Kara saray!
Parça parça düşündüğümüz için OLANI BİTENİ göremiyoruz.
Küçük parantezlerle uğraştığımız için herkes anladığı kadarıyla yol alıyor anladığı kadarını savunuyor, anladığı kadarıyla saldırıyor. Buna bir son vermek durumundayız.
TÜRKLER tarihini yazarken AKILLA yazdı! Hiçbir şey bize anlatıldığı gibi değildi. Muazzam bir AKIL ve öngörü ile medeniyetler imparatorluklar kurduk... Büyük oyunları en iyi TÜRKLER bilir yani...
Trump'ı ve Putin'i anlatmaya çalışıyorum.
Aradaki BAĞ ikisinin dün kurduğu bir BAĞ değil. Çok öncesi var. Hatırlayın YALTA'yı...
ABDSOVYETLER ve İNGİLTERE bir masanın etrafına geçti ve DÜNYAYI İKİYE BÖLEREK, düşman kardeşler modunda yönetti. İngiltere orada ne arıyordu! Sormadık! Bu masayı kim kurdu? Sormadık. Sonuçları yeterince değerlendirmedik!
Osmanlı'nın neden yıkıldığını CUMHURİYET'in nasıl bir ihtiyaçtan doğduğunu da bilmiyorduk... Ama küçük parantezlerimizle idare ediyorduk işte... Mesela 1960 darbesini yapanlar kimlerdi? Ne için yaptı?
Menderes ve arkadaşları asılırken BAYAR'ı kim kurtardı? Keşke hepsi yaşasaydı elbette ama BAYAR nasıl kurtuluyordu! Sormazdık! Bilmezdik!
Trump ile Putin kendilerinin kurmadığı bu BAĞ'da yürümek zorundadır. İkisinden biri buradan çıkıyorum sapıyorum dese 15 dakika sonra siyasi hayatları biter.
Dünyanın kendi iklimi içinde idare edildiğini düşünüyorsanız bir şey söyleyemem. Ama biliyorum ki bu yer kürede hiçbir şey göründüğü gibi değil. Hepsi bir takım insanların grupların organizasyonların kontrolü altında! AKSİ MÜMKÜN değil.
Tabii bence!
Masonlar, Opus Dei, Kuru Kafa ve Kemikler Tarikatı, Trilateral Komisyon, Ku Klux Klan, Bohemian Kulüb, Gül Haçlılar, Tapınak Şövalyeleri, Malta Şövalyeleri, Bilderberg, CFR, Rodos ya da Hastane Şövalyeleri...
Daha böyle pek çok oluşum var.
Bütün bunlar GOLF oynamak için ya da kirlenen havaya karşı nasıl önlem alırız diye kurulan sosyal amaçlı YAPILAR değil... Hepsi bir anlam ifade etmekte. Hepsinin de ucu aynı yere çıkmakta... Bölge bölge, kıta kıta her yerde varlar...
Haliyle bunların arkasında da bir BÜYÜK AKIL bulunmakta... Dün de vardı bugün de var! Dünyanın şekillenmesinde bu AKIL hep rakipsizdi. YALTA'yı toplayan ve dünyanın nasıl şekil alacağına karar veren bunlardı. O gün BRİTANYA ABD'nin içine göçtü. Kendi gücünü ve yönettiği enstrümanları sabit tutarak.
Roosevelt ile Stalin'i oturtan güç şimdi de Trump ile Putin'i aynı masanın etrafında buluşturmaktadır.
ANCAK! Bir fark vardır.
Ve bu fark BRİTANYA'nın, KRALİYET AİLESİ'NİN bu işten çekilmesidir. OYUNU, BİLMEDİĞİM BİR NEDENDEN dolayı BOZMASIDIR. Ve bunu ilan etmesidir. Londra'da yaşanan AJAN SKRİPAL ve kızının zehirlenmesi olayı bunun dünyaya ilanıdır. TRUMP-PUTİN BAĞ'ında önemli yer tutan ABRAMOVİCH'in İngiltere'ye alınmaması olayı da aynı kapsamda değerlendirilmelidir...
Şimdilerde unuttuk ama WİKİLEAKS diye bir SIZINTI vardı. CIA'nın ABD'nin gizli ilişkilerini ortaya döken muazzam bir paylaşımdı. Julian Assange olayın kahramanıydı. EKVADOR BÜYÜKELÇİLİĞİ'ne sığınarak hayatta kaldı. Peki olayı kim yaptı?
Talimat neredendi? Bilmiyoruz.
Yazılıp çizilmiyor! Ama Julian Assange'nin en büyük destekçisi ve her zaman yanında olan biri vardı.
