GALİBA önceden hiç bu kadar tansiyon çıkmamıştı. Mücadele her yerde, her ülkede, her kanalda... Yeni Dünya Düzeni'ni kurmak adına herkes herkesle savaş içinde.
Paylaşım için atılan adımlar çok zorlu ve sancılı... Daha önce önemle altını çizdiğim noktalar vardı. Bunların başında İPEKYOLU ile İTALYA yani son durak geliyordu. Zaman zaman kısa da olsa değindim. Türkiye'nin önemini aktarırken İTALYA'daki mücadeleyi ve kavgayı açıklamaya çalışmıştım!
Gelin bugün de oraya basarak ilerleyelim.
Çünkü çok garip şeyler olmakta. Ucu Türkiye'ye de dayanan...
Çok kişi TRUMP'ın geleceğini öngörmezken çok dostuma "GELENTRUMP" diye söylemiştim. Öyle de oldu.
Daha sonra yollar ayrılsa da önemle takip ettiğim ve çok kere buraya taşıdığım bir isim vardı! STEVE BANNON! Trump'tan çok BANNON'u önemsiyordum. Trump'ın ilişkileri belliydi. Geniş ve etkili bir çevre içindeydi. Washington'dan Moskova'ya kadar açılan bir eksenin önemli ismiydi.
Siyasi bir figürdü. Ancak bunun hayata geçmesini sağlayanların başında STEVEBANNON geliyordu... Eski yazdıklarımı tekrar etmeyeceğim. Bannon'u biliyorsunuz artık! Ancak bilmediğimiz noktadan gidelim bugün...
Trump'ın yanından ayrılsa da aslında hiçbir yere gitmeyen BANNON yine sahnede. Belki eskisinden de daha güçlü bir şekilde... Steve Bannon, Avrupa'yı dizayn edebilecek güce nasıl ulaştı? Bunu bilen çok kişi yok! Daha doğrusu PENTAGON dışında bilen yok. Trump'ı BEYAZ SARAY'a getiren kişi olan Bannon'un elinin çok uzun olduğu şimdi ortaya çıktı... Bu el İtalya ve İspanya'da net olarak görüldü. DAHİ olarak tanımlanıyordu. Trump'ın kampanyasında öyle adımlar atıyordu ki üç beş hamle sonra haklı olduğu ortaya çıkıyordu... Hakkı teslim ediliyordu ve değer görüyordu. Kolay kolay yanılmayan biriydi. İŞTE BU BANNONBİR ANDA AVRUPA TURUNA ÇIKTI...
Aylardır hükümetin kurulamadığı İtalya'ya yaklaşık 20 gün önce giden Bannon, 5 Yıldız Hareketi'nin lideri Luigi Di Maio ile Lig Partisi lideri Matteo Salvini'yi ikna etti.
Ardından İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ile görüştü. Aylardır süren çalkantı son buluyordu. ARKADAKİ KAHRAMANİSE BANNON'du!
İtalya, gizli görüşmelerin merkeziydi.
Katolik dünyası için eşsiz bir öneme sahip olan İtalya'da hükümet kurulmasaydı, büyük bir ekonomik kriz ortaya çıkacaktı.
Bu da özellikle dünyada söz sahibi olan bazı ailelerin özlemle beklediği bir durumdu. PARALARIYLAPARA KAZANACAKLAR VE SİLKELEYECEKLERDİ...
Lig Partisi lideri Matteo Salvini yeni kurulan hükümette İçişleri Bakanı oldu.
Beş Yıldız Hareketi lideri Luigi Di Maio ise Çalışma ve Sanayi Bakanlığı görevini üstlendi. Yeni kabinede Enzo Moavero Dışişleri Bakanı olarak görev yapacak. Parti üyesi olmayan Giovanni Tria Ekonomi ve Maliye Bakanı olarak kabinede yer aldı.
