Ermeni kaymakamımız Denizli'nin Babadağ ilçesini yönetmeye başladı.
Artık bu saatten sonra
"Ermeni kaymakam" demek de ayıptır, o Türkiye
Cumhuriyeti'nin kaymakamıdır.
Babadağlılar kaymakamı
"bağırlarına basmışlar"...
Genç ve
"efendiden" bir çocuk.
Bana göre çocuk yani, onda yaş 27, bende 70.
"Bizim için insan olsun yeter" diyor vatandaşlar.
"Kürt, Türk, Ermeni, hiç fark etmez"...
"İnsanları ayırırsak ülkemiz bundan dolayı kaybeder, bu kişi Türk vatandaşıysa benim için bitmiştir" diyor birisi...
Ha şöyle.
Bu noktaya gelmek için ne sancılar çekildi...
Ne nefesler tükettik...
Peki eski Ülkü Ocakları başkanı ne diyor?
"Gayet düzgün birine benziyor...
Ben bu atamayı Babadağ için çok olumlu buluyorum, ilçemizin ne kadar barışçıl bir yer olduğunun ispatı..." Ülkücü söylüyor bunu, ülkücü...
Uyumayın.
"Alevilerin, Rumların ya da diğer azınlık gruplarının da yüksek devlet mevkilerine gelebilmeleri gerekiyor, yelpazenin genişlemesi lazım" diyorlar.
***
Demek ki oluyormuş.
Kemalistler, "bugüne kadar niçin olmadığının" hesabını versinler.
Bize değil, ülkücülere.
***
FATURA
Polonya, İkinci Dünya Savaşı'nda verdiği "zarar ziyandan" dolayı Almanya'dan 1 trilyon 300 milyar avro istemiş.
Yetmez tabii. Bu, yakıp yıktığı Varşova'daki binaların bedeli. Verdiği acı ne olacak? Çektirdiği çileler, öldürdüğü insanlar ne olacak?
Zaten Polonyalılar da "asıl miktarın" 6 trilyon 200 milyar avro olduğunu söylemişler.
İndirim yapıyorlar yani.
Ancak bu parayı alabilmek için onları "uzun ve zor" bir süreç bekliyor.
Almanya, parayı vermemek ya da rakamı düşürmek için elinden geleni yapacak.
Daha önce İsrail ve Yunanistan'ın da talepleri olmuştu.
Almanya, İsrail'e bugünkü rayiçle 1 milyar 800 milyon, Yunanistan'a da 60 milyon avro tazminat ödedi.
Komik.
Neyin çorba parasıdır bu, işgalde Alman ordusunun işlediği trafik suçlarının mı?
Hatta alacaklarını isteyen Angela Merkel'e de "Asıl siz bize borçlusunuz, fazla kurcalamayın zararlı çıkarsınız" demişlerdi...
***
Bu iş "yol olur" da ucu bize de dokunursa?
Hadi Yunanistan'la aldık verdik bir şekilde anlaştık...
Mademki uluslararası ilişkilerde "süreklilik" esastır...
Ya Avusturya hükümeti de bizden Viyana kuşatmalarında verdiğimiz zarar ziyanın karşılığını isterse?
Öyle ya, "Osmanlı'yla hiçbir ilgimiz yoktur" demekle iş bitmiyor ki...
Sen hatırlamak istemesen de bir şekilde sana hatırlatırlar o ilgiyi.
İnanmayan, 2002'den bu yana seçim sonuçlarımıza bakabilir.