ERGÜN DİLER

Savaşın adı

TÜRK ASKERİ AFRİN'e doğru adımlarını sıklaştırdıkça başka başka adreslerden yankılar gelmeye başladı. Türkiye, SURİYE'de yeşeren terörü haklı olarak tehlike görüyor ve gereğini yapacağını ilan ediyor. Sonra da yürüyüşünü buna göre ayarlıyor. Ancak SURİYE ile arasında binlerce kilometre olanlar rahatsız. Anlaşılmayan bu!
Bizim de pas geçtiğimiz konu sanırım bu PARANTEZ!
Açalım biraz…
Çok önceleri yazdım.
Adım adım gidelim.
Çünkü olaylar yakında çok farklı bir boyuta taşınacak! İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'ndan sonra YALTA'da ÜÇ BÜYÜK BİR ARAYA geldi… 4-11 Şubat 1945'te, SSCB'nin tatil yöresi Yalta'da, Livadia Sarayı'nda; ABD, SSCB, İngiltere aynı masayı paylaştı.
ABD'yi Başkanı Roosevelt, İngiltere'yi Başbakan Churchill, SSCB'yi de Sovyetler Birliği Genel Sekreteri Stalin temsil etti.
BURADA DÜNYADAKİ PAYLAŞIM YAPILDI. Okullarda okutulmayan buydu.
ELMA gibi ikiye bölünen dünya bu dengede yaşadı… Bize KOMÜNİZMLE mücadele düştü. Hiç gelmeyeceği halde…
Yıllar geçti… ABD BAŞKANI Kennedy oldu. KATOLİK Kennedy garip bir şekilde bu dengeye karşı çıktı. Bozması kolay değildi. Ama karşı çıkıyordu. Israrla hem de… Almanya'ya gitti. "BEN BİR BERLİNLİYİM" dedi. Bu ÜÇ BÜYÜK'e vurulmuş büyük darbeydi. Niyet ortadaydı.
İNGİLTERE, YALTA'da ABD'nin içlerine çekilmişti. Dengede olmasına rağmen öne çıkmayan bir güçtü… Kennedy DENGEYİ bozacaktı. Bütün işaretler artık netti. Ama izin verilemezdi. BÜYÜK SAVAŞTAN sonra kurulan denge bir insanın kaderine bırakılamazdı. Bırakılmadı. Ömrü yetmedi.
ABD'nin derin yapısı bunu engelledi.
BAŞKAN ÖLDÜRÜLDÜ! Film kötü bitti!
Yıllar akmaya devam etti. İKİ DÜNYA SAVAŞININ İÇİNDE OLAN 'CERMEN'lerin oyunları bitmedi bitemezdi.
Gerçekten de büyüktüler! Avrupa'nın içine sıkışıp kalamazlardı. Hedefleri vardı.
İki büyük savaşın içinde de vardılar!
Nedenleri belki kendileriydi! Ama iki savaş istediklerini getirmedi… Fakat fırsat kolluyorlardı. Vazgeçmiş değillerdi. Zaman aktı. ABD'ye TRUMP Başkan oldu. Merkel kalktı gitti. Trump yüzüne bile bakmadı.
Dünyanın önünde TRUMP, ALMANYA'yı aşağılıyordu. Merkel çaresiz bakışlarla durumu toparlamaya çalışıyordu… Yakasına yapışacak hali yoktu. Ancak bu tavrı gösteren Trump kendi ülkesinde güçlü değildi. PENTAGON onu ya yola getirecek ya da tasfiye edecekti… Çünkü SOVYETLER'in dağılmasından sonra YALTA'da kurulan denge bitmişti. Yenisine ihtiyaç vardı. ALMANYA başrol istiyordu…
Bizler bilmesek de PENTAGON Kennedy'nin isteği olan ALMANYA ittifakına "EVET" demişti. Bu çok ama çok önemli bir durumdu. Trump bunu istemediği için MERKEL'e sırtını dönüyordu. Kennedy gibi düşünmüyordu yani… Bir yanda İPEK YOLU geliyor DOĞU'da eller kenetleniyor öte yandan CERMEN AKLI gidip ABD ile yani içindeki İNGİLTERE'yi atmaya çalışan Washington ile masaya oturuyordu… Bakın son birkaç yıla! Hep ALMANYA ile itiş kakış içerisindeyiz. Eskiden olmayacak işler oluyor TÜRKİYE, ALMANYA'ya çalışan isimleri tutukluyordu. ABDliler'i de… Araya kim girerse girsin serbest de bırakılmıyordu. Almanya'ya çalıştığı ileri sürülen AJANLAR alınıyor Berlin'e yakın durmaya özen gösteren siyasetçiler tasfiye ediliyordu… Bir günde hem de…
Derken; İNGİLTERE içinde CERMEN aklının da olduğu BREXIT ile AVRUPA'dan çıktı… Aynı zaman dilimlerinde ABD de İNGİLTERE'yi içinden atmak için düğmeye basıyordu.
