Şakaydı, gerçek oldu.
Billy Wilder'ın "Bazıları Sıcak Sever" filminden tornistan edilmiş "Fıstık Gibi Maşallah" filminde, yeri cennet olası Vahi Öz söyler... (Marilyn Monroe'yu Türkan Şoray, Tony Curtis'i İzzet Günay, Jack Lemmon'u da unutulmaz Sadri Alışık "canlandırıyorlar"...)
Sadri'yi kadın sanıp asılan kart horoz Vahi Öz, davet veriyor...
O zamanlar çok gülmüştük.
Meğer olacağı varmış!
Bodrum, Alaçatı falan derken Nevşehir'de bir lokantada bir hesap gelmiş.
23 bin lira...
Hamama giren terler de, burada kese çok sert, can acıtıyor.
Faturada yaprak sarma, kaburga, ciğer tava, çikolatalı tatlı falan var. Tatlı değil, buna tuzlu demek gerekir.
Lakin, içki de var.
İçki, şampanya.
Hem de Dom Perignon!
Hesabın 20 bin lirası Dom Perignon, gerisi leblebi çekirdek.
İçer içer, adamın keyfi misin?
İçer de, onun yanında ciğer yenmez, yaprak sarma hiç yenmez.
Daha doğrusu, şampanyanın yanında hiçbir şey yenmez. Yemekte şampanya içilmez.
Şampanyayı "önden" içersin, "aperitif" olaraktan. (Aaperaatif deme, ayı.)
Bilemiyorsan da ayran içersin, kimse yadırgamaz.
***
Elbette zehirlenmezsin canım.
Keyif senindir, istersen içersin. Kimse karışamaz. Pek pek, arkandan konuşurlar. Garsonlar birbirlerini dürtüp seni gösterirler.
Ama her ülkede, her uygarlık düzeyinin birtakım "normları" vardır.
Anlamsız da olsa uymakla yükümlüsün.
Bir tarihte, babaları her nasılsa para kazanmış birtakım zengin veletleri beni eleştiriyorlardı...
"Balıkla beyaz şarap, etle kırmızı şarap içilir" yazmıştım...
İsterlerse balıkla kırmızı şarap içerlermiş, kimse karışamazmış.
Elbette karışamaz. Ama ananın seni hangi babandan doğurduğu tartışma konusu edilir.
Ya öğreneceksin, ya öğreneceksin.
Yaptığın bireysellik, bireycilik, bireylik falan değildir. Görgüsüzlük, hırtlık, hışırlıktır.
Hani Avrupa Birliği'ne girecektin?
***
AL BU DA BENDEN ERKEN SEÇİM TARİHİ
Birtakım çarçur haber siteleri var.
Bunlar muhalif. Olur ya.
İktidara zarar verebileceğini düşündükleri en küçük, en hurda ayrıntıyı bile atlamıyorlar, "değerlendiriyorlar"...
Bunların başında anket balonları geliyor, bir de erken seçim üfürüğü.
İyi Parti yüzde 20'ye çıkmış, AK Parti CHP'nin gerisine düşmüş, falan. Yiyen yesin.
Gene bir adam, ekonomistmiş, kendince bir erken seçim tarihi açıklamış: 23 Nisan 2023.
Bu erken mi oluyor? İki ay erken...
Madem haber değeri oluyor, al ben de sallıyorum:
Erken seçim 19 Mayıs 2023'te!
Zevzek ve sanal basın, bunu da yazın.