Eskiden bayrağa sararlardı...
O zamanlar kimse sesini çıkarmazdı.
Bayrağa sarıp zincire vururlardı, askerler gelip kurtarırlardı.
"Bilmemnerenin kurtuluş günü" müsameresi...
Kızı mıncıklamak için de mükemmel bir fırsat oluyordu.
Bu arada
"mülki erkân" da konuşmalar yapardı.
Ege'de Yunan neyse ne de, doğuda Ermeni işgalinden kurtuluş günleri için
"temsili olarak öldürülecek" Ermeni bulunamıyordu...
Oralarda Ermeni bırakmadığımız için değil, hiçbir kasaba delikanlısı Ermeni rolünde sahne almak istemediği için!
Sonunda Ermenistan'dan ücreti mukabilinde
"hakiki Ermeni" getirttiler!
Komünizmden yeni kurtulmuş, işsizlikten ve parasızlıktan kırılan Ermeniler'e de ilaç gibi geldi.
***
Bu sefer kara çarşafa sarmışlar.
"Efeler" de gelip kızı kurtarmışlar.
Fakat çarşafın altından çıkan kızın beyaz ve
"dekolte" kılığı, ne hikmetse 15 Mayıs 1919 günü Birinci Kordon boyunca sıralanıp Yunan ordusunu çiçeklerle karşılayan Rum kızlarının kılığına benziyor!.. Bir tek mavi şeritler eksik.
Böylece efeler
"laikliği" kurtarmış oluyorlar.
Meğerse Yunan ordusu kızlarımızı çarşafa sokmak için oraları işgal etmiş...
Bütün o kağnıyla cepheye mermi taşıyan kadınlar aslında günün moda dansları
"foxtrot" ve
"shimmy" yaparlarmış...
Öyle ya, Kurtuluş Savaşı aslında
"şeriata" karşı verildi.
Meclis'te de sarıklı hiç kimse yoktu.
Açılışta dua mua okunmamıştı.
Gene benzer bir müsamerede, Bandırma Vapuru'na ulaşmak için Dolmabahçe'den motora binen çocuk,
"Samsun'a şeriatçılarla mücadele etmeye gidiyorum" demişti. (Burası gırgır değil gerçektir.)
Atatürk'ün camlı çerçeveli bir fotoğrafı Şişli'deki evden alınıyor, üstü açık ve
"direksiz" tabir edilen 1965 model bir Chevrolet Impala'nın arka koltuğuna yerleştiriliyor, araba Dolmabahçe'ye gidiyor, orada konservatuvar öğrencisi bir çocuk görevi devralıyordu...
1965'ten daha eski bir model bulunamamıştı.
Lakin
"güzergâh" da tartışmalıydı. Acaba Atatürk Dolmabahçe'ye Osmanbey-Teşvikiye-Maçka üzerinden mi gitmişti, yoksa Osmanbey-Harbiye-Taksim üzerinden mi gitmişti? Sakın Mecidiyekoy- Zincirlikuyu-Beşiktaş üzerinden olmasındı?
Olsundu. Amaç,
"muhayyile fukarası" beyinleri
"somut örnek" göstererek
gıdıklamaktı.
Bu düzey, ilkokul düzeyi bile değildi.
İlkellik, sakillik, çapsızlık, zavallılıktı.
***
Fakat bir de ne gördük?
Kızın çarşafını çıkaran,
"CHP kılıklı" ve orta yaşlı iki bayan.
"Muallime" falan olabilirler.
Böyle böyle iktidara gelecekler.
Taabii canıım, taabii taabii...