KALDIĞIMIZ yerden devam edelim.
Her taraf karışık. Daha basit ifadelerle daha basit operasyonları işaret ederek ilerleyelim. Pek çok gelişme, üst üste gelmekte. Birini anlamadan zorunlu olarak bir diğerine yönelmek durumundayız...
Dün burada Charlie Rose'a değindik...
Aynı noktadan ilerleyelim...
Karakter suikastıyla kenara itilen Charlie Rose'u, New York'ta Peninsula Otel'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'la röportaj yaptığı sırada tanıdım.
Ekibini de gördüm!
Özellikle asistanı bütün dünyada ÇOK GÜZELOLARAK KABUL EDİLEBİLECEK bir hanımdı... Rose'un yaptığı işler ortadaydı.
Amerikan'nın en güvenilir ismiydi. Ama bir anda TACİZCİ oluverdi! Belli ki AIPAC'in artık güvenmediği biriydi.
Çok özel bir yöntemle kariyeri bir anda sıfırlandı. Karakter suikastı tutmuştu!
Olaydan sonra kendisini ilk arayan isim THOMAS ALEXANDER'dı!
Pentagon'un aracılığıyla arıyordu. Rose da biliyordu bunu. Alexander, yayıncılık anlayışına aynı şekilde devam etmesinin, Büyük Amerika için çok önemli olduğunu söyledi. Ancak Rose, bu teklifi kabul etmesi halinde yine taraf olacağını söyledi ve olumsuz cevap verdi. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak istemiyordu! AIPAC, Rose'un bir daha ekranlara çıkmaması için üniversiteli gençleri de örgütledi. AIPAC'in destek verdiği üniversitelerde öğrenciler Rose'a karşı ayaklandı! Fahri doktora ödülü aldığı her üniversitede tepki toplantıları başlattı.
Bazıları Rose'a verilen unvanlarını geri aldı. Güç gösterisi sürüyordu anlayacağınız! AIPAC tarafından işine son verilen önemli medya temsilcilerinden ilki Rose değil. Bu suikastı yaşayan son isim de elbette Rose olmayacak. AIPAC bir güç gösterisi daha yaptı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne sunulan ve ABD Başkanı Donald Trump'a Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımaktan vazgeçme çağrısı, AIPAC'in baskısıyla reddedildi.
ABD, bu tasarıya şiddetle ret kararını açıkladı. Peki ABD'nin vetosu, nerede kutlandı? Elbette AIPAC'te...
Şimdi AIPAC, Avrupa, Afrika ve özellikle Ortadoğu ülkelerinde uzun yıllar önce başlattığı bir projenin kutusunu açacak. 'Smart Youngs' denilen ve AIPAC'in işaret ettiği kurumlar tarafından burs verilen öğrenciler, artık ülkelerin önemli yönetim kademesinde yer alıyor.
Şimdi o isimler, İsrail'in geleceği için adımlar atacak. İtalya, Fransa, İspanya (Katolikler'in yoğun olduğu ülkeler), Irak, Libya, Mısır, Lübnan, Tunus, Körfez ülkeleri (Müslümanlar'ın yoğun olduğu ülkeler) özel yetiştirilen isimlerin, adını duyacağımız ülkeler. Türkiye'de de var!
Bu çok kapsamlı projede eğitim gören isimler, arkadaki gücün AIPAC olduğunu bile bilmiyor olabilir! Uçurumun kenarında anlarlarsa ne ala! Yoksa imkan yok! AIPAC, şeffaf yönetimin dışında TOP SECRET sistemi de destekler.
İşte bizim hiç anlamadığımız da budur!
Kafamız böyle işlemez çünkü! AIPACkendi sistemini kurar, işletirken hiçolamayacağı yerlere de uzanmakister! Katolik Kilisesi'ne bağlı veyaİslam'ın her emrini yerine getiren biride AIPAC için de büyük güçtür. Bukişilerin, çevrelendiklerini anlama şansıbile olmayabilir. ÖRNEKLERİ VARÇÜNKÜ! AIPAC budur!
Akılla nüfuzunu çoğaltır! Örnek mi?
Ortadoğu'da 2 önemli general, ordu içinde son derece etkin hale geldi. Bunlar, eğitimi Eisenhower Vakfı ile tamamladı.
Eisenhower Vakfı, Pentagon'daki etkin Yahudi isimlerin de önünü açan kurumdur.
Dünyadaki Amerikan Büyükelçilikleri, Eisenhower Vakfı için dahi beyinler arar, bulur ve yönlendirir. Normaldir! Her büyük devlet yapar! Ancak vakfı yönlendiren ise AIPAC'in önemli isimleridir. Eisenhower Vakfı bilinir ancak arkada AIPAC olduğu ıskalanır! Karşıdaki AKIL budur!
İşte bu iki general şu anda ordularında ülkelerini savaşa itecek kadar güçlü.
Amerika Birleşik Devletleri, Ortadoğu'daki iki generalle yeni savaşlar planlıyor.
Savaş planı elbette Pentagon'un onayı olmadan gerçekleşemez. Ancak öyle bir kaotik durum yaratılır ki, Pentagon'un iç kamuoyunu susturmak için savaşa müdahil olmaktan başka çaresi kalmaz.
Bunu daha önce yaşadık ve gördük!
