ENGİN ARDIÇ

Lumpen kraliçesi

Türkiye'de başat olan sınıf lumpenproletarya sınıfıdır.
Ne köylü ne şehirli varoş kitlesi. Milyonlar.
Böylelikle, başat olan kültür de onu kültürüdür.
Kadın öldürmeler, sopayla dalmalar, "drift" atmalar...
Basın bu kültüre teslim olmakla kendi ayağına sıkmıştır. (İlk kurşunu da bedavacı okura hizmet eden internet siteleri kurmakla sıkmıştı.)
Basın "Beni ciddiye almayın!" diye yırtınıyor yani.
Dolayısıyla, aklı başında hiç kimseyi ilgilendirmeyen çarçur olaylar, haberler ve kişiler ön plana çıkıyorlar.
Üçüncü sınıf bir televizyon dizisinin beşinci sınıf bir figüranı "ünlü oyuncu" diye pazarlanıyor.
Kimin kiminle "çıktığı", kimin kaç aylık hamile olduğu kimi ilgilendiriyor?
Geri zekâlı ve eğitimsiz mahalle karılarını.
Ama onlar da pek gazete okumazlar hani...
Basın kendisi söylüyor kendisi dinliyor.
Ama basında alt kadronun kendisi de lumpen.
Sinema deyince Kemal Sunal'dan ötesi aklına gelemiyor.
Müzik deyince de arabesk.

***

Hande Yener adında bir hanım var, lumpenler pek severler. Bir arabesk sanatçısı.
Bu hanım Azerbaycan'da bir konser vermiş.
Ünlü bir şarkısı varmış, onu söylemiş.
Buraya kadarında şaşılacak bir şey yok.
Ne ki, kostümü ve saçı ilgi uyandırmış.
Kleopatra'ya benzetilmiş!
Hanımın üstünde "uzay muzay" kokan daracık bir tulum, göğüslerinde "Metropolis" filmindeki Brigitte Helm'i andıran metal görünümlü bir sutyen...
Kafasında da ortaçağ tarzı bir "örme zırh"...
Bu Kleopatra'yı hatırlatıyormuş.
Sosyal medya çemişleri öyle uygun görmüşler.
Bre bacaksız, sen Kleopatra'yı nerede ne zaman gördün?
Ben Ramses'in mumyasını gördüm Kahire'de, tip olarak günümüzün "koptik" bir dolmuş değnekçisine benziyordu...
Kleopatra da benzese benzese ona benzerdi herhalde.
Şimdi Elizabeth Taylor desem, yaşın tutmaz, bilmezsin.
Ona Kleopatra oynatmışlardı, en olmayacak bir "casting" örneğiydi.
Işık Yenersu desem, onu hiç tanımazsın.
Gözlerinin kenarına far çekince oluyor sana Kleopatra...
Bari herkesin kafasındaki Louise Brooks tarzı "bobstil" saç modeliyle oluşturulmuş "çakma imgeye" uysaydın...
Ne alakası var on ikinci yüzyılın şövalye başlığıyla, eksi birinci yüzyılda yaşamış kadının?

***

Beni genel yayın müdürü yapsalar ilk gün magazin servisini kapatırım.
İkinci gün de spor servisini.
Üçüncü gün de gazete batar zaten.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.