Son viraj
Meydanları izliyorum.
Konuşulanlar diz boyunu geçmiyor. Konunun özüne giren yok. Erdoğan'dan kurtulmak isteyenlerin ortak diline bakıyorum. Bildiklerim var elbette. Ancak yine de bir ipucu arıyordum. Fotoğrafı net olarak seçebilmek için...
Bilirsiniz, kimseyi hedef alarak yazmam. İşimiz bu değil. Ama gerçeklerle buluşmak isteyen insanlara yol açmalıyız... Bu nedenle gördüklerimi paylaşmak istiyorum...
Bayramdan önce çok ama çok önemli bir yazı kaleme aldım... Buralarda kimselerin bilmediği trafiği aktardım.
Ve o yazımda ABD'nin yeni BÜYÜKELÇİSİ'NİN DAVID SATTERFIELD OLACAĞINI PAYLAŞTIM...
Aradan günler geçti.
Yazdığımız gerçekleşti...
Ancak Satterfield'in gelişinden daha önemli olan bir şey vardı. Bu görev kendisinden daha önce çok önemli iki TÜRK'e önerilmişti.
KEMAL DERVİŞ VE MUHTAR KENT'e... Her ikisi de çeşitli gerekçelerle teklifi geri çevirdi. Kemal Derviş için durum daha da ilginçti. Çünkü ABD kendisini, BAŞKAN ADAYI OLARAK GÖRMEK İSTİYORDU.
Son tahlilde bu da olmadı...
Kabul etmedi. Muazzam bir ikna trafiği vardı. Kimler yoktu ki işin içinde... Bir ara yazarız...
Ancak adamlar DERVİŞ'in yüzde 45 alacağını hesap etmişlerdi... Ellerinde böyle bir bilgi vardı.
Bu arada İÇERİDE DE garip bir trafik vardı. Saadet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, HDP, Abdullah Gül Bey'i ortak aday olarak göstermek niyetini taşıyordu.
Meral Hanım'ın da aynı çizgide olduğu sanılıyordu. Öyle olmadığı Abdullah Bey'i veto etmesiyle ortaya çıktı.
Çünkü meydanlarda olmayan, konuşulmayan gerçekler vardı. Her siyasi ülkenin geleceğini farklı ittifaklarda arıyordu.
Normaldi de... Her ülkenin yakın durduğu merkezler vardı. Bizde de bunu farklı yollardan denemek isteyenlerin bulunması son derece anlaşılır bir şeydi...
Meral Hanım, yanında İngiltere'ye yakın isimler taşısa da kendisi MERKEL'E uzak kalmamaya özen gösterirdi. Bu nedenle Abdullah Bey'e karşı çıktı.
Abdullah Bey'in LONDRA ÜZERİNDEKİ AĞIRLIĞI MERAL HANIM'I BU İTTİFAKTAN UZAĞA İTİYORDU... Aslında ÇATI ADAY ABDULLAH BEY
FORMÜLÜ BERLİN'DE BOZULUYORDU. Meral Hanım veya partisi bilir ya da bilmez, hesap oradan dönüyordu...
Londra'ya özel ziyaretlerde bulunan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Temel Bey ile ortak çabası yetmedi yani...
Abdullah Bey'e güçlü bir itiraz da Washington'dan geldi. Her ne kadar Rothschild ailesiyle ve Rusya ile ortak mücadele etseler de Londra'da sözü geçen bir isim istemediler...
Abdullah Bey'i durdurdular...
Ancak sonra çok kişi için sürpriz olan bir isim çıktı.
MUHARREM İNCE BEY... ÇOK KONUŞMASINI İZLEDİM. Fikrim vardı ancak sağlamasını yapmak istiyordum. İzliyordum. Kelime aralarında DIŞARIYA dikkate değer bir mesaj verecek miydi...
Merak içindeydim.
Yani meydanlarda konuşulan emekli ile atanamayan öğretmenler ile açacağını vaad ettiği fabrikalarla kuantumla uzay madenciliği ile ilgilenmiyordum.
Benim için önemli olan HANGİ İTTİFAKIN TEMSİLCİSİ OLDUĞU VE TÜRKİYE'Yİ NEREYE KONUMLANDIRACAĞI İDİ... Çünkü bunu anladığınızda söylenmeyenleri, söylenemeyecekleri görürdünüz...
MUHARREM İNCE BEY geçtiğimiz gün ERDOĞAN'ı eleştirirken rotasını belli etti.
'Rusya artık bizim kuzey komşumuz değil. Güneyde de Rusya var. Moskova bizi kuşatıyor. Bunu anlamadınız...' anlamına gelen sözleri vardı...
Afrin'e girdiğimiz için DOLAR'I 3.72'den 4.75' e çıkaran bir Washington vardı.
Fatura çıkarıyorlardı yani...
Türkiye'nin bölgedeki ağırlığı onları endişelendiriyordu.
Muharrem Bey Rusya üzerinden gelince durum biraz netlik kazanmıştı. Çok doğrudan ilişkisi olmasa da 'o generalin rütbesini sökeceğim' tartışmasının arka planında da bu politika vardı.
Ancak çok inceden gidildiği de bir gerçekti... Muharrem Bey, Deniz Bey'e yakın oldu. Deniz Bey bir eliyle ALMANYA'YA DİĞER ELİYLE DE ABD'YE
YAKIN DURMAYI DOĞRU BİR SİYASET OLARAK GÖRÜRDÜ. SANIRIM MUHARREM BEY DE AYNI ÇİZGİDEYDİ.
ABD ve İngiltere'nin Rothschild-Rusya kavgasında safını belirlemişti... Sanırım NATO ile ABD ile yan yana gelmeyi doğru buluyordu. Son virajda yani son iki-üç günde ne olabilirdi...
Muharrem BEY belki Kemal DERVİŞ gibi Muhtar KENT gibi isimleri ya da bu eksene denk gelecek şahsiyetleri BAŞKAN YARDIMCISI diye açıklayabilir. İlçelerde yaptığı konuşmalarda bile 'MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZ OLACAK' derken mesajın gittiği yer buralar değildi...
Kendi halinde asgari ücretli birinin ilgi alanı MERKEZ BANKASI DEĞİLDİ ELBETTE...
Muharrem İnce Bey ve ekibi TÜRKİYE'ye son yıllarda operasyon üstüne operasyon çeken merkezle anlaşmak niyetinde. Steve Bannon'un Avrupa'da hayata geçirdiği göçmen karşıtlığı da masada. Muharem Bey'in Suriyeli tepkisi tam da bu çizgiye oturmakta... Abdullah Bey aday olmayacağını açıklarken 'Geniş mutabakat sağlanamadı...' dedi.
Yani ABD-İNGİLTERE BAZI NOKTALARDA ANLAŞAMADI DEMEYE GETİRDİ... GÖRÜNEN O Kİ MUHARREM BEY BUNU BAŞARMIŞA BENZİYOR... 24 HAZİRAN BUDUR... SONUCU MİLLET BELİRLEYECEK...
NOT: CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Hanım aralarındaki mutabakat gereği başkanlık sisteminden vazgeçmeyi istiyorlar. Bunu da defalarca açıkladılar. Ancak Muharrem İnce Bey bu yönde en ufak bir adım atmayı bile düşünmüyor.
Sanırım Kemal Bey bunu anlamış olmalı ki seçimlere kendi girdiği zamanlarda bile yapmadığı tanıtımı yapıyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.