Sadece burada bunu gören çok kişi yoktu… ABD ile İNGİLTERE ayrılığı sancılı oluyordu. TERÖR bir ABD'de bir İNGİLTERE'de kendini gösteriyordu… İkisinin de canı yanıyordu. Yıllarca iç içe yürümüş iki dev yollarını ayırıyordu… Lord ISMAY ne demişti: "Rusya'yı dışarıda tutmak, Almanya'yı alaşağı edilmiş halde kontrol etmek, Amerika'yı da içeride tutmak için NATO kuruldu..." Bu söz çok şey anlatıyordu...
İki devin ilişkisi artık mahkemelikti.
2014'te GALLER'de NATO toplandı.
İngiltere orada NATO'nun sahibi olduğunu olacağını ABD'ye gösterdi.
Galler önemli bir figürdü çünkü! Mesaj alındı alınmasına ama aradan iki yıl geçti bu kez NATO VARŞOVA'da toplandı. İKİ KUTUPLU DÜNYANIN MİMARLARI İKİ KUTUBUN ASKERİ ORGANİZASYONLARI ÜZERİNDEN MESAJ veriyordu. DEMİR PERDE'nin ittifakı bildiğiniz gibi VARŞOVA PAKTI'ydı! ABD ile ALMANYA "Bütün askeri organizasyonların patronu biziz" cevabını veriyordu… Türkiye de bu hesaplaşmanın tam ortasındaki bir coğrafyayı tutuyordu…
İPEK YOLU da güvenlik de enerji koridorları da denizler de buradaydı… 3 KITANIN MERKEZ NOKTASI burasıydı. Kendi halimize bırakılmayacak kadar önemliydik! Ve bırakmamak için düğmeye bastılar… 15 Temmuz KALKIŞMASI'na giden yol NATO toplantılarında KENDİNİ GÖSTERMİŞTİ ZATEN… ALMANYA UZUN ZAMAN SONRA
HESABA DAHİL OLMUŞTU. Ve gereğini yapmak için hiç tereddüt etmiyordu. Fırsat kapıdaydı onlar için. Yapacakları en önemli hamle TÜRKİYE'yi kontrol eder hale gelmekti… İşte ABD-ALMANYA ittifakı NATO içinde DARBE için anlaştı. Ancak İngilizler de bunu ıskalamıyordu! Haberleri vardı.
Düğmeye bastılar ve hep birlikte 15 TEMMUZ'u yaşadık… Kan akıttılar can yaktılar. Ama DEVLETİ ele geçiremediler!
MİLLET sokaklara çıkarak OYUNU BOZDU. Elbette ERDOĞAN burada çok hayati bir hamle yapıyor hem kendi çıkıyor hem de milleti yanına çağırıyordu. OYUN BOZULUYORDU! Tarih yazılıyordu…
DARBE olmayınca işin içindeki çok kişi nereye kaçıyordu? Elbette ALMANYA'ya… Zaten ABD'ye akın vardı.
Giden gidiyordu! ALMANYA kendine sığınan TÜRK ASKERLERİNE hemen sahip çıkıyordu. Sivillere de… Tereddütsüz!