Ortak para birimi Euro'ya kuşkuyla yaklaşan Paolo Savona, Avrupa İşleri Bakanlığı'nı üstlendi. Bannon, hem Di Maio'ya hem de Salvini'ye, Başbakan olarak hukuk profesörü Giuseppe Conte'yi önerdi. Elbette bu teklif olumlu karşılanacaktı ve öyle de oldu. Conte hükümeti, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yemin etti ve göreve başladı. BANNON,AVRUPA'DA AT KOŞTURUYORDU ANLAYACAĞINIZ... OYUN KURUYORDU MUHTEMEL OYUNU DA BOZUYORDU...
Bannon elbette bu yemin törenini beklemedi. İşi gücü vardı. Zamanı iyi kullanması gerekiyordu... Bu nedenle Katolik dünyası için bir diğer önemli ülke olan İspanya'ya geçti. Başbakan Mariano Rajoy'un mutlaka düşürülmesini isteyen bir Pentagon vardı. Bannon, 2 gece PSOE lideri Pedro Sanchez'le görüştü. Saatler süren toplantı yaptı. PSOE lideri Pedro Sanchez tarafından daha önce hazırlanan gensoru Meclis'e sunuldu. Rajoy da güvenoyunu alamayınca hükümet düştü. YOLSUZLUK rüzgarı ile başlayan süreç BAŞBAKAN'ın devrilmesine kadar gitti... Sosyalist olmasına rağmen Bannon'la çok yakın olan Pedro Sanchez de İspanya'nın yeni Başbakanı oldu.
Devam...
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD Harp Okulu Stratejik Araştırmalar Enstitüsü ile ortak hazırladığı bir rapor yaklaşık 1 yıl önce açıklanmıştı. Raporda, II. Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan Yeni Dünya Düzeni'nin artık batmak üzere olduğu vurgusu yapılıyordu. Üstelik Washington'un büyük bir riskle karşı karşıya olduğunun altı çiziliyordu. Washington'un YOK OLMATEHLİKESİ altında olduğu açık net ifade ediliyordu... RAPORDAKİ EN ÖNEMLİYER İSE ŞURASIYDI: Amerikan askeri üsleri ve Pentagon'un yayılmacı gücünün hızlandırılmaması halinde, büyük bir çöküş kapıda...
Avrupa Birliği'nin dağılmasını hem Pentagon hem de ABD'deki yenilikçi düzen istiyor. Ancak Pentagon, Avrupa Birliği'nin dağılmasından sonra NATO'nun çok etkin olacağı bir Avrupa kurma niyetinde.
Her ne kadar hızlı olmasa da, İtalya da İspanya da çok yakında Avrupa Birliği'nden ayrılacak.
İtalya Cumhurbaşkanı Mattarella, Avrupa Birliği'nin devamından yana olsa da, Katolik dünyasının kayıp yaşamaması için Washington'ın emirlerini uygulamak zorunda kaldı. Bunun da başladığı ortada...
Ancak burada bir sıkıntı ortaya çıktı. Çok kişinin gözden kaçırdığı önemli bir ayrıntıydı bu... Açalım biraz...
Yeni Dünya Düzeni'nin kurulma aşaması hızlı ilerlerken, İsrail'in planladığı ve Yahudi ailelerin desteklediği yayılma politikası da hala geçerliliğini koruyor. Ancak NATO, ilginç bir açıklama yaptı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İran'la savaşacak bir İsrail'i asla korumayacaklarını açıkladı.
Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün bu açıklaması, Pentagon'un açıklamasıydı.
Çünkü Katolik dünyası ile Yahudi toplumları ciddi şekilde savaş halinde. Bunu Avrupa'nın her ülkesinde görüyoruz. Pentagon da İran'da bir rejim değişikliği istiyor. Ancak İsrail'in kazançlı çıkacağı bir değişime yanaşmıyor.
O nedenle ciddi şekilde İran'a karşı adım atılamadı.
