İki yüz kırk sayfaymış...
Dokuz alt başlık, yetmiş üç daha da alt başlık, iki bin üç yüz madde!
İktidara gelirlerse uygulayacakları program.
Buna
"kitapçık" demiyorlar mı...
Yerseniz, içinde bir sürü vaat.
Enflasyon iki yıl içinde
"tek haneye" inecekmiş. Hem de
"kalıcı" biçimde.
Büyüme hızı ortalama yüzde 5'in üstünde!
Ama Kur Korumalı Mevduat hesabı kalkıyor.
Uçakları da satıp orman yangını söndürme uçakları alıyorlar.
Kuvvet komutanlıkları yeniden Genelkurmay'a bağlanıyor...
Suriyeliler ülkelerine dönüyorlar...
YÖK kalkıyor.
FETÖ ile mücadele devam ediyor ama FETÖ'den içeri giren herkes serbest bırakılıyor!
Yerseniz.
Atatürk Havalimanı yeniden uçuşa hazır hale getiriliyor...
Yenisi ne oluyor?
Cumhurbaşkanı yedi yıllığına seçiliyor, partisiyle ilişkisi kalmıyor ama görevi bitince
"aktif siyasete dönemiyor"...
Anayasa'ya ne kadar uygun olduğunu Anayasa Mahkemesi'ne anlatırlar.
Köşk de Çankaya'ya dönüyor tabii.
Saray, köşk ve yalılar
"halkın kullanımına açılıyor"...
İyi. Gider Beştepe'de üç beş gece kalırım.
***
Seçim barajı yüzde 3'e düşürülüyor.
Bu durumda bile
Karamollaoğlu, Babacan ve
Davutoğlu'nun Meclis'e
girebilecekleri şüpheli. (Bir de
Gültekin vardı, onun soyadı neydi yahu?)
Seçimde yüzde 1 oy alan parti bile
hazine yardımına kavuşuyor.
Altılı Masa'da niçin yer tuttuklarını şimdi anladınız mı?
***
İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönecekler mi, belli değil. Anadil kullanımı belli değil. LGBTİ hakları belli değil.
Bütün bunlar için yeni bir Anayasa ve yeni bir referandum şart.
Aldırmayın, önce iktidara gelmeleri gerekiyor.
Yani, hikâye.
***
ÇIKMIŞ
Kadınların eğitim düzeyini tamamlama oranı yüzde 70'lerden yüzde 88'e çıkmış.
Kadınların işgücüne katılımları yüzde 27'den yüzde 36'ya çıkmış.
İstihdam edilen kadın sayısı 6 milyondan 10.5 milyona çıkmış.
Bütün bunlar "gerici iktidar" döneminde olmuş...
Bu rakamlar cumhuriyet tarihinin rekoruymuş.
Kemalistler üzüldüler mi?