Toplayabildiği oy yüzdesi hep tabloların
"diğer" bölümlerinde geçen ve kaç oy aldığını bulmak için epey aramak gereken partilerden biri, DSP...
Ecevit'siz Ecevit partisi...
Bunun başkanı
Önder Aksakal'ın
"Ecevit'ten geri kalmış görünmemek için" uydurduğu bir programı var:
Bilmemne kentler...
Köykentin yanı sıra tarım kent, hayvancılık kent, sanayi kent, turizm kent, cart curt.
Hani
Kılıçdaroğlu'nun Orta Anadolu'da kuracağı ambalaj sanayii kenti gibi bir şeyler... Şanghay'dan mal getirtip paketleyip Bakü'ye gönderecekti...
Çinlilerin bunu niçin kendilerinin yapmadığı karanlıkta kalıyordu...
"Bizim de bir projemiz olsun için" uydurulmuş çakma projeler...
Siyaset üretemiyorlar,
"vizyon" üretemiyorlar, hiçbir şey üretemiyorlar.
Bunlara
Muharrem İnce de eklendi.
Kambersiz düğün olmaz.
Esas yenilik olarak
"senato" getirecekti, şimdilik ondan vazgeçmiş görünüyor.
Buna mukabil onun da
"cumhuriyet kentleri" varmış!
Köykent projesini
"bir adım ileri" taşıyormuş.
İktidara gelince yapacakmış.
Nasıl oluyor da oluyor?
Bugün mevcut kentlerimiz
"imparatorluk kentleri" midir?
Olanı mı dönüştürecek, sıfırdan mı kuracak?
Böylece bir yanda cumhuriyet kentlerimiz, öbür yanda cumhuriyet kenti olmayan kentlerimiz mi bulunacak?
Cumhuriyet kentlerini kendisi yönetecek, ötekileri Abdülhamid Osmanoğlu Efendi'ye mi bırakacak?
Birinin ötekinden farkı nedir? Ne olacaktır?
İmanım tahtelbahir, bu ne biçim proje?
***
Bir de oy isterler.
Bir de niçin alamıyoruz diye şaşarlar.
***
THE LİFE AND FİLMS OF ERŞAN KUNERİ
Vallahi Netflix böyle pazarlıyor.
Sekiz bölümlük bir dizi, tutarsa "ikinci sezon" da gelecekmiş.
Cem Yılmaz her bölümde ayrı bir sinema türüyle dalgasını geçiyor. İlk dört bölümü bir oturuşta izledim: Tarihi macera, korku filmi, köy filmi, polisiye...
Evet ama, biraz "ince takıldığı" kara komedi türü tutmayınca seviyeyi iyice düşürmüş. Seyirci kalın herhalde... Bu sefer çok "belden aşağı" olmuş. Küfrün dozu kaçmış.
Gene de güldük.