Tiyatro
Hapse atıldı. Mahkeme günü geldi.
Konuşmaya başladı. Bir takım şeylerden söz etti. Duruşmalara ara verildi. Yeni yılın ilk günlerinde hakim sahneye çıktı. Jüri kararını verdi. HALKBANK GENEL MÜDÜR YARDIMCISI HAKAN ATİLLA SUÇLU bulundu...
Hatırlayanlar olacaktır. Dava görülmeye başlamadan önce Rıza Sarraf'ın Manhattan'da lüks bir evde misafir edildiğini yazdım. Herkes "RIZA NE DİYECEK?" diye beklerken evde olduğunu, lüks içinde yaşadığını paylaşmak önemliydi. Bu davanın nasıl bir frekans içinde gideceğini de gösteriyordu. Zaten Rıza Sarraf geldi, sorulara cevap verdi. Görevini tamamladı ve kenara çekildi. Bundan sonra nasıl yaşayacağını da daha sonra aktarırız... Rıza Sarraf kenara çekilince herkesin gözü bu kez HAKAN ATİLLA'nın üzerindeydi.
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı daha önce birkaç kez gittiği ABD'de tutuklanıyordu.
HALKBANK da kendi yöneticilerinin tutuklanmasına kayıtsız kalacak değildi. Hukuki destek için her türlü kapıyı aralamaya çalıştılar. Sonra ATİLLA duruşmada sorulara ve suçlamalara cevap verdi. Onlarca gazeteci duruşmayı izledi. Kimi salonun içinden, kimi dışından.
Kimi gazete-televizyonlara bağlanıp salonda ne olup bittiğini aktardı, kimi de köşesinde yazdı. Herkes davanın garip bir şekilde ilerlediği konusunda hemfikirdi. Hatta sosyal medya üzerinden canlı yayın yapan NO NAME gazeteciler bile... Gerçekten hem hakimin hem savcıların davranışlarında tutarlılık yoktu. Ama ilerliyordu.
Türkiye de haklı olarak bunun hukuki değil siyasi bir davaya dönüştüğünü haykırıyordu...
Bu iklimde garipliklerle dolu dava ilerledi ve bir sonuca varıldı.
Rıza Sarraf'ın konuştuğu davada suçlu bulunan isim HAKAN ATİLLA oldu! 95 yılla yargılanan ATİLLA "ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını delmek", "ABD'yi aldatma suçuna iştirak", "ABD bankalarını dolandırmak" ve "ABD bankalarını dolandırmaya iştirak" suçlarından mahkum oldu. KARA PARA AKLAMAK ile ilgisinin olmadığı hükmüne varıldı. Hakan Atilla'nın avukatları Victor Rocco ve Cathy Flemming karardan sonra "ÇOK ÜZÜCÜ" açıklaması yaptı... Bütün bunları niye yazdım!
Bilinmeyen bir şey yok içinde.
Ama bilmediğimiz başka şeyler vardı! Orada duruşmayı izleyen çok sayıda gazetecinin de bizlerin de kolay kolay öğrenemeyeceğimiz temaslar oluyordu!
Rıza Sarraf için duruşmadan önce "MANHATTAN'da lüks bir yerde oturuyor" diye yazdıysam şimdi de HAKAN ATİLLA için garip şeyler kulağıma çalınıyordu... Çok ama çok detay var! Ve bilinmesi gereken, hepsinin doğru olduğu. Çok fazla detaya girecek değilim. Çok fazla dosyalara dalacak da değilim. Ama bilmeliyiz ki HAKAN ATİLLA ABD DEVLETİYLE BİR NOKTADA ANLAŞMIŞ DURUMDA.
Çok şey anlatmış.
Yaşadıklarını birer birer aktarmış. Ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış bilemem! Ama Rıza Sarraf'ın mahkemedeki performansından çok daha iyi olduğunu öğrendim... Şaşırmadım dersem yalan olur! JÜRİ'nin bile bazı konularda bu yollarla ikna edilmiş olacağı söylendi!
Hakan Atilla'yı ya da bir başkasını suçlamak için asla ve kat'a bir şey yazmam.
Bu haddim de değil görevim de... Sadece olup biteni öğrenmek ve aktarmak için uğraş veriyorum.
Bu da işimizin gereği... Bana gelen bilgilere göre HAKAN ATİLA ABD DEVLETİYLE EL SIKIŞMIŞ DURUMDA.
Duruşmayı izleyenlerin göremeyeceği duyamayacağı yerde ortak bir karara varılmış... Hakan Atilla da sorulmayan sorulara cevap vermiş! ABD'nin asıl hamleyi bu iddialara, bu itiraflara (!) dayanarak yapacağı söylenmekte...
