Altmışlı yıllarda TRT liseler arası bilgi yarışmaları düzenlerdi, radyoda tabii.
Ne ki bu yarışmalarda lise takımlarına "
ders bilgisi" sorulurdu, taç yapraklıların üremesinden üçgenin açı ortayının kare kökünün bilmemnesine kadar...
Bu, genel kültür anlamında bilgi değildi. "
Hafızlama" yarışmasıydı.
Yabancı dille eğitim yapan liseler bu işe girmediler, kendi aralarında "
alternatif" yarışmalar düzenlediler. (Ayıptır söylemesi Galatasaray takımıyla iki yıl üstüste şampiyon oldum, birinde takım üyesi, ikincisinde takım kaptanı olarak... İnanmayan Orhan Pamuk'a sorsun.)
Sonra bu yarışmalar televizyonda düzenlenir oldu.
Düzey, ilkokul bile değildi.
Çemişlere bol keseden para dağıtılıyordu, amaç onları kanala bağlamaktı elbette.
"
Türkiye'nin başkenti neresidir" diye soruluyor fakat buncağızda bile çuvallayanlar görülüyordu.
Örneğin, bir yarışmacı, "
Avusturya'nın başkenti neresidir" sorusuna "
Polonya"
diye cevap vermişti...
Jülide Ateş henüz haber okumaya başlamamıştı galiba, bizim kanalda böyle bir yarışma sunuyordu...
"
Bir ulusu ve devleti simgeler, renkli bir bezdir, direğe çekilir" sorusuna bir
yarışmacıdan "
İngiliz kumaşı" cevabını aldı.
Kızcağız gülme krizine girdi, tıkandı, birkaç dakika kendine gelemedi.
Ünlü Hugo'yu ve Tolga Abi'ye edilen küfürleri de yaşı tutanlar hatırlayacaklardır.
***
Geçen akşam bir çocuk televizyonda bir soruyu bilmiş, 60 bin lira kazanmış. Olay oldu.
Milyona iki soru kalmış, inşallah onları da bilir.
Fakir bir ailenin çocuğuymuş, inşallah kazanır. Sorunun cevabını kırk liraya aldığı radyoda duymuşmuş, bu bile haber değeri taşıdı. Akla ünlü Hint filmi, Oscar ödüllü "
Slumdog Millionaire" geliyor. Sunucuyu, bu sene kaybettiğimiz İrfan Han oynuyordu.
Şimdi sıkı durun. Altmış bin liralık soru şu:
"
İngiltere'de bir parkta aynı anda hep bir ağızdan küfür ettikleri için birbirlerinden ayrılan beş papağanın adları nelerdir?"
Çocuk bunu bilmiş.
Cevap: Billie, Eric, Tyson, Jade ve Elsie.
Bilene altmış bin papel.
***
Arkadaşlar, bu, bilgi değildir.
Bu "malumat" da değildir.
Bu zevzekliktir.
Bilgi yarışmasında bu zırvaları soru diye sormakla, bunları bilgi sanmalarına yol açmakla ve fakir gençleri bu tür abukluklara yöneltmekle Türkiye'ye kötülük ediyorsunuz.
Anladık, kolay para kazanmak ülkemizde spor haline geldi ama bu kadar mı ayağa düşmeliydi?
***
Akıl akıl gel takıl
"ABD Başkanı Trump'ı rüyasında gördüğünden beri ona tapındığını söyleyen ve evini 'Trump tapınağına' çeviren Hintli Bussa Krişna, çay içerken ani kalp durması sonucu hayatını kaybetti. Krişna, koronavirüse yakalanan Trump'ın iyileşmesi için dört gün boyunca oruç tutmuştu. Bu arada ağır depresyona girdiği bildiriliyor."
Bir gazeteden...