wilkerson... Çok etkin biridir. Türkiye'de 2016 yılında bir darbe girişimi oldu.
Lawrence Wilkerson, "John Brennan, Türkiye'de neler olup bittiğinden haberdardı.
Belki bu darbeyi önledi. Kişisel düşüncem böyle olmadığı yönünde. Ya da darbenin şekillenmesi için yol gösterdi.
NATO askerlerinin darbe içinde yer alması, Brennan'ın darbeyi bildiğini gösteriyor" dedi.
NATO'nun tek güç kalması için Türkiye'nin daima Amerikan çıkarlarına hizmet etmesi gerektiğine inanan Brennan, bugün de Pentagon'da birçok özel toplantıda Türkiye'nin mutlaka kontrol altına alınmasını önerdi.
Zaten KATOLİK olduğu için PENTAGON'la başka bir frekansta ilişkisi var! Brennan Türkiye için "EKONOMİK VE TERÖR SEÇENEKLERİNİ
KULLANALIM" dedi...
"Türkiye'nin bu kadar öne çıkması aslında yeni bir durum değil. Çünkü Türkiye'nin bulunduğu nokta belki de 1000 yıldır dikkatin ve hayalin merkezi oldu" diye de ekledi...
Brennan'ın, Trump ile karşı karşıya gelmesi büyük bir savaşın ilk kıvılcımlarıydı.
Çünkü Brennan'ın CIA direktörlüğü görevinden alınması, çok büyük hamleydi.
Brennnan'dan sonraki CIA Başkanı Pompeo, ardından Gina Haspel, John Brennan'ı bugün bile gördüklerinde ayağa kalkarak saygı gösterirler.
Yani Brennan hala güçlü.
Şimdi Trump'ın Brennan'ı hedef alması büyük bir güç gösterisiydi. Sadece Brennan'ı mı hedef seçti? James Comey (FBI eski Direktörü), James Clapper (Ulusal eski İstihbarat Direktörü), Michael Hayden (Ulusal Güvenlik Ajansı Başkanı) ve Susan Rice (Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı) da Trump'ın hedefi oldu. Onlarla ilgili dava açabilecek hamleleri, kendi özel avukatlarıyla görüşen Trump'a çok ciddi bir uyarı, Pentagon'dan geldi.
O andan itibaren Trump, geri adım attı.
Trump, bir çok konuda yorum yaptı.
Sıradan, asfalttaki çukurlarla ilgili yorum yaptı. Aylarca PESCO ile ilgili sorulara bile bile cevap vermeyen Trump, sadece Fransa'da Macron'u hedef alan bir Avrupa Ordusu açıklaması yaptı. "Gelmeseydik hepiniz Paris'te ALMANCA konuşuyor olacaktınız..." dedi.
Trump'tan beklenen daha da sert bir açıklamaydı.
NATO'nun tek güç olduğunun altını çizmesiydi ama Trump bu konuda sessiz kaldı. Geldiğinden beri de sessiz aslında!
James Comey, James Clapper, Michael Hayde ve Susan Rice, Avrupa Ordusu'na karşı çözüm üreten ekipte yer alıyor. Yani Pentagon'la yakın çalışıyor. Bu durum elbette Avrupa'da rahatsızlığa neden oluyor. Çünkü ABD içinde Avrupa ile ortaklık isteyenlerin elindeki güç yavaş yavaş kayboluyor.
Bu da Avrupa'nın yeni ortaklar aramasına neden oluyor. Avrupa hiç istemediği halde Çin'le tekrar masaya oturmak zorunda kaldı, kalacak. İran'la yeni anlaşmalar yapmak için "sessizce bekleme modunu" bitirecekler.
Avrupa Ordusu, Amerika kıtasının en ucunu bile ilgilendiriyor. Günlerdir yazdığım konu dün DEVLET BAHÇELİ'nin gündemindeydi!
Önümüzdeki günlerde çok daha önem kazanacak...
O nedenle Amerika Birleşik Devletleri'ndeki derin yapı, Avrupa Ordusu'nu bitirmek zorunda. Avrupa Ordusu için Türkiye'nin önemini bizzat belirten Brennan, bir tahminde de bulunuyor.
Türkiye'yi Avrupa Birliği üyesi yapabileceklerini, hatta ordunun komutanlığını ilk üç yıl boyunca Türkiye'ye teklif edeceklerine inanıyor.
MÜMKÜN MÜ?
Elbette... Olabilir...
Brennan, bunun engellenememesi halinde Avrupa Ordusu'nu yönetecek generalin mutlaka NATO'da eğitim almış birisinin olması gerektiğini belirtiyor! Brennan açısından bakıldığında durum anlaşılır. Ancak NATO ile TÜRKİYE arasındaki gerilim ve çatışmalar da ortada.
NATO'nun samimi olmayan dostluğa yakışmayan hareket tarzı da SIR değil... Kendine gelmesi gereken bir NATO var ortada! Gelebilirse tabii...
İngiltere ise şimdilik izliyor.
Onlar BREXIT nedeniyle NATO'dan ayrılma şanslarının kalmadığını düşünüyor. Ancak İngiltere, Avrupa Birliği üyesi olduğunda da birçok kuralı tanımıyordu. Şimdi Avrupa Ordusu'nda olursa yine kendi kararlarıyla bir yönetim talep eder. Ancak Avrupa, İngiltere'nin mutlaka bu oluşum içinde olmasını istiyor. Bu da gizlenmeyen bir gerçek.
Bu nedenle TANSİYONLU BULUTLAR üzerimize geliyor.
Türkiye'yi yanına çekmek için atak yapanlar basınç altında kalacaktır...
ABD'den dünyanın bıktığı da bir gerçek. Artık yüksek sesle bunlar konuşuluyor.
Ama zor oyunu bozar.
Bakalım neler olacak...