Cumhurbaşkanı Erdoğan Londra'ya gitmeden bir gün evvel Devlet Bey sürpriz bir çıkış yaparak "AFGELSİN" dedi. Sınırlı olarak tabii... Daha sonra AK Parti'den "Gündemimizdeböyle bir konu yok" şeklinde açıklamalar gelse de MHP Lideri ısrarını sürdürdü. "AF" İSTEDİ. Tartışmalar hala sürmekte. AF gelir mi gelmez mi bilemem.
Ama Devlet Bey'in çıkışının bir anlamı olmalı. ZATEN ÇOK DÜŞÜNEREKKONUŞTUĞUNU DA SÖYLÜYOR! O halde verilen mesaj neydi? Ne yapmak istiyordu? Ortada bir çatlak da olmadığına göre varılmak istenen NOKTA neresiydi? Galiba çok karmaşık değil...
Cumhurbaşkanı'nın TATLI DİL FORUMU içingittiği Londra'da bazıkonularda sert birtutum içinde olmasınıistiyordu. SanırımDevlet Bey özellikleFETÖ konusunda geriadım atılmaması içinhamle yapıyordu. AFÇIKIŞI bana öyle geldi.
Bilemem... Düşünün...
Devam...
Yine İNGİLTERE'den gidelim...
Defalarca yazdım... Aynı noktaya basarak ilerleyelim...
İngiliz Kraliyet ailesinin ani bir manevra ile tüm geçmişinin üzerini çizip, Pentagon'la ortaklık yapmaya karar vermesi elbette Londra kadar Avrupa'nın tüm başkentlerinde 'kırmızı alarm' durumuna geçilmesine neden oldu. Çünkü 100 yıllık kurguda Kraliyet ailesinin Rothschild hanedanlığının gücünü kabul ettiğine ve birlikte yürüdüğüne şahit olduk. Bunun değişmesi pek mümkün görünmüyordu. Özellikle 2008'de ABD'de başlayan ve tarihin en büyük ekonomik krizlerinden biri olarak gösterilen kaos sonrası, Rothschild gücüne güç kattı.
Belki de en büyük oldu...
Kraliçe II. Elizabeth'in Pentagon'la yani silah lobisiyle ortaklık yapması sonrası Avrupa'da da dengeler değişmeye başladı. Yıllardır emirleri Londra'daki Rothschild malikanesinden alan Fransa eski Cumhurbaşkanı Sarkozy de, Kraliçe II. Elizabeth'in yolunu izledi. 20 Mart'ta Fransa'da gözaltına alınan Sarkozy, bir karar vermek zorunda kaldı. Ya ailenin adamı olarak hapse girecekti ya da Pentagon'un gücü önünde eğilecek ve yeni rotasında özgür yaşayacaktı. Sarkozy ikinci şıkkı seçti. Çünkü hayatının sonuna kadar demir parmaklıkların ardında yaşamak kolay bir seçim değildi. Bunun üzerine Sarkozy, üç eski başbakan, Yahudi ve Hıristiyan cemaati temsilcileriyle yazarların da bulunduğu 300 kişi, beklenen adımı attı. Kur'an-ı Kerim'den bazı ayetlerin çıkarılması için yapılan bu hamle büyük bir planın devamıydı. Sarkozy, özgürlüğün bedeli olarak büyük bir adım attı. Buna mecburdu. Aksi mümkün değildi.
Bu bildiri Fransa'da beklenen etkiyi yapmadı. Ardından Paris'teki ünlü Opera meydanındaki bıçaklı saldırı, medyadan bazı isimlerin "Saldırgan Allahüekberdiye bağırdı" yazılarından sonra, bildiriye destek çığ gibi büyüdü. Bu operasyon, Fransız istihbaratının içindeki özel bir ekip tarafından gerçekleştirildi. Şimdi Fransa'da İslamofobi tekrar eski güçlü günlerini yakaladı. Rothschild ailesi, Fransa'da Sarkozy'yi kaybederken, İngiltere'de büyük bir hamle yaptı. BOŞ DURACAK DEĞİLLERDİ YA!
Dünyanın en güçlü ailesi olarak Rothschild bilinir. Bu büyük ölçüde doğrudur. Ancak ailenin güçlü olması için İngiltere'deki aristokrasinin de yanında olması gerekiyor. BU ŞARTTIR .
İşte AİLE bu yönde büyük bir adım attı...
Egerton ailesi, Russell ailesi, Guinness ailesi, Chantal ailesi, Portman ailesi, Rothermere ailesi, Walden ailesi, Straubenzee ailesi, Wellesley ailesi...
Bu önemli aileler İngiltere Kraliçesi II.
Elizabeth'le hareket ediyordu.
Onlar geçtiğimiz hafta seçimini yaptı ve hepsi Rothschild hanedanlığının yanında yer aldı.
Bu aristokrat aileler birbirleriyle akrabadır.
Mutlaka evlilik birliktelikleri olmuştur ve hepsi geçen hafta yaptıkları toplantı ile Rothschild hanedanlığıyla hareket etme kararı aldı.
Bu hem Pentagon hem de Kraliçe II.
Elizabeth için büyük sıkıntı.
Çünkü bu aileler hem İngiltere'de hem de Avrupa'da çok etkindir ve güçlüdür. HER YERDE AKRABALIKLARI VARDIR ! AİLELER OYUNU BAMBAŞKA YÖNE ÇEKTİ YANİ...