Ortadoğu, Afrika ve Asya'nın bir bölümü, şu an savaşa hazır duruma geldi. Ciddi bir savaş beklentisi oluştu! 2018 yılı ön görülerinde bunu görmek zor değil. Her ülke ittifak, düşman ve dost üzerinde planlarını yaptı ve bu planlarını yeniliyor.
Türkiye de kendi hamlelerini yapmakta!
Rusya ile yakınlaşma ve S-400 füzeleri masada. Çok yol alındı ama yine de zamana oynayan bir anlayış var. S-400 geldiği zaman ABD ile uğraşmak zorunda kalacağımız kesin!
Almazsak ABD'nin Rusya'yı alıp karşımıza geçeceği kuvvetle muhtemel şıklardan biri! Bir de gelişmelerden dolayı Türkiye ile İran yan yana gelmek zorunda kaldı! Burada da dikkat edilmesi gereken noktalar var! BARZANİ'nin referandumundan sonra Türkiye ile İran omuz omuza bir fotoğraf verdi. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymon McMaster'ın "Türkiye ve Katar radikal ideolojilerin yeni sponsorları" açıklaması, bugün için pek getirisi olmayan bir çıkış. Ancak olası İRAN OPERASYONUNDA bu açıklamalar ısıtılacak ve masaya gelecektir.
Acaba Türkiye'ye biçilmek istenen bu elbise, karşımıza dikilen ülkelerin sayısını çoğaltmak için mi? Düşünmek gerekiyor!
Pentagon Türkiye konusunda AIPAC'le aynı düşünüyor. Çünkü Pentagon da Türkiye'den rahatsız, İsrail penceresinden AIPAC de... Bizim bilmediğimiz ancak BATI'nın bildiği bazı gerçekler var!
Bizim DEVLETİMİZ, bunları neden anlatmıyor bunu da merak etmiyor değilim... Türkiye, bölgede etkin olmak isterken, 100 yıllık derin yapılanmayla oynadı. Bölgede İngiltere, ABD, Fransa, Almanya, İsrail ve bir derece de Rusya'nın ortaklığı vardı. Bu ülkeler, birbirlerinin sınırlarına girmiyordu. Türkiye ileri doğru attığı her adımda bu ülkeleri de birbirine düşürdü! OYUN BOZDU! Bölgede güç kazanan bir Türkiye, bu ülkeleri zayıflattı.
İngiltere, ABD, Fransa, Almanya, İsrail de Türkiye'nin önünü kesmek için adımlar atarken, kendi güçlerinden kayıplar verdi. Görmesek de herkes karşımızda!
Devletlerarası ilişkilerde bu normal!
Ancak Türkiye'nin bu kadar çok devletle mücadelesi daha önce yaşanmış bir şey değil. Ve TÜRK DEVLETİ her şeye herkese rağmen dimdik ayakta! Bu başarıyı içerideki bazıları görmese de BATI BAŞKENTLERİNDE BUNLAR KONUŞULAN GİZLİ MANŞETLER!
Türkiye ileri doğru yaptığı her hamleden sonra BATI'da birileri fena halde kaybetti. İnanın bunlar sadece benim fikrim değil. Akıllı pek çok isim bunları söylüyor. Amerika'da bunlardan çok var. Ama burada estirilen havayı anlamak imkansız... Mesela İSRAİL,AIPAC sayesinde Arabistan ve Mısır'ın desteğiyle tekrar eski gücünü almak istiyor.
Tabii, İsrail'e destek veren Arap ülkeleri kendi vatandaşlarına bunu nasıl anlatırlar bilemem! Büyük bir satrancın ortasındayız.
Türkiye'ye rağmen bir şey yapılamadığı ortada. Yapamazlar da... İsrail, Mısır ve Suudlar ile yan yana geldi. ABD,GÜVENLİK STRATEJİSİNDE İran'ı düşman, Suud'u dost ilan etti. Dün de İran'ın kontrol ettiği bölgelerden Riyad'a FÜZE gönderildi! Garip ama gerçek!
Tam da bir gün önce Kral Selman'la CIADİREKTÖRÜ POMPEO, Riyad'tagörüşüyordu! Saldırıdan sonra SuudiArabistan uçakları da ABD'li pilotlarıylaYEMEN'i vurdu!
Yani bölge içten içe kaynıyor!
Bölgesel bir savaş ve alınacak milyarlarca PETRO-DOLAR var. Ve çizilmesi planlanan yeni sınırlar! Kontrol altına alınmak istenen koca MÜSLÜMANNÜFUS! Müslüman ülkelerin artık aynı oyuna düşmemesi gerekiyor. Ama emin de değilim. Aynı suda ikiden çok yıkanan oyuncuları görünce ürküyorum!
Merkez ORTADOĞU! Barış da savaş da buradan çıkacak... AKIL, OYUNUAKILLA BOZMAYI ÖĞÜTLÜYOR!
Çok akıllı, az duygusal olmamız gereken bir dönemdeyiz... Sonucu yine TÜRKİYE tayin edecektir. İçeride bazıları bilmese de TÜRKİYE çok büyük bir devlettir. İnanın sandığınızdan çok daha büyük...
Yeter ki; bir ve bütün olalım. Gerisini çözeriz. Çözeceğiz de...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.