Bu sefer de kazanamayacakları yavaş yavaş kafalarına dank ediyor...
Gün geçmiyor ki
"endişeli" bir yazı yazmasınlar.
Akıl vermeye çalışıyorlar.
Ya da oyunu
"forse etmeye"...
Plan açıklansın, program açıklansın istiyorlar.
Biz bunu Muharrem İnce'den beklemiştik de hiçbir şey çıkmamıştı.
Bunlardan da çıkmıyor.
Aday da çıkamıyor.
Ortak bir ekonomi anlayışı yok.
Ortak bir dış politika yok.
Terörle mücadele lafta bile yok.
Hele bir
"Tayyip gitsin", istim arkadan gelecekmiş.
İşin matrağı, ortada buhar da yok.
Aday
"ya altılı masadan biri ya da dışarıdan bir isim" olacakmış...
Jüpiter gezegeninden olacak değildi ya.
Masa, sandalye gibi nesneler ve de altı rakamı artık kabak tadı vermenin de ötesine geçti... Bıktırdı... Soğuttu...
Halk da bezdi gazeteci de.
Eylül başında Abdullah Gül'ün adaylık
"sinyali" vermesi bekleniyormuş...
Daha sinyali...
Bir de Mansur Yavaş muhabbeti...
Neymiş bu adam yahu!
Onun yüzünde ne yazıyor acaba?
"Fesüphanallah" olabilir mi?
***
Bu arada, yüzünüze güller, bir ittifak daha kurulmuş.
Muharrem, Ümit Özdağ, birileri daha...
Ümit Özdağ'a "Cem Uzan'la ittifak yapmasını" öneren manyaklar görülmüştü...
Üstünde durmamış anlaşılan.
Yeter yahu, sıktı artık, yeter, vallahi yeter.
Bendeniz de Muazzez İlmiye Çığ'ın adaylığı konusunda ısrarcıyım.
Bu insanların siyasi saçmalıklarından daha mı az ciddidir?
***
BU SEFER KEREVİZ YOK
"Ev sahibi Temel Karamollaoğlu, konuklarına düğün çorbası, güveç, bulgur pilavı, söğüş, havuç tarator, ezme, közlenmiş patlıcan, çoban salata, sütlaç ve soğuk baklava ikram etti."
(Bunu gazetecilik sanan gazetelerden...)