Yoksun oğlum sen

Derin bir umutsuzluğa kapıldılar.
Saklamıyorlar da...
"Bu seçimi de kazanamayacağız" umutsuzluğu paçaları sarmış...
Yavaş yavaş dönüyorlar... Dönmeye çalışıyorlar ki mevkilerini koruyabilsinler...
İki ay kadar daha kıvranacaklar.
Sonrası Allah kerim...
"Avrupa'da iş bakan" da çıkabilir ha...

***

En hazin yanı, "özerkçilere" karşı çıkmak ama bunu yeterince açıklayamamak...
Hem muhalefete karşılar ama hem de konuşamıyorlar.
Bakın bir CHP'li, Yunus Emre ne demiş:
"Yerel yönetimlere özerklik şartındaki çekinceleri iktidara geldiğimizde hemen kaldıracağız.
Bu, emin olun, Türkiye'yi bölecek falan bir şey değildir. Aksine, Türkiye'yi daha da güçlendirecek." Daha ne diyecekti?
Buna hayır diyemiyorlar.
Ama hemen lafı çeviriyorlar:
"Özerklik şartı faklı bir sözleşme, ülkenin bir parçasının özerk olmasını öngörmüyor."
Adamı döverler ha...

***

Durumları hazindir.
Bakalım böyle ne kadar gidecekler?
Kim gazetede kalacak, kim çiçek sulayıp torun gezdirecek?

***

GALİP SAYILIR BU YOLDA MAĞLUP
Muharrem İnce bir fenomen...
Öyle bir saldırdılar ki...
İnce yüzde 5 falan alır. Belki daha da fazla alır.
Ve de ona gelen bütün oylar çöpe gider...
Ne olur? CHP'nin oyu bir o kadar düşer. Kaybederler.
Bu onları çıldırtıyor...
Çünkü İnce'nin asıl amacının "intikam" olduğunun farkındalar.
Kendisine önerilen bakanlığı elinin tersiyle itti.
"Türkiye'yi PKK ve FETÖ'ye muhtaç hale getiremeyiz" demiş...
Aslanım, yola devam...