Geçtiğimiz gün Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Boris Johnson'ın olaylardan önce İran'a gittiğini yazdım. Amacın İran asıllı İngiliz gazeteci Nazanin Zaghari-Ratcliffe'i kurtarmak olduğu açıklandı. Hatta 400 milyon sterlin verileceği basına sızdırıldı. Oysa amaç AYAKLANMAYI TAHRAN'a iletmek ve "DİKKATLİ OLUN!" uyarısı yapmaktı... Öyle de oldu.
Uyarı yapıldı ama sokakların karışması engellenemedi!
Bu madalyonun bir tarafı! Bir de diğer yönü vardı! Hiç yazılmayan tarafı... İRAN'daki olaylarla doğrudan ilgili olan ama ıskalanan yönü... Gelin bugün işin o tarafına seyahat edelim...
Amerika Birleşik Devletleri'nin İran'daki operasyonları Namazi ailesi üzerinden gidiyor. İran'ın en zengin ailelerinden, belki de en varlıklısı olan Namaziler'dir! AİLENİN en etkin isimleri 81 yaşındaki Baguer Namazi ve oğlu Siamak Namazi, 6 ay aralıklarla İran'da tutuklandı. Tahran yönetimi bu tutukluluk süresi boyunca geri adım atmadı. İstenilen her talebi geri çevirdi! Bunun bir nedeni vardı!
İran istihbaratının raporlarında NAMAZİ ailesinin, İran'da devrim yapabilecek güçte olduğu notu düşülüyordu! Ve bu bilgi TAHRANYÖNETİMİ NE VERİLİYORDU!
İran'da birçok aile NAMAZİailesinin sözünden hiç çıkmadı.
Çıkmayacaklardı da... AİLE Caferi kimliği ile dolaşsa da gerçeğin böyle olmadığı artık biliniyor. Pek çok kişi FARKLI, ULUSLARARASIBAĞLANTILARININ FARKINDA!
Siamak Namazi'nin yönettiği paranın 29 milyar dolar olduğu biliniyor. Gerçekte ise çok daha fazla. Bu resmi rakamlardaki!
Amerikan medyasında başta CNN olmak üzere FOX, New York Times gibi yayın organlarına yüklü miktarlarda reklam veren Siamak Namazi, 2015 yılında Yahudi lobi kuruluşlarıyla yaptığı toplantıda, İran'da rejimin 2020 yılından önce değişeceğini söyledi. Bu çok ama çok önemli bir adımdı...
Eğer Siamak Namazi isteseydi, Amerikan ambargosu İran'da asla ve kat'a etkili olamazdı. ABD'nin yaptırımları NAMAZİ ailesinin fonksiyonları sayesinde başarılı oldu. Siamak Namazi, hala İran enerji kaynaklarının yönetiminde etkilidir.
Tahran yönetimi bunu bilmektedir. Aileyi tutuklayıp içeri atsalar da bu denklemi değiştirmekte sıkıntı yaşamaktalar!
İran'daki ayaklanmada, gençlerin sokağa çıkması için dağıtılan biner dolarlık zarflar NAMAZİ AİLESİ ve İran'daki destekçileri tarafından organize edildi. 50 milyon dolarla 50 bin üniversite öğrencisi sokağa çıktı. Bu ayaklanmanın başarılı olup olmadığını görmek için henüz zaman çok erken. Sadece 50 milyon dolarla İran'da büyük bir ses getiren ayaklanma sergilendi. Çok ucuza büyük sarsıntı!
Sonucu görmek için biraz beklemek şart...
Tabii bu ailenin sadece enerji işlerinde güçlü olduğunu düşünmek de yanıltıcı olur. Tahran yönetimindeki görünmeyen gücü, her bakanlıktaki gizli adamları ile İran'da alınan kararlarda etkili oluyor.
Hala öyle... Ruhani'nin danışmanlarından birçoğu Namazi ailesinin yetiştirdiği kişilerdir. Bazıları bilinir, bazıları bilinmez... Birleşik Arap Emirlikleri'nde faaliyet gösteren Crescent Petroleum şirketinin sahibi de Namazi ailesidir. Birleşik Arap Emirlikleri'nin son dönemde Washington'a yakınlaşması, İsrail'le ortak adımlar atması ve özellikle Katar'a uygulanan ablukada başrole soyunmasında hep Namazi ailesinin gücü etkili olmuştur.
Abu Dabi Emiri ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin şimdiki Devlet Başkanı Halife bin Zayid el-Nehyan, Siamak Namazi karşısında ayağa kalkar.
Eğer Siamak Namazi, Birleşik Arap Emirlikleri'ne geldiyse Washington'ın bir talebi vardır. İran'da tutuklandıktan sonra Zayid el-Nehyan, Siamak Namazi'nin hapisten kaçırılması için 10'a yakın operasyona imza attı. Çuvalla para harcadı. Ancak hepsi İran istihbaratı tarafından engellendi.
Namazi ailesinin etkin olduğu ülkelerin Ortadoğu'da olması nedeniyle ABD için çok önem arzediyorlar. Namazi ailesi, Lübnan, Dubai, Türkiye, Kuveyt, İsrail, Suriye, Kuzey Irak'ta çok etkindir.