Bu ABD-ALMANYA ortaklığının en güzel işaretiydi! 15 Temmuz'dan sonra da ALMANYA gerginliği sürdü! TÜRK DEVLETİ içerideki adamlarını kısıtlıyor ve oyun kuramaz hale getiriyordu. Haliyle bu büyük sıkıntı veriyordu. Ama ANKARA dönmüyordu. Almanya ile doğrudan kavga ederken ABD ile YPG ve FETO üzerinden çatışıyorduk. Güney sınırımız ABD'nin kullandığı terör grupları ile kaplıydı! Para da silah da asker de destek de yağıyordu.
15 TEMMUZ DEVAM EDİYORDU! ANLAMIYORDUK! DEVAM DA EDECEKLERDİ ISKALIYORDUK!
Bunu bilen TÜRK DEVLETİ, AFRİN'e girdi… Karşımızda YPG yoktu! ABD ile ALMANYA vardı… AVRUPA da arkadaki sıradaydı! Durum kısaca buydu!
DERİN AMERİKA ile DERİN ALMANYA elleri kenetlenmiş halde üzerimize yürüyordu. SUUDLAR, İsrail, BAE, Mısır zaten yanlarındaydı. Bizi de aldıkları an işlem tamamdı! YENİ DÜNYA DÜZENİ, ABD-CERMEN ittifakı olarak kurulacaktı… İPEK YOLU da onlara hizmet edecekti. ÖNEMLİ HAMLENİN YİNE TÜRKİYE üzerine yapılması gerekiyordu. Bu dün de böyleydi bugün de böyle… Medyadan siyasete oradan iş dünyasına ve orduya kadar uzanan bir eksenden söz ediyorduk! Karşıdaki ittifakın etkili olduğu yerler ESKİ TÜRKİYE'de sanılandan çoktu! Şimdi zayıflasa da yine var! YPG'ye, güney sınırımıza böyle bakmakta büyük fayda bulunmakta. YPG üzerinden YENİ DÜZEN için savaşıyoruz.
Geleceğimiz için MEHMETÇİK sınırın öteki tarafında…
Karşıdakiler de belli. SIR yok…
Büyükada'da alınan Almanlar, Rıza Sarraf Davası, YPG'ye verilen silah ve mühimmat, Suudi Arabistan'daki saray darbesi, Mısır'daki SİSİ vakası, GEZİ olayları, 17-25 Aralık, 15 Temmuz daha sayamayacağımız pek çok şey hepsi bu mücadelenin cepheleriydi…
Bütün bu operasyonların içinde bilerek isteyerek yer alanların bir kısmı kaçtı. Gittiği yerde kucak açıldı. Zorluk çıkarılmadı.
100 yıl sürecek bir PAYLAŞIMDA bizim küçük çocuk olarak köşede ayakta beklememiz istendi. Türkiye buna itiraz etti.
Kendi oyununu kurdu ve adımını attı… Bu beklenmeyen bir şeydi… Düne kadar söz dinleyen bir ülkeydik ne de olsa. Şimdi işler değişti. Kaçtıkları yere kadar kovalayan bir TÜRKİYE var… OPERASYONLARLA ele geçirilemeyen manşetlerle dizayn edilemeyen bir DEVLET-MİLLET var artık… Sıkıntı bu! Yakında belli ki yeni oyunlar yeni kurgular göreceğiz… AFRİN'e yaklaştıkça AVRUPA'nın sesi daha fazla çıkacak. ALMANYA tesiriyle tabii… Hem ABD'den hem AB'den saldıracaklar… Farkında olunması gereken bu… Önceden PARTİLERİ içeriden darbelerle ele geçiriyorlardı. Anlamıyorduk bile. Medya yazmaz yazamazdı… AK PARTİ'de bu da tutmadı. Hiçbir saldırı hedefi bulmadı. Moral bozuklukları bu nedenle umduğumuzdan fazla. Bu demek değil ki vazgeçtiler!
HAYIR! Sadece neden savaşıyoruz neden sınırlarımızı koruyoruz bilelim… OYUN içte de dışta da devam edecek…
McMaster'ın ziyaretinden sonra önümüzü daha rahat göreceğiz… Son kartlar masaya gelecek. Sonra herkes kendi yoluna…
Çok şey değişecek…
Sıkıntılı olsa da değişecek…
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.