Sana bir şey olur.
Kural tanımazsan sana bir şeyler olacaktır.
Olsun da ayrıca, belki akıllanırsın (hayatta kalman şartıyla.)
Gencecik bir kız pisi pisine ölüp gidince bir de
"Osmanlı'da scooter mes'elesi" çıktı başımıza...
"Scooter öldürmez, kuralsızlık öldürür" diye slogan
bile ürettiler.
Öyleyse daha nice niceleri ölüp gidecektir...
Scooter kurala bağlansa bile.
Çünkü insanımız kural sevmez.
Lumpenlere haksızlık etmeyelim, hiçbir sınıf sevmez.
"Kask" takın diyorsun, takmıyorlar.
On beş yaşından küçükler kullanamaz diyorsun, denetim yok.
Kaldırımdan gitmeyin diyorsun, gidiyorlar. (Bisiklet yoluna araba park etmeyin diyorsun, onu da yapıyorlar.)
Yan yana sürmeyin diyorsun, sürüyorlar.
Hızlı gitmeyin diyorsun, gidiyorlar.
Birden fazla kişi binmesin diyorsun, biniyorlar.
Marifetmiş gibi bir de resim çektiriyorlar.
Çakallar da, fırsat bu fırsat, iktidarı suçluyorlar tabii.
***
Scooter'da plaka yok.
Scooter kullananda ehliyet yok.
Getirilse bile denetim olmayacaktır.
Belki
"göstermelik" birkaç kişinin canı yanacaktır, üç gün sonra geçecektir.
"Osmanlı'nın yasağı üç gündür" denilmiştir.
Almanya'da plakasız scooter yok, iki fren, lamba ve reflektör şartı var.
Fransa'da scooter kullanırken müzik dinlemek, kulaklık takmak yasak. 1500 avro cezası var. (Bizde hangi ergenin cebinden 1500 avro, avroyu bırakın lira çıkabilir?) İngiltere'de sigorta şartı var.
***
Bütün bu kurallar kuşkusuz bizde de olacak.
Ama kimse iplemeyecek.
Çünkü insanımız kural sevmez.
Ve de Avrupa Birliği'ne girmek ister.
***
ŞEHİTLERE RAHMET
O mangal yürekli babayiğit Ömer Halisdemir'in yerinde ben olsaydım...
Olamazdım.
İnsanlar o gece ölüme bilerek ve hatta isteyerek gittiler.
27 Mayıs'ta birkaç yüz kişi sokağa dökülebilseydi...
12 Eylül'de attıkları zaman mangalda kül bırakmayan tatlı su solcuları direnebilselerdi... Kaçacak delik aramasalardı...
Eh, o zamanlar cep telefonu yoktu.
Ama uğruna ölünecek lider de yoktu!
15 Temmuz gecesi "Ordu Kemalist darbe yapıyor" diye sevinen dangalaklara kapak olsun.