Stalin meğerse bizde yanlış tanınmış!
Milyonlarca insanın katili zalim bir diktatör... Böyle tanıtılmış.
Meğerse böyle değilmiş!
Aslında nasıl olduğunu pek söylemiyorlar, anlayış bekliyorlar...
İkinci Dünya Savaşı'nın bitiminde bizi tehdit etmişler...
Boğazlardan üs istemişler...
Bu da yetmemiş, Kars ve de Ardahan!
Bu olay ülkemizin kaderinde birinci derecede rol oynamış, Türkiye'nin hızla Batı dünyasına yönelmesine yol açmış, yaratılan korkuyla içeride sol siyaset sürekli ezilmiş, ABD'ye üsler verilmiş, NATO'ya girilmiş... Giriş o girişmiş...
Böyle pazarlamaya çalışıyorlar.
Meğerse kabahat
Stalin'in değil,
Molotof'unmuş.
Stalin, Türk dostluğuna önem verirmiş.
Tevfik Rüştü Aras demiş ki,
"Sovyetler'in toprak talepleri Molotof'un budalalığıdır!"
Yani o yapmasa, mesele kalmayacakmış...
Türkiye Amerika'ya yaslanmayacak, sol ezilmeyecek vb.
Düşündüler taşındılar, sonunda bu saçmalığı buldular.
Şimdi bütün dünyada da
Stalin dönemi yeniden değerlendiriliyormuş...
Artık Rusya'da bile
Lenin pek önemsenmiyormuş,
Stalin en önemli şahsiyet olarak önde
geliyormuş.
Stalin'in yaptığı gerçekten ciddi bir tehdit değilmiş!
"Batı'ya yaslanmak için bahane üretilmiş..." Bizim halt etmemiz yani...
Bu da solcu geçinen gazetecinin bahanesi.
***
Bu saçmalıkla neyi amaçlıyorlar?
Bir kere, seksene yaklaşmış hayatlarını az buçuk temize çıkarmak...
Bütün bütüne boş geçmemiş olsunlar.
İkincisi, adam sırasına girsinler.
Nasıl olsa ne tuttukları aday kazanabilir ne de parti...
Boş geçmesinler.
Üçüncüsü de, birilerine çamur atıp öyle gitsinler.
***
İşiniz çok zor be kardeşlik...
Oynadınız ve kaybettiniz.
Şurada daha kaç seneniz kaldı?
Değer mi? Arkandan alay edecekler, yakışır mı?
Yıl 2023... İsmetçilik olsun Stalincilik olsun sana ne kazandıracak?
O arada dönüp CHP'cilik oynayacaksın ve de mutlu olacaksın.
Zerre kadar akıllanmamışsın, zerre kadar boşa geçmiş zaman...