Bu ailelerin aldıkları kararlar Avrupa Birliği kararlarından daha hızlı uygulamaya geçer. Pentagon, Kraliçe II. Elizabeth'le pazarlık yaparken, bu ailelerin de daima Buckingham Palace ile yürüyeceklerine inanıyordu. Bu hata Pentagon'da birkaç kişinin üzerinin çizilmesine neden oldu.
Çünkü Avrupa'da güç hala aristokrasinin merkezinde yer alan ailelerle yürür.
Pentagon'un Avrupa'da birlikte yürüdüğü birçok işadamının da bu ailelerle yakın olduğu bilinen bir gerçek.
Şimdi aileler, tercihini Rothschild'den yana kullandıkları için işadamları da aynı yolda yürüyecekler. Daha doğrusu tartışılan bu!
Kraliçe II. Elizabeth'in aile kararı sonrası, Buckingham Palace'ta bir toplantı yaptığı, ardından Washington'da çok önemli biriyle 45 dakikalık telekonferansta konuştuğu SIR DEĞİL!
Şimdi hem Pentagon hem de Rothschild hanedanı, iki hamle yaptı.
Karşılıklı hamleler elbette etkili. Sonucu göreceğiz.
Terör saldırıları her ülkede huzuru bozmak için yapılır. Her terör saldırısının arkasındakiler de kısa sürede o ülkedeki yetkililer tarafından öğrenilir.
Şimdi Fransa, Macron üzerinden Fransız istihbaratındaki Pentagon'un adamlarına karşı bir operasyon yapacak mı?
Eğer yaparsa, iki tarafın ciddi şekilde karşı karşıya geldiğini ve bir ortak nokta bulunamayacağını görürüz.
Ancak son yaşanan saldırının ardından Fransız istihbaratında bir operasyon yapılmadı. Macron, saldırıdan sonra, "Fransa bir kez daha kan ilebedel ödedi. Bu kanlı saldırınınarkasındaki gücü biliyoruz. Ancaközgürlüğün düşmanlarına teslimolmayacağız. İstihbarat açığıolduğunu biliyoruz, Fransız polisiniolaya hemen müdahalesinden dolayıkutluyoruz. Atacağımız adımlarıgörecekler" dedi.
Macron, saldırının arkasında Fransız istihbaratının bir bölümünün olduğunu bildiğini deklare etti.
Fransız polisinin ise başarısını övdü.
Pentagon'un Fransa'da güçlü olduğunu Macron da öğrendi.
Fransa'da bugünlerde bir terör saldırısı daha yaşanırsa, işte o zaman Avrupa'nın her kentinde büyük terör olayları görürüz.
Özellikle Fransa ile ortak adımlar atan Almanya'da...
Fransa'daki terör saldırısının olduğu gece, Almanya'nın birçok noktasında güvenlik tedbirleri arttırıldı.
Bütün bunlar herkesin her şeyi bildiğini gösteriyordu!
Avrupa, ABD'den kopuyor.
Bu süreç ABD'nin uzaktan izleyeceği bir durum değil. O nedenle mutlaka ciddi hamleler göreceğiz.
Bunlar terör saldırısı da olabilir, çok daha büyük ses getirecek olaylar da.
Bilemem. Ama sessiz kalınmayacağını kestirebiliyorum. Karşılık da verilecektir.
Bu da NET! Afrika'da Fransa'nın etkin olduğu ülkelerin çoğunda terör saldırısı yaşandı. Fransa güçlü bir ülke. Yıkılmadı.
Bu gücün kaynağı da AFRİKA .
Kuvvetini oradan almakta...
Brundi, Güney Afrika, Somali, Nijerya, Libya son 1 haftada terör saldırılarıyla sarsıldı. Hepsi aslında tek merkezden yönetiliyordu. Bu saldırılar daha da artacak. MI5'in "DEAŞ Avrupa'da çokgüçlendi. Terör saldırıları artacak" açıklaması da çok ciddi irdelenmeli.
Çünkü MI 5 ve MI 6, DEAŞ 'ın saldırı yapabileceği ülkeleri çok iyi biliyor. İki istihbarat örgütü de DEAŞ 'ın arkasında AB D'nin olduğunu da bilir.
Türkiye de AVRU PA ile aynı çizgide gibi. Tercihini yapmış gibi. Devlet Bey de TATLI DİL FORUMUN DA yumuşamaya karşı gibi... Karşıdaki rakip artık belli ki ABD...
Ve yanında İngiltere...
Erdoğan'ın BB C'ye sert bir dille ders vermesi de bunun işareti...
Önemli bir NOT'la bitirelim bugün... ALMANYA geçtiğimiz gün şunları söyledi:
ABD ile geçmişteki ortaklık bitti, artık rakibiz. Washington'a karşı daha sertpolitika izleyeceğiz.
Bu kimsenin bilmediği sertlikte olacak.
Beyaz Saray'ın değil Berlin'in çıkarları için adımlar atacağız...
Dönün başa...
Sarkozy'nin başlattığı imza kampanyası ile Kur'an-ı Kerim'in hedef alınması, AB D'nin BÜYÜKELÇİLİĞİ'ni KUDÜS'e taşıması, DEAŞ'ın tekrar hortlaması ve GAZZE'de ölümlerin yaşanması... Hepsi aynı merkezden alınan kararlar. SAVAŞ BAŞLADI. DÜN RESMEN İLAN EDİLDİ...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.