PKK, YPG ya da DEAŞ konu olunca genelde dışarı baktığımı biliyorsunuz.
Doğrusu da budur! Ancak bu içeride siyasiekonomik uzantılarının olmadığı anlamına gelmez. Büyük devletler büyük projelere soyunduğu zaman kesinlikle ilgili ülkeden kendileri gibi düşünen, kendileriyle aynı yolda yürümek isteyen isimler bulur! Bunun çok örneği vardır. Konu Türkiye olunca burada açılan parantezi doldurmak için ansiklopedi yazarsınız! Ben dün de bugün de içerideki dengelere girmedim.
Girmeyi de pek düşünmüyorum. 4-5 adım sonrası düşünülerek yapılan hamleler var!
Bunları da görüyorum.
Bütün bunlara rağmen DIŞARIDA"Bizi ilgilendiren nevar?" diye bakıyorum.
Biliyorsunuz bunları sizlerle de paylaşıyorum.
Baktığım, takip ettiğim isimler var! ÖZEL'dir bunlar. Etrafımızda ne olup bitiğini bilirler. Bazıları ABDDEVLETİYLE iç içedir! Yazarlar, sızdırırlar... Belki birileri duyar, görür diye... Bilemem! Ancak ben oyunun nasıl kurulduğunu ve amacın ne olduğunu merak ederim! Bu gözle tarama yaparım!
YPG gibi PKK gibi DEAŞ gibi EL KAİDE gibi kuruluşunda BÜYÜK GÜÇLERİBARINDIRAN TERÖR YAPILARINI İZLEMEK ZORUNDASINIZDIR!
Neyse...
Gelin yine dışarılara gidelim...
Kabul etsek de etmesek de Amerika Birleşik Devletleri ORTADOĞU'yu dizayn ediyor! Şimdi kullandığı en büyük araç DEAŞ! Biraz geri gidin!
Suriye'deki iç karışıklıklardan sonra ABD'nin DEAŞ üzerinden bölgeye nasıl girdiğini görürsünüz!
Burada işimiz zordu!
DEAŞ'ın ABD tarafından kurulduğunu anlatmak bile bizi yordu!
Çünkü anlamamak için ısrar edenler vardı. Düşmanlık da yapmıyorduk!
Sadece "65-70 ülkeden MİLİTANGELİYORSA O ÖRGÜT ancakve ancak süper bir gücün işidir"diyorduk! Tespitti yani! DEAŞ'ınkuruluşunda yer alan ve verilen görevlerieksiksiz yapan TEMEL KADROTAMAMEN Amerikan Özel Kuvvetleri'nebağlı askerlerden oluşuyordu...
Washington, bölgede etkin olmak için Suriye'de öncü olmalıydı. DEAŞ'ı ilk günden itibaren terör örgütü ilan eden ABD'nin, karşısına da bir güç koyması gerekiyordu.
O da hazırdı, YPG... TEZ-ANTİTEZ yani! DEAŞ, Suriye'de 148 noktayı işgal etti. 141'ini YPG'ye devretti. DEAŞ'ın YPG'ye alan açmak için kullanıldığı, bakmayı bilen her göz tarafından görülüyordu!
141 noktadaki Türkmenler ve Araplar, bir daha geri dönemedi.
Suriye'de DEAŞ'ın ortaya çıktığı ilk günlerde YPG'nin etkin olduğu toprak yüzde 5'ti.
Bakın rahatlıkla görürsünüz! Peki durum bugün nasıl?
Garip ama Suriye'nin yaklaşık yüzde 20'si YPG kontrolünde.
Washington bu planı neden yaptı?
DEAŞ ile YPG ile nereye ulaşmak istiyorlardı?
Suriye içsavaşı başladığı anda Türkiye ile ABD'nin ilişkileri kopmuştu.
Sadece gerilim bu kadar yüksek değildi. Ancak iki taraf da işlerin yolunda gitmediğini biliyordu.
Washington TÜRKİYE'deki gücünü geri almak istiyordu. Mesele buydu!
Ancak PKK saldırılarıyla bunu gerçekleştirmek mümkün değildi. Bunun olamayacağını gördüler! Koca Türkiye PKK'ya kaybedecek değildi...
Pentagon, buradaki adamlarıyla bir deneme daha yaptı.
Suriye içsavaşının başladığı 2011 yılından itibaren 35 büyük terör saldırısı gerçekleştirdi.
Her saldırının merkezinde ABD'ye çalışan Türkler vardı.
Açıklanmıyor belki ama Kandil'e gönderilen koordinatlarla PKK saldırı gerçekleştiriyordu.
İncirlik de bu konuda önemli bir merkezdi. Çok detaya girmek istemiyorum ama YAŞANAN BÜYÜKOPERASYONLARDA bu işbirliği vardı! ULUDERE saldırısından sonra iç karışıklık istendi!
Gerilim yetersizdi!
Beklenen olmayınca 52 büyük saldırı daha gerçekleşti.
ABD'deki askerler TERÖRSALDIRILARI ile mutlaka kesin sonuçalacaklarını düşünüyorlardı!