Çünkü Yeni İran modelinde Pentagon'un talepleriyle dünyada söz sahibi olan Yahudi ailelerin talepleri çok farklı. Ortak bir noktada buluşma ihtimali de hala zor görünüyor. Çaba olsa da zor gibi durmakta... Bannon, sadece İtalya ve İspanya'da Pentagon lehine kararlar aldırmadı. Avrupa'nın birçok ülkesinde de önemli adımlar atıyor. Bannon'ın PRAG'DA neden bulunduğunu kimse bilmiyor.
Daha ilginç bir yere gelmek istiyorum.
İddia ama çok etkili bir iddia... O da şu...
Bannon'ın, önümüzdeki günlerde Haziran sonu gibi Türkiye ve Katar'a da bir ziyarette bulunacağı iddia ediliyor. BANNON'un TÜRKİYE ve KATAR konusunda çok sert sözleri vardı. Bunları sizlerle paylaşmıştım...
Hatırlayın... Bannon, daha önce Katar'ın Kuzey Kore'den, Türkiye'nin ise İran'dan daha tehlikeli olduğunu açıklamıştı. Gittiği her konferansta buna benzer açıklamalar yaptı. Hiç sapmadı! Bu fikirdeki birinin tam tersini düşünme ihtimali var mı? Kesinlikle olmadığına göre Bannon'ın gittiği her ülke çok dikkatli olmalı. Bunları ben değil AVRUPALILAR YAZIYOR!
Siyasi iklimlerle nasıl bu kadar yakınlık kurabiliyor, onlarla hangi noktalarda yürümek için nasıl bir anlaşma yapıyor? Bunu bilen henüz yok. Elbette her ülkede güçlü bir ekibinin olduğu gerçek. Tabii bu güçte en büyük etken kuşkusuz Pentagon. Ancak bugüne kadar birçok kişi, Pentagon'un gücünü kullandı. Hiçbirisinin Bannon kadar etkili olduğunu görmedik. Bannon, "Avrupa Birliği dağılmasa bile yeni şeklini almak zorunda. Daha güçlü Macaristan göreceğiz.
Hem de çok hızlı büyüyen... Almanya ve Fransa da artık çok daha etkin olacak.
Çekya'nın da yükselişini izleyeceğiz. Polonya da bu ülkeler içinde. Bu güç, birilerini rahatsız edecek. Orban çok önemli bir lider. Soros'u bitirecek güce ulaştı. Elbette o bu konuda ödüllendirilecek. Soros yapısındaki güçler, İtalya, İspanya, Fransa ve Almanya'da yok olacak" dedi.
Bannon açık şekilde yerleşik düzenin biteceğini söylüyor. Bu yeni sisteme uyanlar elbette güçlü bir ülke olarak yaşayacak.
Aksi durumda çöküşün merkezinde yer alacak. Bütün bunlar tabii ki BANNON'un yani PENTAGON'un sözleri. Olur mu olmaz mı bilemem. Ama Steve Bannon'un İTALYA ve İSPANYA macerası çok yeni ve başarılı... Dikkatle izlemekte fayda olduğunu düşünüyorum... Türkiye'ye biraz dışarıdan bakınca bazı NOKTALARIN uzun zaman sonra harekete geçtiğini görüyorum.
Muhtemelen başkaları da görüyordur!
İşim izlemek. Son günlerde içeride yaşadığımız her şeye biraz uzaktan bakın! OLAĞANÜSTÜ bir rüzgarın olduğunu görmek zor değil... Şimdi isim ve olay tanımı yapıp OLUMSUZLUK yaymak istemem...
Ama son günlerde bizim ilgilendiğimiz ne varsa iyi bakın! İSİMLERE, OLAYLARA...
Tuhaflık yok mu? VAR! Yok diyene de inanmayın...
NOT: Geçtiğimiz haftalarda ABD'nin İPEK YOLU'ndaki 65 ülkeyi borçlandırarak kendine bağlayacağını yazmıştım. Hedefte biz de vardık. Başkaları da. ÜRDÜN işte bu başkalarından biriydi! KARIŞTI...
Halk sokaklarda. Bakalım PARA ile de gelip ÖNEMLİ BİR KALEYİALABİLECEKLER Mİ? AKDENİZ veİPEK YOLU için...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.