İsmet İnönü, kırk dokuzuncu ölüm yıldönümünde İzmir'de anılmış.
Konak'ta bir
"İsmet İnönü anı evi" varmış, orada anılmış. Doğduğu ev.
Güzel. Elbette anılacak.
İlçenin belediye başkanı, CHP'nin ilçe başkanı katılmışlar. Atatürkçü Düşünce Derneği ADD de katılmış.
Buraya kadarı da doğal.
Lakin, hiç anlam veremediğimiz bir şey daha olmuş.
"İzmir 68'liler Platformu" yöneticileri de katılmışlar!
Bunlar solcu olsalar gerektir, öyle ya...
İnönü'yü
"solun doğal lideri" sayıyorlar, o bakımdan
katılıyorlar.
***
İnönü mü solcu?
Otuzlu yıllarda
Recep Peker'le birlikte TBMM'nin
dışında ve üstünde bir
"faşist konseyi" kurmak isteyen ve
Atatürk'ten esaslı bir fırça yiyen
adam mı?
Yoksa ertesi yıl
Atatürk'ün başbakanlıktan kovduğu adam mı?
Yok yok, 1925 yılında çıkardığı kanunla solu tırpanlayan, sol partileri ve yayın organlarını yasaklayan adam olsa gerektir.
Belki de 1925 değil 1946 düşünülmüştür, daha bir yıl önce izin verdiği (lütfettiği) sol partileri kapatan adam olsa gerek...
Bakın, ellili yılların sonlarında darbe kışkırtan adam demedim.
1968'de
Demirel'le anlaşıp
"milli bakiye sisteminin" kaldırılmasına destek olan ve ülkenin tek
"legal" sosyalist kurumu olan Türkiye İşçi Partisi'nin bir daha Meclis'e girebilmesini engelleyen adam olsa gerek...
Yahu yoksa 1971'de faşist cuntanın kurdurduğu kukla hükümete başbakan ve bakan veren adam mı?
***
Bence, öğrenci olayları başladığı sıralarda
"68 kuşağı" hakkında çok ağır konuşmuş, etmediği hakareti bırakmamış adam olsa gerek.
"Serseriler, haytalar" demişti...
Elli küsur yıl sonra anma törenine bu kuşağı getirtmek az buz bir başarı olmasa gerek.
***
Bu bize, 68 kuşağının niçin devrim mevrim yapamadığını ve yapamayacağını, CHP'nin de niçin yetmiş iki yıldır iktidar yüzü görmediğini ve göremeyeceğini pek güzel açıklıyor.
Ama siz bana aldırmayınız,
İnönü'yü ve hatta onun oğlunu da
"solun doğal lideri" olarak kabul etmeyi sürdürünüz.
Acınası ezikler.