Sarraf'ın ya da Atilla'nın ne söylediğinin bir önemi var mı?
Bilemem! Var ya da yok! Ama olay bu! Sanırım Manhattan'da ikinci lüks ev Atilla için hazır bekliyor!
Belki de orada şu an! Belki de hiç hapishaneye gitmediler!
Gerçek olan şu ki bizlere orada bir tiyatro izlettirdiler!
Bendeki bilgilere göre mahkemedeki herkes hakiminden savcısına, avukatından sanığına kadar herkes muazzam bir tiyatroda görev almış! Herkesin rolü belirlenmiş ve o senaryoya eksiksiz uyulmuş! Sonuçlarını görünce tekrar değerlendiririz elbette... Ay sonundan itibaren işaretler fazlasıyla gelecek. Oradaki hazırlıklar son sürat sürmekte!
Devam...
Geçtiğimiz haftalarda CIA'nın bir planından söz etmiştim. Pek çok plan yapsalar da bunu basit ve anlamlı bulmuştum...
Sizlerle de paylaşmıştım!
15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı, Türkiye bugün Pentagon'un en önemli müttefiği (!) olacaktı. CIA da Türk istihbaratı ile ortak operasyonlara imza atacaktı. Tabii onların istediği şekilde. Darbe başarılı olmadı, düşünülen müttefiklik de ortaklık da gerçekleşmedi. Pentagon için durum böyleydi.
Sonucunda Ankara düğmeye bastı. Darbenin arkasındaki güç olan FETÖ'ye karşı temizlik harekatına girişildi. Çarkların dönmesi sağlandı. FETÖ büyük yara aldı.
Ama Ankara'nın yürüyüş biçiminden en çok zarar gören CIA 'ydı! CIA'nın Orta Asya'dan gelen gizli paralarıydı. Oradan gelen paralarla kurulan 'hareket' şirketlerine el konuldu.
CIA 'nın ORTA ASYA'dan getirdiği ve bu şirketlere akıttığı para FETO'ya ait değildi... Yüzde 100, CIA 'nın operasyon biriminin kasasından çıkan rakamlardı.
CIA 'nın hedefinde 53 milyar 700 milyon dolar var!
ABD'nin kimilerine göre 6, kimilerine göre 9 Türk bankasına keseceği cezalar, ardından bazı Türk şirketlerini de dava içine çekerek çıkaracağı faturalarla tutar 53 milyar 700 milyon doları bulacak. Bu rakam çok ama çok büyük. Bu cezalar gelirse her ülke gibi Türkiye de etkilenecektir.
Ama CIA , FETÖ şirketlerine el konularak ANKARA'ya geçen yaklaşık 53 milyar 700 milyon doları istiyor! Darbeye kalkmış bir örgütün para kaynakları haliyle canlı bırakılamazdı. CIA , RIZA SARRAF'ı bu nedenle TANIK yaptı! Ve başka sürpriz isimleri de...
Amaçları darbe ile ele geçiremedikleri Türkiye'den PARAYI ALMAK!
Dava bu! Gelişmeler de muhtemelen bu yönde olacak!
Türkiye de bu cezaya karşı, Amerikan şirketlerini ve bankalarını darbe ile ilişkilendirebilir! Mümkün! Wells Fargo, Bank of New York Mellon, PNC Bank, Ally Financial ve M&T Bank, Türkiye'nin karşı operasyon için listesine aldığı bankalar...
RIZA SARRAF DAVASINI VE AMACINI BU CÜMLELERLE ANLATMIŞTIM...
Operasyonun içinde adı açıklanmayan ve bizlerin bilmediğimiz başka isimler de bulunuyor. Hakan Atilla da bunlardan biri gibi... CIA büyüttüğü organizasyonu da parasını da kaybetti. Uzun zamandır hiçbir yerde böyle yenilgi almadılar.
Bu nedenle RIZA SARRAF ve HAKAN ATİLLA DAVASIYLA gelmek için var güçleriyle çalışıyorlar... Bir yandan New York'taki dava bir yandan YPG ile kritik hazırlıklar bir yandan da sosyal medyadan gençleri örgütlemek... HİÇ BOŞ DURMUYORLAR...
Bu arada Gina Haspel ile Michael D'Andrea da harıl harıl ekibiyle çalışmakta...
Katar da hedeflerinde! CIA eski direktörü David Petraeus son toplantıda "DOHA, ABD'nin olmalı" dedi.
ÖNEMLİ... İzlenmeli!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.