Erman Toroğlu "
muhalefet partilerinin farklı bir federasyon modeli var mı, futbol ve diğer spor alanlarına ilişkin ne gibi vaatleri var" diye sorunca birilerinde
şafak attı.
Toroğlu halk adamıdır, halk gibi konuşur. Çok basit bir soru sordu.
Yok. Hiçbir vaatleri yok.
Çünkü topu görseler bomba diye karakola götürecek adamlardır.
İçlerinde lafa "
futbol kitlelerin afyonudur, ne demiş Salazar..."
diye başlayan da çoktur.
Bir zamanlar "
satışsız sol gazete" çıkarmaya heves edenler de "
bizde spor sayfası olmayacak" diye övünürlerdi...
Peki, başka herhangi bir alanda herhangi bir vaatlerini hatırlıyor musunuz?
Başkanlık sisteminden parlamenter sisteme dönecekler, güçleri yeterse... Bunu biliyoruz, tamam.
Açık açık söyleyemiyor ama CHP Ayasofya'yı da tekrar müze yapacak.
(Ortakları izin verirse!) "
Atatürk Ayasofya Müzesi" de diyebilirler adına.
Başka?
Başka bir şey yok.
"
Tayyip gitsin"den başka önerileri yok.
Bunların amigoları ekonominin çöktüğünü, memleketin mahvolduğunu temcit pilavı gibi kaldır koy yazıyorlar ama bunu nasıl düzeltecekleri konusunda en ufak bir ipucu veremiyorlar.
İşsizliği nasıl ortadan kaldıracaklar? Allah bilir.
İstihdam politikaları nedir?
Devlet kadrolarından binlerce kişiyi kovup yerlerine kendi adamlarını "
arpalık" niyetine yerleştirmek, böylece bir kişilik işi beş kişiye yaptırmak... Belediyelerde yaptıkları gibi...
Bu Bolşevik kalkınma modelidir, deneyenler tarihten silindiler.
Sanayi politikaları nedir?
Yoktur. "
Orta Anadolu'da ambalaj sanayii kenti" zırvasını
Kılıçdaroğlu bile çoktan unuttu.
Dış politikalarını biliyoruz, Amerika'ya tam teslimiyet.
Eğitim politikaları nedir?
İmam-Hatip okullarını mümkün olduğu kadar azaltmak.
Sıkıysa "
başı örtülü kızların okullara alınmasını gene engelleyeceğiz" desinler ve bununla
oy istesinler!
CHP'nin sol kanadından ve partide olup bitenlere içi kan ağlayan Melih Aşık ağabeyimiz meseleyi şöyle özetledi:
"
Farklı sistem ve çözüm arayışları olmadığı gibi bunu oluşturacak donanımları da yok."
***
Yeni havaalanının adını elbette Atatürk yapacakları gibi, İstanbul'daki bütün köprülere de Atatürk adını versinler. Gerçi taksi şoförü soracaktır, "
abi, Birinci Atatürk'ten mi, İkinci Atatürk'ten mi, Üçüncü Atatürk'ten mi" diye ama zarar yok.
En iyisi, birincisi Atatürk, ikincisi İnönü olsun da, üçüncüsü ne olsun?
Fevzi Çakmak diyemezler, çünkü onu hiç sevmezler, çünkü namaz kılardı...
Ecevit yapsınlar, Ecevit.
O da bir genel başkanlarıydı haddizatında.
Gerçi sonradan iyice sıtkı sıyrılmış, "
CHP'ye acımayın" demişti ama...
Biz merhumun vasiyetini yerine getiriyoruz!
Öyle ya, bünyesinde "
üçüncü köprü yeşil alan olsun" diyebilenleri barındıran
partinin nesine acıyacaksın?