Çünkü Türkiye'den giden raporların hepsinde bu görüş ağırlıktaydı... İŞTE RAPORLAR SONUÇLARLA UYUMLU OLMAYINCA PENTAGON YPG'Yİ BÜYÜTMEYE KARAR VERDİ!
Peki buradakilerle işbirliği sonlandı mı?
Elbette hayır!
Buradaki bazı isimler YPG'nin üst düzey isimleri ile 2013 yılında İncirlik'te bir araya geldi. Çok özel toplantılar yapıldı.
Özellikle Türkiye'deki PKK'lılar bu toplantıdan sonra YPG'ye katıldı. Peki YPG büyürken en büyük destek nereden geldi? Elbette ABD üslerinden!
YPG kuruluşundan itibaren ABD'nin en iyi komutanları tarafından eğitildi.
Şimdi oyuna başlamak için hazır olduklarını düşünmekteler...
1980 yılında Pentagon'da yapılan özel bir toplantıda konu Türkiye'ydi.
Askeri darbenin üzerinden birkaç gün geçmişti. O günkü toplantıda, Türkiye'nin bölgede mutlaka bir düşman ile karşı karşıya getirilmesi kararlaştırıldı. Türkiye'nin güçlü bir düşmanla karşı karşıya gelmemesi halinde, çok kısa sürede bölgesel güç olacağı biliniyordu. Genelkurmay Başkanı Org.
David C. Jones, darbeden sonra Türkiye raporunu hazırlayan kişiydi.
Bir terör örgütünün (PKK oldu) yakın tarihte kurulması gerektiğini de belirten ilk isimdi.
37 yıl önce Org. David C. Jones, Türkiye için önemli kararlar alırken, ABD Genelkurmay Başkanı Dunford veya önceki Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey de benzer kararlar alıyordu.
ABD'nin YPG ile Türkiye'nin güçlü bir düşmanı olmasını istiyordu.
ABD, PKK'ya büyük destek verirken onları hep terör örgütü ilan etmişti.
Ancak YPG'ye görülmeyen bir destek verdiği halde "TERÖR ÖRGÜTÜ" demiyordu...
Kürtler hem Türkiye'nin hem bölgenin iç dinamiklerini etkileyecek en önemli unsurlardan... Bu nedenledir ki Fransa da Almanya da ABD de KÜRTLER'i kullanmak için her yolu deniyor!
Kuzey Irak'ta referandum sürecine kadar en etkin isim olan Mesut Barzani Ruslar'la yakın ilişki içindeydi.
ABD ve Fransa ile karşı karşıyla gelmeyen ve büyük anlaşmalar yapan da Barzani'ydi.
Mesut Barzani, Türkiye ile de birlikte yürüdü. Bugün gelinen nokta ise tamamen ABD'nin istediği yerdi.
Çünkü ABD, YPG planını hayata geçirmek için Türkiye ile Barzani'nin arasının açılması gerektiğini düşünüyordu.
Referandum oyununa bir de bu gözle bakmak gerekiyor.
YPG'nin bölgede güçlü olması için Esad rejiminin diz çökmesi gerekiyordu. Esad diz çöktü.
Barzani Türkiye'den uzaklaştı. YPG büyüdü, serpildi...
Bunların tümü tesadüf eseri olmadı.
Hepsi bir plan dahilinde, büyük plana doğru evrilen adımlardı.
Türkiye ile Rusya'yı savaşın eşiğine getiren jet krizi de büyük planın önemli parçalarından biriydi.
1 yıllık süreç çok yakın iki ülkeyi düşman haline getirdi.
Şimdi ilişkiler yine sıcak!
Ama eskisi gibi mi bilemem! ABD bölgedeki çıkarları için DEAŞ ve YPG gibi iki büyük örgüt kurdu ve besledi, büyüttü.
Kullanacakları için tabii...
PKK ile yapamadıklarını YPG ile yapmaları mümkün mü? ASLA ve KAT'a!
Her ne kadar ORDUNUN içini yıllardır karıştırmaya çalışsalar da zayıflatmak için ellerinden geleni yapsalar da işler onların istediği gibi gitmez! Gitmeyecek de...
Ne kadar destek verirlerse versinler alacakları hiçbir sonuç yok. Aksine bölgeden silinip giderler! Bizim tarihimize iyi bakmalarındabüyük fayda var!
Nerelerden gelmişiz, ne badireler atlatmışız...
Sıkıntı olsa da çekilir ve yola devam edilir. Kazanan hep biz oluruz...
Bir devri bitirip yenisini başlatan bir milletten söz ediyorum... ÇAĞ değiştiren bir devletten söz ediyorum!
Kapımıza dayananların bir değil bin kez düşünmesi gerekir. Yoksa kendileri bilir...
NOT: ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Neçirvan Barzani ile görüştü.
Barzani, referandum sonrası kendilerine verilen destek için teşekkür etti.
Tillerson- Neçirvan Barzani görüşmenin yapıldığı saatlerde, Pentagon'dan bir ekip de Kuzey Irak'ta Mesud Barzani ile bir araya geldi. 6 saatlik toplantıda acaba ne konuşuldu? Öğreniriz yakında!
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.