Lübnan'da Hariri ailesinin geride kalan üyeleriyle ortaklığı vardır. Kuveyt'te iki petrol rafinerisi Namazi ailesinindir.
Yani ABD'nin bölgedeki en güvendiği yapı ve ortağı BU AİLEDİR!
Türkiye'deki iki finans şirketinde gizli ortaklığı vardır. Barzani'nin İran rejimine karşı olduğu için önünü açtığı ailelerin ilki Namazi'dir. Ailenin nüfus olarak çok güçlü olması, Ortadoğu'da etkinliğini daha da arttırdı. Bir de Washington'ın desteğini güçlü şekilde alan Namaziler, iki önemli üyesinin Tahran'da tutuklanma ihtimalini hiç düşünmüyordu.
Ancak İran istihbaratının baskısı sonucu tutuklanan Baguer Namazi ve oğlu Siamak Namazi, Trump döneminde İran'ın hedef seçilmesinin de ilk nedenidir. Çünkü Namazi ailesi İran'da esirse, ABD de Tahran'da esirdir. Eğer Washington İran'da rejimi değiştirmek istiyorsa, Namazi ailesini kurtarmak zorunda. ÇIKAN OLAYLARA BÖYLEBAKMAKTA BÜYÜK FAYDA VAR!
Devam...
Michael D'Andrea'nın başrol oynadığı ayaklanmalar Tahran'daki Evin Hapishanesi'ni karıştıracak şekilde planlandı. Ancak İran istihbaratı, 29 Aralık'ta başlayan ayaklanmanın ardından ilk olarak Evin Hapishanesi'ne özel bir kuvvet gönderdi. Eğer bu adım atılmasaydı, bugün Baguer Namazi ve oğlu Siamak Namazi özgürlüğüne kavuşacaktı. Karışıklık cezaevine sıçrayacak ve ABD'nin iki önemli ismi kurtarılacaktı! Olmadı! Şimdilik tabii!
Eğer onlar özgür kalsaydı, İran için sıkıntılar daha da büyüyecekti. Çünkü baba ve oğul Namazi'nin açıklamaları, uluslararası toplumu harekete geçirip İran'a müdahalenin önünü açacaktı. Şimdi İran için sıkıntılı günler bitti gibi görünse de gerçek böyle değil.
Namazi ailesinin özgür bırakılması için yeni adımlar atılacak. Bu adımlar ayaklanmadan daha sert olacak. Terör saldırıları için İran artık çok önemli bir merkez. İran'ın sınır hatları artık çok daha tehlikeli. Dünyada bazı aileler vardır. Örneğin Rothschild, örneğin Rockefeller... Onlarla ilgili çok bilgi yoktur. AİLELER ne kadar bilgi sızdırırsa o kadar bilinir! Namazi ailesi de aynı onlar gibi gizemlidir. Bilgiler Rothschild ve Rockefeller ailesinden daha çoktur. Pekçok şey bulma şansınız vardır! Ama bir kural vardır: ONLARINİSTEME DİĞİ HİÇ BİR ŞEYİ ÖĞRENME ŞANSINIZ YOKTUR!
Aile'nin 50 milyon dolarla ve CIA'nın desteğiyle İRAN'ı salladığı bir gerçek! Maliyeti düşük getirisi büyük bir türbülanstı bu! Bunu da CIA'nın KARANLIKLAR PRENSİ lakabını taşıyan ajanı Michael D'Andrea'ya yaptırdılar. Onun ekibi işin başındaydı.
Bana gelen bilgilere göre ekip hala işin başında! Biten geçen bir şey yok yani. Bir de bir kaynağım Michael D'Andrea'nın hiçbir fotoğrafının olmadığını aktardı.
Medyada çıkan 1 ya da 2 kare fotoğrafın asla ve kat'a ona ait olmadığını, olamayacağını söyledi... PEKİ ABD, TUTUKLU BULUNAN VE ÇOK GÜVENDİĞİ İSİMLERLE İLGİLİ BAŞKA HANGİ ÜLKELERDE OPERASYON PLANLAMAKTA? KARIŞIKLIK DÜŞÜNMEKTE ?
Bunu da yarın detaylı bir şekilde anlatırız! Çünkü konunun bizimle de bir şekilde ilgisi var!
NOT 1: Önceki gün AIPAC ile J Street arasındaki ilişkiyi ve rekabeti yazdım. Dün de medyaya yansıyan bir açıklama oldu... Konuşan ROTHSCHILD ailesinin önemli ismi Sir Evelyn Robert Adrian de Rothschild'ti... "AIPAC, güçlü ve etkin bir lobi. Ancak son dönemde antisemitizmi güçlendiren adımları oldu. Bu durum, Yahudiler'i zor durumda bıraktığı gibi diyalogları da kapatıyor. Doğru buluşmalar organize eden AIPAC artık yok..." Mesajı doğrudan vermiş yani! Paylaşayım istedim... Bir NOT daha... Nazanin Zaghari-Ratcliffe ve NAMAZİ ailesinin üyeleri aynı hapishanede belki de aynı koğuşta kalmaktalar...
NOT 2: AYAKLANMANIN BAŞLADIĞI gün NAMAZİLER içerideydi. Ayaklanma sürdüğüne göre hala içerideler demek. İran'ın ne yaşayacağı ya da ne yaşamayacağı aile ile yakından ilgili... İzliyoruz...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.