23 gizli toplantı
Garip şeyler olacak. Bunu görmek için kahin olmaya gerek de yok. BÜYÜK GÜÇLER çok kişinin canının yanacağı alanlara ayaklarını basmakta… Açalım biraz… Trump'ın başlarda takındığı farklı tutuma rağmen NATO şimdilerde GÜÇLÜ ve ETKİLİ olmak zorunda.
Trump'a rağmen belki!
Çünkü Akdeniz çok önemli ve stratejik. NATO'nun güçlü olduğu ülkelerde hep terör olayları artar.
Kabul etmek gerekir ki, terör olayları Avrupa'yı ve Avrupalılar'ı hep endişelendirir.
Refah içinde yaşayan insanlar ürker!
Tedirgin olur.
Ve doğal olarak bunların sonuçları belirir!
Fransa'daki arka arkaya yaşanan terör olaylarının merkezinde hep NATO vardı. Charlie Hebdo, aslında Rothschild ailesine karşı bir terör saldırısıydı.
Bunu çok yazıp çizdik!
Ancak aile dahice bir plan yaparak, bunu kendi lehine çevirdi ve Macron'u Elysee Sarayı'na gönderdi.
Bunun da altını çok kez çizdik!
O günlerde Macron'un değil Cumhurbaşkanı adayı olması gündeme dahi gelmesi imkansızdı.
Macron önündeki 5 adayı bir şekilde sollayıp koltuğu kaptı!
Ancak NATO da, saldırılardan sonra Fransa'da istediğini aldı. 2009 gibi NATO'ya dönen Fransa, Libya krizinin dışında pek ortaya çıkmıyordu.
Ancak Charlie Hebdo saldırısından sonra NATO'nun Fransa üzerindeki hakimiyeti iyice güçlendi.
Eğer Macron Cumhurbaşkanı olmasaydı, bugün Fransa NATO'nun en güçlü olduğu ülke olacaktı.
Şimdi Fransa, NATO'da etkin olmaya çalışan bir ülke konumunda.
NATO'nun en önemli Akdeniz atağı 2004 yılındaki İstanbul Zirvesi'nde başlatılan İstanbul İşbirliği Girişimi'dir.
Bu adımın asıl amacı, Ortadoğu, Kuzey Afrika ülkeleri ve özellikle Körfez ülkelerini NATO'ya bağlamaktı. Burada çok özel toplantılar oldu.
İstanbul'un farklı mekanlarındaki gizli toplantılarda, Akdeniz'in NATO tarafından güvenliği sağlanan bir deniz olması için adımlar atıldı…
23 GİZLİ TOPLANTI,
2020 yılının planları için yapıldı!
Toplantı için TÜRKİYE'ye gelen birçok ülkeden iş adamı ve yardımcıları, bu toplantılarda Akdeniz'le ilgili görevlerini aldı!
Senaryo gereği herkese düşen bol miktarda rol vardı… İSTANBUL'daki toplantıda Körfez ülkeleri Bahreyn, BAE, Arabistan, Kuveyt, Katar, Küzey Afrika ülkeleri Fas, Tunus, Cezayir, Libya ve Mısır görevlerini kabul etti.
Ancak 2008 yılında Katar ve Kuveyt, ardından Fas, Tunus ve Cezayir ve belli ölçekte olsa da Mısır anlaşmaya uymayacaklarını açıkladı.
Tabii bu açıklamanın elbette bedeli olacaktı.
Birçok ülkede siyasi krizler başladı...
Körfez ülkelerinde petrol endeksli çözümlerin alanı daraldı.
Kuzey Afrika ülkelerindeki siyasi karışıklık, görünmeyen iç savaşı tetikledi. 2010 yılında da Arap Baharı başladı.
Arap Baharı'ndan sonra NATO'nun etkisini hissettirmeye başladığı günler çok çabuk geldi.
Başta Libya olmak üzere NATO birçok ülkede operasyonlara başladı.
Arap Baharı'nın 10'dan fazla nedeni vardı.
En önemli nedenlerden biri de kuşkusuz Akdeniz planına karşı çıkılmasıydı!
Bölgedeki değişim hala tamamlanmadı.
Dikkatlice bakıldığı zaman Akdeniz için çok önemli olan Fas, Tunus ve Cezayir'de hala sıkıntı var.
Libya ise tamamen çöküşte.
Kurtuluş umudu da şimdilik yok.
Çünkü Libya için ABD, İngiltere, Fransa, Türkiye ve Rusya da müdahil olmak istiyor. Bu da çözümsüzlüğü getiriyor.
Cezayir Başbakanı Ahmed Uyahya, İtalya'nın Palermo kentinde Libya'yı görüştü.
Cezayir'in Fas ile yakınlaşmaya başlaması ABD için sıkıntılı bir süreç.
NATO'nun şiddetle karşı çıktığı bu yaklaşım hızla ilerliyor.
Akdeniz'in Afrika tarafında yakınlaşma oluyorsa, Fransa, İtalya ve İspanya'da terör saldırıları yaşanmalı.
Çünkü burada bir yakınlaşmanın arkasında mutlaka bu üç ülke ve İngiltere vardır.
Şimdi NATO'nun olduğu her yerde terör olduğuna göre, tekrar geçmişe dönebiliriz!
Bazı ülkelerde bombalı saldırılara hazırlıklı olunması şart.
Yaşananlar bunu söylüyor… Tekrar 2015-2017'ye dönüyoruz. Bu sürede küçük ve büyük ölçekli Birleşik Krallık'ta 107, Fransa'da 54, İspanya'da 16, İtalya'da 14, Yunanistan'da 8, Almanya ve Belçika'da ikişer, Finlandiya ve İsveç'te birer saldırı çok ciddi sonuçlar getirdi.
Şimdi tekrar NATO merkezli saldırıları göreceğiz.
Cezayir'de, Fas'ta veya Tunus'taki terör saldırısının etkisi yoktur.
Ancak Birleşik Krallık'ta, Fransa'da veya İspanya'daki terör saldırılarında hükümetler yara alır veya değişir.
O dönem çok da uzak değil.
Çünkü Akdeniz'in mirasçıları her geçen gün artıyor.
OLAYLARA BÖYLE
BAKARSAK ANLAMA
ŞANSIMIZ ARTAR!
AKSİ ZOR!
NOT: AKDENİZ savaşının başka bir uzantısı da İRAN… ABD, İran konusunda kesinlikle blöf yapmıyor.
Yaptırımlar ciddi şekilde etkisini gösterecek. Mevcut yaptırım turu, İran'ın başta denizcilik olmak üzere bankacılık, petrol, havacılık ve enerji sektörlerini yıkmak üzerine yoğunlaşacak.
1350 kişinin hedef tahtasında olacağı bu yaptırım kararları, birçok İran şirketini de zor durumda bırakacak… İran'ın Çin ve Suriye ile yakınlığı istenmiyor. AKDENİZ'e açılan kapıda görünmeleri rahatsızlık veriyor!
İPEK YOLU üzerinde olduğu için de hedef!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.