Kimdi o? Iskalıyoruz! O isim OLEG DERİPASKA'ydı... İşin patronuydu.
Deripaska da Trump-Putin arasında çok önceden kurulmuş olan kocaman emsalsiz ve yıkılmaz olduğu düşünülen bağın önemli temsilcisiydi... İşte bu BAĞ'da yer alan KRALİYET AİLESİ ABD'deki koluyla birlikte koptu.
Trump, bunu bildiği için çok önce LADY DIANA'ya yakınlık gösterdi.
Kraliyet Ailesi'nin rahatsız olacağını bile bile bunu yaptı. Bütün bunlara rağmen yıllar sonra BAŞKAN olarak Londra'ya gitti. Hem kendisi hem eşi, Kraliçe ELİZABETH'e beklediği saygıyı göstermedi.
Resmen bir aşağılama operasyonuyla KRALİÇE'yi yaraladılar.
Bunu bekleyen PRENSLER, ZATEN TRUMP'la görüşmek istemiyorlardı.
Trump'ın anneleri hakkında yaptıkları biliniyordu! Trump hatta bir keresinde "Birlikte olurum ama sağlık raporu getirirse..." gibi ağır sözler kullanmıştı. Daha o zaman TRUMP'ı buralarda bilen yoktu!
Kraliçe ile birlikte KATOLİK bir yapı PENTAGON'u da arkasına alarak TRUMP'ı hedefe koydu. Putin'in BAŞKANLIK SEÇİMLERİNDE HİLE yaptırdığını ileri sürerek TRUMP'ın altını oymaya çalıştı. Ve bu her geçen gün hız kazanarak sürmekte...
Putin'in seçimlere hile karıştırdığına her zaman GÜLEREK YANIT VEREN TRUMP Helsinki'deki zirvede de aynı şeyi yaptı. Ancak zirve sonrası hiçbir ABD Başkanı'nın karşılaşmadığı bir eleştiri yağmuruna yakalandı. BASKI hiç olmadığı kadar arttı. Trump'a destek verenler bile karşı tarafta yer aldı...
NORMAL değildi bu... Ancak Trump geri adım da atmıyordu.
Derken Helsinki'den geldi basın toplantısı yaptı... Başkan Trump'ın "İstihbarat servisine güvenim tam" dediği sırada elektrikler kesildi...
Birkaç dakikalık karanlık sonrası ışıklar tekrar yandı. Trump, "İstihbarat servislerinin Rusya'nın 2016 Başkanlık seçimlerine müdahale ettiğine dair ulaştıkları sonucu kabul ediyorum. Evet, kanıtlar oldukça ciddi görünüyor" ifadesini kullandı. Kullanmak zorunda bırakıldı. Trump, önümüzdeki seçimlere herhangi bir müdahaleyi engellemek için yönetiminin agresif şekilde hareket edeceğini söyledi. Trump mesajı almıştı! Verilen mesaj da hedefe ulaşmıştı! TRUMP karanlığın içine düşebileceğini gördü. Hem de BEYAZ SARAY'da... Bu nedenle savunduğu 'RUSLAR'IN SEÇİMLE İLGİSİ YOK' tezinden bir anda uzaklaştı...
Savcı Mueller ve ekibini göreve iten güç, BEYAZ SARAY'da öne geçti... Trump'ın en güçlü olduğu yerde hem de... Trump, Putin ve Erdoğan'la dünyanın çok daha güzel bir yer olacağına inanan bir lider. Hatırlayın çok zaman, ABD-TÜRKİYE- RUSYA eksenini yazdım. Ancak şimdi Trump'ı köşeye sıkıştırarak önce ondan sonra Putin'den kurtulmak isteyen bir ekip var. Bize gelmezler, gelemezler çünkü bize ihtiyaç sonsuz... Ancak mücadele giderek şiddetini artırıyor...
Ajan Skripal zehirlenmesiyle başladığını gördüğümüz kapışma, tavan yapmış durumda... Daha da sertleşecektir. KESİN!
NOT: Başkan Trump'ın, bir kanaldan Türkiye'ye "SAKIN RAHİP BRUNSON'U BIRAKMAYIN. PENTAGON'UN ELİNİ GÜÇLENDİRMEKTEN BAŞKA İŞE YARAMAZ..." NOTU GÖNDERDİĞİNİ FISILTILAR ŞEKLİNDE DUYDUM. Doğru mu bilemem.
Notu kime nasıl yolladı onu da bilmiyorum. Ama duruşma EKİM ayına ertelendi...
Duruşmaya giren ABD'li ekip, çok detaylı bir şekilde arandıktan sonra salona alındı! Büyük kavganın buradaki mevzilerinden biri de kesinlikle BRUNSON...
Bakalım ne olacak...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.