İsteseydi engellerdi
Evet, doğrudur.
Bundan İnönü'nün ne kadar iyi kalpli, ne kadar insancıl olduğu efsanesi türetilmiştir.
Oysa Menderes'in ölümü, İnönü'nün fena halde işine geliyordu.
Başka ciddi bir rakibi yoktu.
Bölükbaşı falan sayılmazdı.
Menderes sağ olsa, yasaklı olmasa, 1961 seçimlerini gene kazanırdı. "Canım nasıl olsa kaybedecekti, ne gerek vardı darbeye?" iddiası kocaman bir safsatadır. Sonradan ve "utançtan" üretilmiştir.
Tut ki öyle olmadı, günün birinde yasağı kalktığında, 1965 ya da 1969 seçimlerini mutlaka...
Darbeciler bu riske elbette giremezlerdi.
DP'yi kapattılar, üç yöneticisini öldürdüler, geri kalanlara da hapis ve yasak geldi.
İnönü kendisine "sunulan" bütün olumlu(!) şartlara rağmen 1961 seçimlerini gene kazanamadı!
Darbe sonrasının kafa karışıklığı sayesinde en fazla oyu aldı ama tek başına iktidara gelemedi. "Görüp göreceği rahmet" de bu oldu.
Kaçınılmaz bir şekilde "koalisyon" kuruldu ve bu kamuoyuna ileri bir adım, büyük bir yenilik, bir demokrasi şaheseri olarak yutturuldu...
Dört yıl süren koalisyondan hatırda kalan tek olumlu icraat, Çalışma Bakanı Bülent Ecevit'in önayak olduğu grev ve lokavt kanunudur.
Ha, bir de Kıbrıs konusunda Amerikan başkanı Johnson'a efelenip arkasını getirememek tabii...
"Boşa kostaklanma kostak değilsin" diye bir şarkı vardır.
***
İnönü, 1950 hezimetini halkın kandırılmış olmasına bağlıyordu...Ondan sonra ilk seçimde halk hatasını anlayacak, aklını başına toplayacak, "velinimetini" tekrar getirecekti.
Öyle olmadı. 1954 seçimleri CHP için daha da ağır bir yenilgi oldu.
İlk dört yıl 69 olan CHP Meclis koltuğu sayısı 31'e, evet tam 31'e düştü!
1957 seçimlerinde biraz umutlanır gibi oldu ama sonuç gene hüsrandı.
O zaman, Menderes'ten ancak bir darbeyle kurtulabileceğini anladı ve var gücüyle darbe kışkırtıcılığına soyundu.
Çocuktum ama o gergin yılları çok iyi hatırlarım.
Kimse bize İnönü'yü "melaike" diye pazarlamaya kalkmasın.
Darbecilerin onu cumhurbaşkanı yapacaklarını sanıyordu, bekliyordu, bu da tutmadı.
***
Menderes'i gerçekten kurtarmak isteseydi Gürsel'e gizli bir mektup yazmak yerine kamuoyuna açık bir "deklarasyon" yayınlar, baskı oluştururdu.Gerekirse, darbeden önce düzenlemeyi pek iyi bildiği mitinglerden yapardı...
Cuntanın bunları yasaklaması için büzük isterdi.
Cunta, Menderes'i öldürerek İnönü'nün önünü temizledi...
O da "zevahiri kurtarmış" oldu, o mektupla kendini temize çıkardığını varsaydı. Kulak asmayacaklarını biliyordu tabii.
Amigoları da bunu altmış yıldan fazladır böyle yuttururlar.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Utanmıyor musunuz? (01.04.2023)
- Dağ nerede, fare nasıl? (31.03.2023)
- Alafortanfonik gelismeler (30.03.2023)
- Yoksun oğlum sen (29.03.2023)
- Var biraz da sen oyalan (27.03.2023)
- Toto loto (26.03.2023)
- Balığa çıkarız (25.03.2023)
- Al bu da acıklı komedya (24.03.2023)
- Acıklı komedya (23.03.2023)
- Başınıza gelecek çok (22.03.2023)