Öyle olmaz

Kılıçdaroğlu, "Anayasa toplumsal uzlaşmayla hazırlanır" demiş.
Hayır, öyle hazırlanmaz.
O dönemde toplumda hangi güç ağır basıyorsa, kimin borusu ötüyorsa o hazırlar.
1921 Anayasası için halka sorulmamıştır. Halk, Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nın İstanbul'dan kaçabilen bir kısmı ile yeni seçilenlerden oluşan TBMM'yi, 1876 Anayasası'nı kaldırıp yerine yeni bir Anayasa yapması için göndermemiştir...
Cumhuriyet, halk tarafından değil, Meclis'te Mustafa Kemal Paşa taraftarlarınca ilan edilmiştir. Bunun için de, karşı çıkacak mebusların Ankara'dan uzakta oldukları bir gün özellikle seçilmiştir.
Bu kararı tescil eden 1924 Anayasa değişikliği için de halka sorulmamıştır.
"Anayasa bir siyasi partinin mutfağında hazırlanmaz" demiş Kemal Bey.
Öyle ya, 1876 Anayasası da Koska'daki Mithat Paşa konağının mutfağında pişmişti...
1961 Anayasası, toplumsal uzlaşmayla falan değil, bir avuç bürokrat ve CHP eğilimli gazeteci tarafından hazırlanmıştır. Kurucu Meclis.
DP'li bilinen hiç kimseye fikri sorulmamıştır, zaten adamların çoğu hapisteydi.
Referandum yapılmıştır, evet, ama referandumların sonuçlarını "o sıralar toplumda esen hava" belirliyor...
1971 değişiklikleri için de halka gidilmedi. Cuntanın istekleri yerine getirildi.
1980 Anayasası'nı, bu kez başka bir cuntanın atadığı bürokratlar yaptılar. Danışma Meclisi.
Önceki Anayasa'yı kabul etmiş olan halk bunu da kabul etti.
Aynı halk, bunun tam zıddı olan 2017 Anayasası'nı da onayladı.
Acaba Kılıçdaroğlu, halkın bu "değişkenliğine" mi güveniyor. "Ne versen gider" diye mi düşünüyor?
Eskiye dönmeye yönelik bir "Zeitgeist" oluşturacağını mı sanıyor?
Yooo, aklına eseni konuşuyor işte...
Kılıçdaroğlu cahil bir adam.
Ülkesinin yakın tarihini bilmiyor.
Alexander Parvus Helphand'ı "Türk büyüğü" sanan, "Atatürk'ün Köy Enstitüleri'ni kurarak işe başladığını" söyleyen adamdan başka da ne beklenir ki?

***

KATLANIRSINIZ ARTIK CANIM
Afganistan'da ne aşı varmış, ne maske, ne de PCR testi.
Aşı karşıtlarına cennet...
Fakat azıcık sıkıntısı da olacak:
Sakal kesmek yasak, düzelttirmek serbest. (Bizde 1980 cuntası döneminde bunun tam tersiydi, bu sefer sakal bırakmak yasaktı.)
Trafik çorba.
Dilenciler sinek bulutu gibi insanların üstüne inip kalkıyorlar.
Düğünlerde müzik ve eğlence yasak.
Eskiden başkentte üç sinema varmış, ikisi batmış ve kapanmış, birini de Taliban kapatmış.
Tiyatro hiç yok ve hiçbir zaman da olmamış.
Güzellik merkezleri de kapatılmış.
İsteyen gider orada oturur ne güzel.
Bizde aşı olmayan ya da test yaptırmayan sinemaya, tiyatroya, lokantaya, kahvehaneye, alışveriş merkezine, okula giremiyor, uçağa, trene, otobüse binemiyor...
Seç beğen al.

***

YOK YAHU?
"Her maçımızda 3 puan almak için oynadık." Şenol Güneş