Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop tarafından Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmiş...
Ödülün açıklanmasına daha on ay var, bir yıla yakın, epeyce lafı edilecektir. Daha başka kişi ve kuruluşlar da destekleyeceklerdir.
Cengiz Çandar da Turgut Özal'ı aday göstermişti, yağcılığın doruk noktasıydı.
Ama bu yağcılık değil, "hakkaniyet" örneği...
Tayyip Erdoğan bu ödülü hak ediyor mu?
Ediyor.
Alabilecek midir?
Hayır.
Joe Biden gibi bir sarsak bulurlar, ona verirler.
Batı'ya kafa tutan adama o ödülü vermezler.
O ödülü alabilmek için Orhan Pamuk gibi "Batı'nın hoşuna gidecek" işler yapmak gerekir.
Erdoğan'ın yalnızca Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki tutumu bile ödül için yeterlidir. "Tahıl koridorunun" açılması bile... Ayrıca Suriye ve Mısır ile yürüttüğü barış çabası da cabası.
Ama İsveç, NATO'ya girebilmesi için kendisine şart koşan Erdoğan'ı affetmez.
Yaptıkları pisliklere ses çıkarmayacaksın, o zaman senden iyisi yoktur!
Ben size daha gerçekçi bir aday ismi vereyim: Kemal Kılıçdaroğlu.
Ya da masanın sandalyenin adayı kim olacaksa o...
Kılıçdaroğlu iktidara gelirse Suriye ve Irak'tan "kayıtsız şartsız" çekilecektir. Libya'da Fransız emperyalizminin çevirdiği dolaplara ses çıkarmayacaktır. Filistin meselesinde mutlaka İsrail'in yanında olacaktır.
PKK/YPG'nin bir Kürt devleti kurmasına da sıcak bakacaktır.
Bakalım Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarmasına ne diyecektir?
Sıkıyorsa Kıbrıs'tan da çekilsin de ödülü garantiye alsın.
***
ÇALIŞMAMAK İSTEYENLER
İyice kabak tadı vermiş şu "EYT meselesi" çözüme kavuştu. Biz de EYT ile yatıp EYT ile kalkmaktan kurtulduk.
Yaş sınırı uygulanmayacakmış, böylece 2 milyon 250 bin vatandaş hürp diye emekli olabilecekmiş...
Hepsi olacaktır.
Ve büyük çoğunluğu da oflaya puflaya çalışmaya devam edecektir.
İnsanlar emekliliği huzura kavuşmak ve dinlenmek için mi istiyorlar? Hayır.
Yani bu kadar mı bıkmışlar çalışmaktan? Hayır.
Emekli maaşının bir "ek gelir" olmasını istiyorlar.
Çünkü, iktidar ne kadar cömert davranırsa davransın, sırf emekli maaşıyla yaşamak mümkün değildir.
Kimseyi kınamaya da hakkımız yoktur.
Bendeniz 18 yıl önce emekli oldum, 18 yıldır eşek gibi çalışıyorum.
İnşallah son nefesimi de çalışırken vereceğim.
52 yaşımda emekli olmuştum, bunun sorumlusu Süleyman Demirel'di. Bu yolu o açmıştı.
O zamanın parasıyla 700 lira aylık bağladılar, herkes "Aman sesini çıkarma, çok iyi para" diyordu...
O yaşta ve o komik parayla köşeme çekilemezdim.
Keyfiyet bundan ibarettir efendim.